"okyanusun dibine" - Translation from Turkish to Arabic

    • قعر المحيط
        
    • في قاع المحيط
        
    • لقاع المحيط
        
    • إلى قاع المحيط
        
    • أعماق المحيط
        
    Bu da demek ki şehir çoktan okyanusun dibine batmıştı. Open Subtitles هذا يعني أنّ المدينة غاصت إلى قعر المحيط
    Kilometrelerce uzunlukta ve bir duvar gibi okyanusun dibine kadar inen bu buzlar balinaların özgürlüğe giden yollarını tıkıyor. Open Subtitles يمتد على مسافة أميال و كالجدار حتى قعر المحيط كتلة الجليد الهائلة هذه تعترض اي طريق قد تسلكه الحيتان نحو الحرية
    Onun bütün gün burnumun ucunda, bu masada yattığını ve okyanusun dibine doğru... sürüklenmediğini söyle. Open Subtitles , أسفل ناظري . . على الطاولة يخضع لجراحة و ليس متروك وحده في قاع المحيط
    İstediklerimi yapacak yoksa ailesini okyanusun dibine yollarım. Open Subtitles سيفعل ما آمره به، أو سألقِ بعائلته جميعاً في قاع المحيط.
    Tıpkı David'i, annesini ton balığıyla çay içsin diye okyanusun dibine gönderdiğimde David'i bir piçten beter ettiğim gibi. Open Subtitles كما جعلت "ديفيد" مثل أبناء السفاح عندما أرسلت أمه لقاع المحيط لتتناول الشاي مع أسماك التونه
    Tıpkı David'i, annesini ton balığıyla çay içsin diye okyanusun dibine gönderdiğimde David'i bir piçten beter ettiğim gibi. Open Subtitles كما جعلت "ديفيد" مثل أبناء السفاح عندما أرسلت أمه لقاع المحيط لتتناول الشاي مع أسماك التونه
    Daha önce denizaltında okyanusun dibine gitmenin havalı olacağını düşündüyseniz lütfen elinizi kaldırın. TED رجاءً ارفع يدك إذا كنت تعتقد أنه من الرائع الذهاب إلى قاع المحيط في غواصة؟
    Dalgıçlar, dışarıda sorun var mı diye denizaltını kontrol ederler, sonra da "Devam et" derler, siz de okyanusun dibine doğru gidersiniz ve bu muhteşem bir yolculuk. TED يكون الغواصون معنا للتأكد من أن كل شيء على ما يرام ومن ثم يقولون "انطلاق" وتنطلق في رحلة رائعة إلى قاع المحيط.
    Dalgıç kıyafetim sizi benimle okyanusun dibine sürüklüyor. Open Subtitles قناعي للغوص يأخذني معه إلى أعماق المحيط
    Ve bütün bunları okyanusun dibine göndermek için kullandığı geminin seyir defterini, hiçbir cesedin teşhis edilememesini sağlama alacak şekilde düzenledi. Open Subtitles ومعلومات التحميل التي تخص الناقلة التي استخدمها لكي يرمي بالطائرة والجثث في قعر المحيط لتأكيد عدم استخراج أي بقايا حطام أو جثث
    Bu yüzden akıntı okyanusun dibine doğru çökmeye başlar. Open Subtitles فيغطس إلى قعر المحيط
    - Rowena onu okyanusun dibine göndermiş. Open Subtitles . نفخته "روانا" إلى قعر المحيط.
    Bir yıldız gemisini okyanusun dibine saklamanın ne kadar saçma bir fikir olduğunun farkında mısın? Geceden beri buradayız. Open Subtitles هل لديك فكرة، كم هو مثير للسخرية إخفاء مركبة فضائية في قاع المحيط
    İnsana, seni eve götürüp sevgi göstermek ya da taşla dolu bir torbaya koyup o küçük çirkin kıçını okyanusun dibine gömmek isteği veriyor. Open Subtitles لكنكِ تودين أن تأخذيه للمنزل وتمنحيه بعض الحب أو تضعيه في كيس يحتوي على حجارة وترمي مؤخرته القبيحة في قاع المحيط.
    Peki, şimdi de okyanusun dibine gitmek için elinizi kaldırmış olma nedeniniz bunun sizi oradaki heyecan verici çamura bir adım daha yaklaştıracak olmasıysa lütfen elinizi kaldırın. TED حسنًا، الآن رجاءً ارفع يدك إذا كان سبب رفع يدك للذهاب إلى قاع المحيط هو أنه سيقربك قليلًا من هذا الوحل المثير في الأعماق.
    Tüm filoyu okyanusun dibine göndermek. Open Subtitles وأرسل الأسطول كاملاً إلى قاع المحيط.
    okyanusun dibine bak. Open Subtitles تفحص أعماق المحيط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more