"ofis'" - Translation from Turkish to Arabic

    • في المكتب
        
    • بالمكتب البيضاوي
        
    Adamımız, Ofis'e girdiğinden beri bana kitap borcun yok mu senin? Open Subtitles ألم تتعهد إلي بكتاب منذ كان الرجل الطيب في المكتب ؟
    Babam şerif ünvanını kaybettikten sonra özel dedektiflik lisansını aldı ve Ofis açtı. Open Subtitles عندما أنتهى عمل أبي في المكتب, حصل على رخصة محقق خاص وفتح وكالة.
    Sevimli ufak sesin için ufak bir masa, ufak bir iskemle ve ufak bir Ofis'in var artık. Open Subtitles تَحْصلُي لنفسك علي منضدة صَغيرة لطيفة. مَع كرسي صَغير لطيف، في المكتب الطيف الصَغير، لصوتِكَ الصَغيرِ اللطيفِ.
    Oval Ofis'in duvarında bir sinek olduğunu düşünsene. Open Subtitles تخيلوا واحدة من هذه تكون موجودة في المكتب البيضاوي
    Oval Ofis diyorlar. TED يسمونه بالمكتب البيضاوي.
    Ardından James Wilcox, Oval Ofis'e Ar Rissalah sembolü çizmek için izinsiz şekilde Beyaz Saray'a girdi. Open Subtitles ثم تسلل (جيمس ويلكوكس) لداخل البيت الأبيض لوضع شعار "الرساله" بالمكتب البيضاوي
    Ofiste iskemle yazar kasa vardır, Ofis denen odada olup olabilecekler bunlardır. Open Subtitles كان في المكتب كرسي, و كان يوجد أيضا آلة دفع و هذا كان كل الحيز المتاح في المكتب
    Şu aralar bir Ofis kızı arıyorum. Open Subtitles أنـا حـاليـا أبحث عن فتـاة عـاملة في المكتب
    Spor konulu mecazlar kadınlara Ofis dili dışında bırakılmış hissettiren yöntemlerden birisidir. Open Subtitles تشبيهات الرياضة إحدى الطرق التي تجعل النساء يشعرن بالوحدة في المكتب
    Ama gözden geçirmesi gereken bir davadan bahsetmişti. Ofis'te. Open Subtitles ولكنّه تكلّم عن قضيّة كان عليه مراجعتها، في المكتب
    Vardiyaları değişiyoruz. Arkada güzel bir Ofis var. Open Subtitles نحن نقوم بمداورة النوبات لدينا مكان مريح في المكتب الخلفي
    Ofis, kabus gibiydi. Biliyorum. Open Subtitles آسف على التأخير كان يوماً رهيباً في المكتب
    Çok çalışkanım ve Ofis için harika bir, iki numarayım. - İki numara mı? Open Subtitles و أنا مجتهد في العمل و أفضل ثاني موظف في المكتب.
    Ofis dedikodularından duymasındansa senden öğrensin daha iyi. Open Subtitles أن تعلم منك أفضل من أن تعلم من النميمة في المكتب
    Altı yıl önce ne yaptığını kanıtlayabilseydim şu anda Oval Ofis'teki masada ben oturuyor olurdum. Open Subtitles إنكانبإمكانيإثباتمافعلتقبلستسنوات .. كنت سأجلس خلف الطاولة في المكتب البيضاوي الان
    El ele tutuşmak yok, birbirinize bakmak yok. Ofis içinde öpüşmek kesinlikle yok. Open Subtitles يمنع شبك الأيادي والنظرات العاطفية وبالطبع يمنع التقبيل في المكتب
    Hocam Ofis saatleri sırasında benimle buluşmayı kabul etti. Open Subtitles لقد وافق أستاذي على ملاقاتي , خلال ساعات العمل في المكتب
    Nate, işi bırakıp bazı Coachella*'lara sıkışmış değiliz. Burası Ofis ve ben senin patronunum. Open Subtitles وهناك بعض الموسيقى موسيقى اعتقد انك ترغبين إننا في المكتب وأنا رائيستك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more