"o zamanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • في ذلك الوقت
        
    • حينها
        
    • هذه المدّة
        
    Ne anlam ifade ettiklerini bilemeyebiliriz, ama o zamanın insanları kesinlikle biliyordu. TED قد لا يعرف ما تعنيه، ولكن الناس في ذلك الوقت يعرفون بالتأكيد.
    Fotoğrafı getirmişler, ardından o zamanın Şerif Başyardımcısı Eugene Kusche kadının tarifine göre değil de fotoğrafa bakarak bir robot resim çizmiş. Open Subtitles هم أحضروها ومساعد المأمور يوجن كيشي في ذلك الوقت قام بصنع قالب للوجه من تلك الصورة بدلاً من أن يفعلها من مخيلته
    Ertesi gün herkez takımı ve o zamanın Başbakanını karşılamak için şehir merkezinde toplandı. TED في اليوم التالي ، الجميع أتجهوا الى وسط المدينة للقاء الفريق الفائز ورئيس الوزراء في ذلك الوقت.
    Bir robotla bir insanın birlikte rol aldığı o zamanın ilk tiyatro oyununu yapmak için bir ay daha bekledim. TED و اخذت ايضا شهرا اخر لاقوم بما كان حينها الاداء المسرحي الاول مع البشري و الروبوت اللذان يمثلان مع بعضهما البعض
    60 ve 70'li yılların bir ürünü olduğunu söyledi, o zamanın kültürü öyleymiş. TED قال إنه نتاج الستينيات والسبعينيات، وهذة كانت الثقافة حينها.
    Ve o zamanın yarısında beni koydukları hapishaneden kaçarım. Open Subtitles وفي نصف هذه المدّة يمكنني الهرب من أيّ سجن يزجّون بي فيه.
    Ve o zamanın yarısında beni koydukları hapishaneden kaçarım. Open Subtitles وفي نصف هذه المدّة يمكنني الهرب من أيّ سجن يزجّون بي فيه.
    o zamanın üreme başarısı için seçim kriterleri, günümüze pek de uymuyor. TED معايير اختيار النجاح للإنجاب في ذلك الوقت لا تنطبق إطلاقاً اليوم.
    Müslümanlar için Mekke, o zamanın büyük bir ticaret merkezi ve peygamberlerinin doğumu için uygun bir yer olarak görülmektedir. Open Subtitles للمسلمين مكة تعتبر مركز تجارة رئيسيِ في ذلك الوقت ومكان ملائم لولادة نبيهم
    o zamanın bazı genç kızlarında garip bir fantezisi vardı. Open Subtitles بطريقةٍ ما الفتيات في ذلك الوقت لديهم نوعًا ما من الخيال.
    Klan'ın ikinci dalgası beş milyondan fazla üyeye sahipti, ki bu o zamanın nüfusunun yüzde 5'i olmakla beraber o dönemin New York nüfusuyla da aynıydı. TED ثاني موجة للكلان ضمت أكثر من خمسة ملايين عضو نشط والتي تعني خمسة بالمئة من السكان في ذلك الوقت وكان أيضًا مساويًا لعدد سكان نيويورك في الوقت عينه.
    o zamanın biraz büyükçe her binası hiyeroglif yazılarla dolu. Open Subtitles في ذلك الوقت * غُطّى في اللغه * الهيروغليفيةِ
    Ama o zamanın ekonomisi ve babanın kendini aşağılaması... Open Subtitles لكن الإقتصاد في ذلك الوقت و القروض الماليةالتيأقامبها ...
    o zamanın popüler müzikleri hep hiddetliydi. Open Subtitles "كانت الموسيقى الشعبية في ذلك الوقت هي الموضة الشائعة"
    o zamanın kadınları yok mu! Open Subtitles والنساء في ذلك الوقت
    Şirket başarılı olamadı ve o parayı geri ödeyemedi, ve borcun kefili bendim. Yani $100,000 dolar borcum vardı, ve insan gücüyle uçuş için verilen Kramer ödülünün ( o zamanlarda 17 yıldır veriliyordu) £50,000 olduğunu farkettim, ki o zamanın kuruyla $100,000 a denk geliyordu. TED ولم تنجح تلك الشركة ، فلم يستطع التسديد وبما أنني كنت الضامن في البنك. فقد أصبحت الان مديونا بـ 100,000 دولار ولاحظت أن جائزة مسابقة Kramer للطيران بواسطة القوى البشرية ، والتي كانت تقام منذ -- 17 سنة في ذلك الوقت ، كانت بقيمة 50,000 جنيها أي مايعادل الـ 100,000 دولار - بعد احتساب فارق العملة -
    Bu çocuklara olabilecek en iyi, hatta o zamanın Dünya'sındaki en iyi eğitim veriliyordu. Open Subtitles هؤلاء الأطفال كانوا يحصلون على أعلى درجة ممكنة من العلم فى العالم حينها
    Valla, elmacık kemiklerini çok pembeleştirmiş, ama sanki bunun o zamanın modası olduğunu hissediyorum. Open Subtitles إنه يضع الكثير من أحمر الخدود على وجنتيه لكنّى أعتقد أن هذه هي الصيّحة المنتشرة حينها
    o zamanın haberlerinde her şey taş, molotof kokteyli ve yanan lastiklerden ibaretti ve sanki İntifada'da olan biten sadece bunlardı. TED جعلت التغطية الإخبارية حينها الأمر يبدو في شكل حجارة وقنابل مولوتوف و إطارات محترقة أي أنها الأنشطة الوحيدة التي كانت تحدث أثناء الانتفاضة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more