"okuyunca" - Translation from Turkish to Arabic

    • قرأت
        
    • قرأ
        
    • قِراءة
        
    • قرات
        
    • تقرأهم
        
    • بعد قراءة
        
    • عندما يقرأ
        
    • حينما تقرأ
        
    Raporu bugün okuyunca ve son tren alanı boşaltınca GCT'nin tetiklediğini görünce öğrendim. Open Subtitles حين قرأت التقرير اليوم الذي تم به إنفجار المحطّة بعد آخر قطار، علِمت
    George, oğlum, dostun Blackadder'ın mahkemesinde aptal Melchett'in ne pislikler yaptığını okuyunca öfkeden çılgına döndüm. Open Subtitles جورج, بُني لقد غضبت كثيراً عندما قرأت البرقيات التي تخبرني بماقام به ذلك الأحمق ميلشيت
    Scrabble tahtasındaki Almanca "Daire" kelimesini okuyunca aklına bir fikir geldi. Open Subtitles قبل لحظات من وصول الشرطة قرأت الكلمة دائرة بالألمانية على رقعة الكلمات و هذا منحك الفكرة
    Yargıç kararı okuyunca mahkeme salonunda ani bir akış başladı. Open Subtitles عندما قرأ القاضي هاركين القرار بدأ التصفيق في كل المحكمة بدعم واضح للقرار
    ..çok yoğundu son birkaç ayda.. ve okuyunca anlayacaksın Open Subtitles كُلّ هذا سَيَكُونُ واضح عندما أنت قادر على قِراءة خلاله.
    Dün gece mektubu okuyunca sevindin. Open Subtitles كانت تبدو السعادة واضحة عليك عندما قرات الرسالة
    Hepsini ardı ardına okuyunca ne kadar hızlı tükendiğini görsen şaşırırdın. Open Subtitles ستذهل من سرعه قولهم عندما تقرأهم بشكل متتالي
    "Kuzeyli asker, kitapçığı okuyunca firar etti." Open Subtitles هجرة جندي من جيش العدو بعد قراءة المنشورات
    Scrabble tahtasındaki Almanca "Daire" kelimesini okuyunca aklına bir fikir geldi. Open Subtitles قبل لحظات من وصول الشرطة قرأت الكلمة دائرة بالألمانية على رقعة الكلمات و هذا منحك الفكرة
    Araştırmasını okuyunca da yazdıkları hayal ürünüymüş gibi geldi. Open Subtitles وعندما رأيتها البحوث أعني ، كأنني قرأت خيال
    Mildred da dosyamı okuyunca bana hak verecektir. Open Subtitles لذلك إذا قرأت ميلدريد ملفي سوف تتفهم هي ايضاً
    Ama bir yerde "Bir insanın ölümü, daha doğmadan önce belirlenmiştir" yazısını okuyunca aklıma kendim geldim. Open Subtitles لكن بعدها قرأت ذلك في مكان ما أن أن الإنسان مُقدر له الوفاة بالفعل قبل ولادته ..ظننت أن لو كنت
    Senin hakkındakileri okuyunca, bayağı harika bir adam gibi göründün ve, sanırım seni biraz daha tanımak istedim o kadar. Open Subtitles قرأت عنك, وبدوت لي كشخص رائع وأظن أنني أردت أن اتعرف عليك أكثر
    - Sonra bana bu verdiğini okuyunca tersini hissettim. Open Subtitles قرأت القصة التي سلتمها لي، على عكس ذلك تمامًا
    Ama dosyanı okuyunca farkettim ki zaten kaçırılsan da kimsenin umrunda olmazmış. Open Subtitles لكن بعدها قرأت ملّفك وأدركت أنه لا أحد البتّة يأبه لاختطافك.
    Mary'nin tazıları sürüp gelini nasıl korkuttuğunu ve herkesi cesaretiyle büyülediğini okuyunca... Open Subtitles عندما قرأت عن امتطائها الجواد لأجل الصيد انها الرابعة وأربع دقائق
    Bu e-postaları okuyunca birden, aslında erteleyici olmayan hiç kimse olmadığını anladım. TED فبينما قرأت الرسائل أتاني نوع من الإلهام : أني لا أظن أن هنالك أحدًا لا يُؤجل أعماله ،
    Bu arada, bu akşam eleştirilmemi okuyunca beni terketi. Open Subtitles بالمناسبة لقد هجرنى بعدما قرأ النقد
    Senin evliliğini dergide okuyunca kendimi tutamadım. Open Subtitles المجله فى زواجك عن قرات شئ فعل استطع ولم
    Bunları okuyunca benim bile referans mektubu yazasım geldi kadına. Open Subtitles أعني بعد قراءة هذا أريد أن أكتب لها رساله لتوصيتها على نفسي
    Kitabi okuyunca oluyormus, degil mi? Open Subtitles أنظروا لما يحدث عندما يقرأ كتاب المنهج
    Bunu okuyunca her şeyi anlayacaksın. Open Subtitles ستفهم كلَّ شيء حينما تقرأ هذه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more