"odasında bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • في غرفة
        
    • فى غرفة
        
    • في غرفتها
        
    • في غرفته
        
    • في حجرة
        
    • فى غرفته
        
    Buhar odasında bir kaç dakika geçir. Rahatlamana yardım edecektir. - Evet... Open Subtitles . إقضِ بضعة دقائق في غرفة البخار . إنها ستساعدك على الاسترخاء
    Bak, dinle, ana servis odasında bir elektrik yangını oldu. Open Subtitles اسمع، لقد حدث لدينا ماساً كهربياً في غرفة الصيانة الرئيسية
    Güvenlik yetkisine sahip olan bir kişi otel odasında bir şey bırakmaz. Open Subtitles أي أحد مصرّحا أمنيا سيعرف بألا يترك أيّ شيء في غرفة الفندق
    -Çiçek odasında bir yığın yağmurluk var. Open Subtitles كلا , سأذهب لأحضر معطفى هناك كومة من المعاطف فى غرفة الزهور
    Annen, odasında bir sürü resmini saklıyor. Open Subtitles والتدك تحتفظ بالعديد من الصور لك في غرفتها
    Cannon'ın bir otel odasında bir öğrenci ile görülmesi kovulması için yeterli olmalı Open Subtitles مجرد القدوم لمقابلة طالب في غرفة فندق لابد أن يكون كافيا لطرد كانون
    Sorunlarını, vadideki korkunç bir oturma odasında bir grup eziğe anlatmakla. Open Subtitles قول مشاكلك لحفنة من الفاشلين في غرفة معيشة مريعة في الواد
    Kardinal odasında bir rahibe hiç iyi bir fikir değil. Open Subtitles ليست فكرة جيّدة أن تكون راهبة في غرفة أحد الكرادلة
    Marilyn Monroe gibi yapıp yatak odasında bir şişe hapı mideye indirmiş. Open Subtitles قلد الرجل مارلين مونرو وابتلع زجاجة كاملة من الحبوب في غرفة نومه
    Siz benim odamda uyuyabilirsiniz. Oturma odasında bir çekyat var. Open Subtitles يمكنكم النوم في غرفة نومي، لديّ سرير بعَجَل في غرفة الجلوس
    O gaz odasında bir tank motoru kullanılıyordu. Open Subtitles كانوا يستخدمون محرك لينفث غازاته السامة في غرفة الغاز
    "Gizli Detay'da" esir olan birisi "soyunma odasında" bir kadını, Open Subtitles أحد العمال المساجين شاهد امرأة في غرفة الملابس
    Lanet! Sorgulama odasında bir tane daha olduğunu bilmiyormuş. Open Subtitles انه لم يكن يعلم ان هناك واحده في غرفة الاستجواب
    Biliyorsun T.V. odasında bir şeyler içmen yasak. Open Subtitles تعلمين أنّه غير مسموح لكِ بتناول مشروبكِ في غرفة التلفاز
    Hayvanlara geri dönelim. Muayene odasında bir hayvan resmi dikkatimi çekti. Open Subtitles لاحظت صورة كلب في غرفة الفحص بدي جميلا وسعيدا ؟
    Yatak odasında bir şey yok. Bilgisayardan ne çıktı? Open Subtitles لاشئ في غرفة النوم، ما الذي في الكومبيوتر؟
    - Tamam, ama kızlar odasında bir erkek, bu imkansız. Open Subtitles حسناً . لكن هناك رجل في غرفة الفتيات . ذلك مستحل
    Koridorun sonundaki diğer yatak odasında bir çocuk vardı. Open Subtitles أسفل الردهة ، في غرفة نوم أخرى كانت هناك طفلة
    - Hayır, ama gidip bir manto alayım. - Çiçek odasında bir yığın yağmurluk var. Open Subtitles كلا , سأذهب لأحضر معطفى هناك كومة من المعاطف فى غرفة الزهور
    Evet, tabii ya o büyük kızın odasında bir tabanca var. Open Subtitles حسنا هذه الفتاة الكبيرة لديها مسدسا في غرفتها
    Okulla ilgili eşyalarını odasında bir çantada saklar. Open Subtitles وهو يبقي كل أشيائه المدرسية في حقيبة يضعها في غرفته.
    Oturma odasında bir çekyat var, o yüzden geldiğinde ben orada uyurum. Open Subtitles هناك أريكة في حجرة المعيشة، فحين تأتي للبقاء معي،
    Şüphelinin odasında bir şey bulamadım, ama kesinlikle koridorun sonundaki odada bir şey buldum. Open Subtitles ل مأجد أى شىءٍ فى غرفته لكنّى متأكداً من أنّنى وجدتُ شيئاً فى الغرفة التى بأسفل القاعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more