Bu şehirde bu okula girmek için yanıp tutuşan bir sürü çocuk var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الشباب في هذه المدينه يودون ان يكونوا في هذه المدرسه |
demekti. Bu strateji gerçekten işe yaradı. okula her gün gelmeye başladı | TED | وفعلاً فقد آتت هذه الطريقة أكلها، وبدأ يحضرُ إلى المدرسة كل يوم. |
Ona kızını okula bıraktığımı söyleyeceğim ama tabi okula geç kaldırdığımdan bahsetmeyeceğim. | Open Subtitles | مالذي سيقوله والدها حينما يعلم بأننا قمنا بإيصال إبنته للمدرسه حتى لاتتأخر |
Hey, çocuklar, iş arkadaşlarımdan birinin kardeşi sizin okula başlamış. | Open Subtitles | شباب , لدي صديق عمل والتي اختها للتو بدأت بالمدرسة |
Sana yakın bir okula gelmeli ya da hızlı araba almalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أحول لمدرسة بالقرب منك أو أحصل على سيارة سريعة |
Eğer Ali'de akıl olsaydı, kardeşini iyi bir okula gönderirdi. | Open Subtitles | لقد أرسله للدراسة في الخارج. لمَ تريد تعليمه وجعله ضئيلاً؟ |
Oğlum Brian her seferinde okula geç kalıyor. | Open Subtitles | إبني براين دائماً ما يتأخر على المدرسةِ. |
Adamla beraber okula gitmedin, ne çeşit bir etiketi olduğu umurumda değil, tanımıyorsunuz. | Open Subtitles | أنّكم لم تذهبوا للجامعة مع الرجل، ولا أهتم ما نوع الشارة على سترته، |
Üç yıldır okula gittiği halde hala daha okuyup yazamıyordu. | Open Subtitles | بقيت في المدرسة لثلاث سنوات ولم تستطع القرآة أو الكتابة |
Bu çevredeydim, o yüzden sizi okula ben bırakayım dedim. | Open Subtitles | لقد كنتُ عند الزاويه لذا فكرتُ أن آخذكم الى المدرسه |
Benim kazandığım paradan istiyorsan, kapa çeneni de okula git. | Open Subtitles | لكن إذا كنت تريد أموالي أخرس و أذهب إلى المدرسه |
Hatırlıyorum da bir defasında beni yatılı okula sürmeye çalışmıştı. | Open Subtitles | أتذكر تلك المره التي حاولت معاقبتي بإدخالي إلى المدرسه الداخليه |
Bu çocukların okula geldiğinden emin olmak için birçok çalışma başlattık. | TED | بدأنا بمشاريع عدة فقط لكي نتأكد بأن الطفل يأتي إلى المدرسة |
Her sabah aynı şey. Boğazınızı okula gelirken temizleyin. Burada değil. | Open Subtitles | كل صباح على هذا الحال.نظفوا حنجرتكم وأنتم بطريقكم إلى المدرسة,ليس هنا. |
Evet, okula gitmiyorsa, her gün nereye gidiyor bu kız? | Open Subtitles | إذا لم تكن تذهب للمدرسه إذن أين هي كل يوم؟ |
Çocuğunu okula göndermeye yeter işte. Sen de bunu istemiyor muydun? | Open Subtitles | كافية لوضع الفتيات بالمدرسة , نوعاً ما أليس هذا مارغبت به؟ |
Özel okula ya da başka bir yere yazdıracağım sanırım, bilmiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أنقله لمدرسة أهلية أو شيء لا أعرف إلى أين |
Bak, ama okula döneceğim zaman arkadaşının işini bırakmak zorunda kalırım. | Open Subtitles | استمع، عليّ أن أترك صديقك في وقتِ حرج عندما أعود للدراسة |
- okula gidip onu almalıyız. | Open Subtitles | يَجِبُ علنْا ان نَذْهبَ إلى المدرسةِ ونَحْصلُ عليها. |
Fakat pasta şefi olmak için okula gitmek istiyorum. | Open Subtitles | لكني أريد أن أذهب للجامعة لأصبح طباخة حلويات |
okula geri döndüğünde arkasında bir gözün büyüdüğünü fark edemeyecekler. | Open Subtitles | في المدرسة الأطفال لن يلاحظوا أن عين ثالثة تنمو هناك |
Çocukların okula gitmez, sen de Bentley marka arabanı kaybedersin. | Open Subtitles | تكون قد حرمت أولادك من دخول الجامعة وتخسر سيارة البنتلي |
Birkaç ay içerisinde, iki buçuk milyon daha fazla kız okula gidiyordu. | TED | فبعدة أشهر .. كان هناك نصف مليون فتاة في المدارس في أفغانستان |
Uyuşturucu kullanma, eğlenmekten vazgeç. okula geri dön ve diplomanı al. | Open Subtitles | توقفي عن التعاطي، توقفي عن التمتع عودي إلي الدراسة و تخرجي |
Uzun bir aradan sonra okula geri dönmek nasıl bir duygu? | Open Subtitles | كيف هو الإحساس أن تعود الى المدرسة بعد وقت طويل ؟ |
Ve okula gitme ve bilimi düşünme dışında hiçbirşey yapmadık. | Open Subtitles | و لا نفعل شيئاً غير الذهاب إلى الكلية والتفكير بالعلوم |
Bir gün okula gitmiştim ve çocuklar onlarla basketbol oynamama izin vermedi. | TED | ذهبت للمدرسة ذات يوم، والأولاد لم يسمحوا لي بلعب كرة السلة معهم |