Başka türlü beni nasıl odanın diğer tarafına atabilirsin ki? | Open Subtitles | لو لم تكن كذلك لما رميتني عبر الغرفة هكذا ؟ |
O zaman bu, onu vuran 45'liğin odanın diğer tarafından geldiği manasına gelir. | Open Subtitles | حسنًا، إذن ذلك سيعني بأنّ مسدس 0.45 الذي أصابه جاء من عبر الغرفة |
Ve son nefesimi toplayarak, o köfteyi odanın diğer köşesine doğru fırlattım. | Open Subtitles | وبكل أونس من الغاز تركت في جسمي، انا تجشأت ميتبول حقيقي عبر الغرفة |
- Evet. - Her zaman odanın diğer tarafına geçmek istemiştim. | Open Subtitles | عظيم، لطالما أردت أن أزور الجانب الآخر للغرفة |
..ve odanın diğer tarafından.. ..gözlerini diktiğini hissedebiliyorum. | Open Subtitles | وبوسعي حرفيًّا سماع عينيك تتدحرج من الجانب الآخر للغرفة. |
Kamışım, odanın diğer tarafına uzanıp senin meyveli sütünden içmeye başlıyor. | Open Subtitles | والآن تصل ماصّتي للجهة الأخرى من الغرفة وتبدأ بشرب مخفوق حليبك |
odanın diğer ucundan uçup ilaçları elimden almaya mı geldin? | Open Subtitles | أستقومين بالوثب عبر الغرفة وتنتزعينها من يدي؟ |
Sonra bildiğim şey, ön kapı tekmelendi 115 kiloluk kocaman bir adam beni odanın diğer tarafına fırlattı. | Open Subtitles | فجأةً وجدت الباب يركل ذلك الحيوان بـ 250 رطل يهددني عبر الغرفة |
Ben de bir adamı odanın diğer ucuna fırlatabilirim. | Open Subtitles | اتعرفي، انا يمكنني ان القي برجل عبر الغرفة. |
Sanki kendimi, o şeyleri yaparken odanın diğer köşesinden izliyor gibiydim. | Open Subtitles | هو مثل فجأة أنا كنت أراقب نفسي من عبر الغرفة... عمل هذه الأشياء. |
Beni havaya kaldırdığı gibi odanın diğer ucuna fırlattı. | Open Subtitles | لقد رفعني من قدمي و قذفني عبر الغرفة |
Sonrasında hatırladığım tek şey odanın diğer ucuna uçması. | Open Subtitles | و أخر شيء أتذكره رؤيتها تطير عبر الغرفة |
Yani sarhoş insanlar odanın diğer ucuna silah fırlatıyor. | Open Subtitles | \u200fلديكم أشخاص ثملون \u200fيلقون بالأسلحة عبر الغرفة. |
Bir köfteyi ellerin arkadayken alıyor ve odanın diğer tarafına yürüyorsun. | Open Subtitles | عليك أن تلتقط كرة لحم بمؤخرتك وتمشي بها إلى الجانب الأخر من الغرفة |
Eğer odanın diğer ucunda olmasaydın, yüzüne bir tokat yapıştırırdım. | Open Subtitles | لو لم تكن في الجانب الأخر من الغرفة لكنت صفعتك على وجهك |
Benden uzak olsan, odanın diğer ucunda olsan bile, sana dokunuyor gibi hissediyorum. | Open Subtitles | حتى لو كنت بعيداً عني مثل أن أكون بالطرف الآخر من الغرفة أشعر بأني ألمسك |