Hayır, o odamın dışında bir oda daha kiralamak istiyorum. | Open Subtitles | كلا سيدتي، أريد الإبقاء على غرفتي والحصول على غرفةٍ أخرى |
Bir de, odamın yolunu bulursan bir yüzlük daha çalışır. | Open Subtitles | هذه مئة دولار لك , إذا عرفتي طريقك الى غرفتي |
Yatak odamın yanında, köşede kız kardeşimle paylaştığımız banyo vardı. | TED | عند زاوية غرفتي كان هناك حمام أتقاسمه مع أختي. |
Evet, sağ tarafa bakarsanız benim yatak odamın penceresini görürsünüz. | Open Subtitles | عالياً تجاه اليمين، إن رفعتكم أنظاركم، ستشاهدون نافذة غرفة نومي. |
"Aniden bir tıkırtı geldi, Sanki biri usulca vurdu vurdu kapısına odamın." | Open Subtitles | فجأة سمعت نقر كأن شخص ما يطرق يطرق بلطف يطرق باب غرفتى |
Tek bildiğim, kışları odamın çok soğuk... yazları da çok sıcak olduğu ve bu yüzden uyuyamadığım. | Open Subtitles | .. أنا أعرف أن غرفتي كانت باردة جداً في الشتاء و حارة جداً في الصيف لم أكن أستطيع النوم |
Ben de bir süre her gece yatarken, sabah giyinirken o koca mor çiçeklerin, odamın duvarlarında nasıl görüneceğini hayal etmeye çalışmıştım. | Open Subtitles | لذا حاولت أن أتخيل كيف ستبدو .. هذه الورود البنفسجية الكبيرة .. على جدران غرفتي .. كل ليلة عندما أغفو وأنام |
Ve benim odamın penceresi bu kulenin tepesindeydi. | Open Subtitles | وكنت أتخيل أنّ تلك هي غرفتي تلك النافذة هناك |
Eğer babam koruma konusunu daha da abartırsa, yatak odamın etrafına hendek kazacak. | Open Subtitles | لو حصل ابي على وقاية سيبني خندقا بجانب غرفتي |
Güzel. Öyleyse neden hep odamın çevresinde dolaşıyorsun? | Open Subtitles | حسنا ، لماذا إذن تدور في غرفتي طيلة الوقت ؟ |
Az önce bir adam benim odamın anahtarlarını ona verdiğini söyledi. | Open Subtitles | رجل أخبرني للتوّ أنّك أعطيته مفاتيح غرفتي.. |
Hastane odamın kapısında büyük bir kavgaya tutuştuklarını duydum. | Open Subtitles | والداي مازال بإستطاعتي سماعهما و هما يتشاجران أمام باب غرفتي في المستشفى |
Otel odamın soruşturma için merkez olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون غرفتي في الفندق مركزًا للقيادة خلال فترة التحقيق |
Son zamanlarda odamın görüntüsünü hafızamda canlandırıyordum ve hiç orada olmadı. | Open Subtitles | لقد كنتُ أنظِّف غرفتي مؤخرا من الذكريات ولم أره هناك |
Üzgünüm, odamın anahtarını yine kaybettim. | Open Subtitles | أنا آسف، يبدو أنني فقدت مفتاح غرفتي ثانية |
odamın kapısı her açıldığında gelenin sen olmasını bekledim. | Open Subtitles | كلّ مرّة يفتح باب غرفتي أتوقّع دائما أن تكوني خلفه |
Söylemek istediği her şeyi, yazıp odamın kapısının altından attı. | Open Subtitles | وكان عندما يريد شيئاً منّي، يكتبه ويمرره لي من تحت باب غرفتي |
Dün gece yine üst kattaydılar. Yatak odamın her yerini su bastı. | Open Subtitles | وقد كانوا بالأعلى مرة أخرى و الآن الماء تغمر سقف حجرة نومي |
Hangi tembel kardeşim babamın eşyalarını koyduğu kutuyu odamın önüne bıraktı? | Open Subtitles | وضع هذا الصندوق من أشياء أبي علي باب غرفة نومي ؟ |
Kahvaltı için dışarıdayken otel odamın altüst edilmesinden hoşlanmam da. | Open Subtitles | لأنى لا احب ان يتم تفتيش وسرقة غرفتى بالفندق وانا بالخارج |
Yukarıda benim odamın duvarında ninninin bir koyası var. | Open Subtitles | هناك نسخه من هذه الأغنيه معلقه على الحائط فى غرفتى بالأعلى |
Otel odamın içinde ateşledim. | Open Subtitles | أطلقتُ النار بغرفتي في الفندق. |
Oturma odamın içine kum dolduran ama bütün bu pisliği kimin temizleyeceğini hiç merak etmeyen adamsın. | Open Subtitles | الرجل الذي يحضر الرمل الى غرفة معيشتي ولا يستأل من سوف يقوم بتنظيف الركام |