"o yatakta" - Translation from Turkish to Arabic

    • في ذلك السرير
        
    • هذا السرير
        
    • في هذا الفراش
        
    • على هذا الفراش
        
    • بهذا الفراش
        
    Umarım gece o yatakta uyuyabilirim. Open Subtitles اتمنى اني استطيع النوم الليله في ذلك السرير
    Annen küçükken her yaz o yatakta uyurdu. Open Subtitles اعتادت أمكِ أن تنام في ذلك السرير كل صيف عندما كنت صغيرة
    o yatakta yattı ve şunların hepsini yedi. Open Subtitles مكثت في ذلك السرير وتناولت الكثير من الطعام.
    o yatakta bir yere yatmak için bana yalvardığını hatırlıyorum. Open Subtitles حسنا ، إنني أتذكر كنت رجاني لالحال على هذا السرير.
    o yatakta uzun süredir ilk defa bir rahmin pes ettiği kesin. Open Subtitles حسناً،أنها المرة الاولي قد استسلم بها رحم. فى هذا السرير منذ فترة
    Küçük hanımefendi o yatakta bir ay kalacak, belki daha da uzun süre. Open Subtitles آنستي الصغيرة ستظل في هذا الفراش قرابة الشهر ، و ربما أكثر
    Keşke o yatakta 29 yıl boyunca kalsaydı. Open Subtitles نعم، كنت اتمنى ان تبقى ممدة على هذا الفراش.
    Onu o hâle düşürdüğünden beri yıllardır o yatakta yatıyor. Open Subtitles إنها مستلقية بهذا الفراش لأعوام منذ أن وضعتها بتلك الحالة
    Benim geleceğim o yatakta. Open Subtitles مستقبلي يرقد في ذلك السرير.
    Ta ki o yatakta ölene kadar. Open Subtitles حتى تموت في ذلك السرير
    o yatakta yattı. Open Subtitles نامت في ذلك السرير.
    Oğlum o yatakta hayat mücadelesi veriyor. Open Subtitles لقد كان في هذا السرير يصارع من أجل حياته
    Ve o yatakta bir kız vardı. Ve o kızın üstüne bir adam vardı. Open Subtitles "وكـان على هذا السرير فتـاة" "وكـان على تلك الفتـاة رجل"
    Summerisle ormanında. Ve o yatakta bir kız vardı. Ve o kızın üstüne bir adam vardı. Open Subtitles "وكـان على هذا السرير فتـاة" "وكـان على تلك الفتـاة رجل"
    o yatakta yatarken çevremdeki tüm olan biteni unutmuş gibiydim... kendimi sadece etrafımdaki... kadınlara ve bedenlerimize odaklamıştım, çok yoğun bir deneyimdi. Open Subtitles والوضع في هذا السرير جعلني أنسي كل شيء من حولي, وأركز بشكل مكثف جداً على نفسي وعلى تلك المرأة، وعلى أجسامنا, مما جعل التجربة مكثفة جداً.
    o yatakta ölmüş olabilirler. Open Subtitles ربما كانوا قد ماتوا في هذا الفراش.
    Keşke o yatakta 29 yıl boyunca kalsaydı. Open Subtitles نعم، كنت اتمنى ان تبقى ممدة على هذا الفراش.
    Onu o hâle düşürdüğünden beri yıllardır o yatakta yatıyor. Open Subtitles إنها مستلقية بهذا الفراش لأعوام منذ أن وضعتها بتلك الحالة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more