Bu arabayı laboratuvara almalıyız. - olabildiğince çabuk adli kanıta ihtiyacım var. | Open Subtitles | عليّنا أن نأخذ هذه السيارة للمعمل أريد استخراج الأدلة بأسرع وقت ممكن |
Kimin bilmesi gerektiğinden kimin bilmemesi gerçeğini değiştirmeliydik ve onlara söylemeliydik ayrıca bunu olabildiğince çabuk söylemeliydik. | TED | كان علينا أن نغير السؤال من: من عليه أن يعرف إلى : من ليس عليه أن يعرف، علينا أن نخبرهم، وأن نفعل بأسرع ما يمكن. |
Burada olması gerekirdi ve şimdi nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok... ve onu olabildiğince çabuk bulmam gerek çünkü... | Open Subtitles | هي يفترض بأنها كانت هنا، والآن ليس لي أيّة فكرة اين هي وأنا أحتاج لإيجادها في أقرب وقت ممكن لانها... |
Cesedi buradan çıkartabilmek için, olabildiğince çabuk izne ihtiyacım var. | Open Subtitles | أَحتاجُ الرخصةَ أَنْ تُصبحَ الجسم خارج هنا بأسرع مايمكن. |
olabildiğince çabuk buldum seni. Etrafında olmam bunu açıklıyor zaten. | Open Subtitles | لقد وجدتك بأقصى سرعة ممكنة لقد بحثت عنك الولاية كلها |
Eğer mahsuru yoksa olabildiğince çabuk kendi eğlenceme dönmek isterim. | Open Subtitles | و لكني أريد الجوع إلى مكسبي في أسرع وقت ممكن إذا كان هذا لايزعجك |
- Bunun için üzgünüm. Sabırlı olun. Sizi buradan olabildiğince çabuk çıkaracağım. | Open Subtitles | أعتذر بشأن ذلك إصبري قليلاً وسأخرجكِ من هنا بأسرع وقت ممكن |
Güzel. İnşaatın olabildiğince çabuk başlamasını istiyorum. | Open Subtitles | جيد، أريد الإنطلاق في بنائها بأسرع وقت ممكن |
Nazikçe eşyalarını topla... ve okul müştemilatını olabildiğince çabuk boşalt. | Open Subtitles | خذ أمتعتك بهدوء وإرح من المبنى بأسرع وقت ممكن |
Ve nasıl oldu bilemiyorum, fakat bir şekilde kendimi yukarı ittim ve olabildiğince çabuk bir şekilde gölün kıyısına vardım. | TED | ولا أعلم من أين حصلت على ذلك لكني قدرت بصورة ما بسحب نفسي بأسرع ما يمكن والوصول للجانب الآخر من البحيرة |
olabildiğince çabuk Wyatt'ı bul da yardım etsin. | Open Subtitles | و الان لتجد ويات بأسرع ما يمكن و لتجلب المساعدة |
Bu bir kis ve Kyle'ın solunum yolunu tıkıyor olabildiğince çabuk temizlememiz gerek. | Open Subtitles | أظهرت التحاليل أنه كيس ويضغط على مجرى الهواء لذا علينا أن نستأصله في أقرب وقت ممكن |
Tamam, olabildiğince çabuk negatiflerin film şeridini çıkar. | Open Subtitles | حسناً أصنع ورقة بجميع صور النيجاتيف في أقرب وقت ممكن |
Bunu, olabildiğince çabuk, düzeltecek biri lazım. | Open Subtitles | حسنا, نحن في حاجه إلى شخص ليصلح هذا بأسرع مايمكن |
- Ve ben de size diyorum ki, Başmüfettiş, benim görevim de ismimi bu affedilmez iftiradan olabildiğince çabuk temizlemek. | Open Subtitles | أنه من واجبي أن أبرئ اسمي من هذا الافتراء الغير مغتفر بأقصى سرعة ممكنة |
Kesinlikle koridoru boşaltıp her şeyi olabildiğince çabuk yerleştirmeliyiz. | Open Subtitles | لابد أن نخلى القاعة الخارجية فى أسرع وقت ممكن |
Kimse yoktu. Ben de çıktım ve olabildiğince çabuk uzaklaştım. | Open Subtitles | لم يكن هناك أحد وكان يجب أن أخرج بأسرع ما يمكنني |
Bırak hiç yaklaşma ona o zaman. olabildiğince çabuk geleceğim ben. | Open Subtitles | حسنٌ, إبتعدي عنهُ وحسب سأكون هناك بأسرع ما أستطيع, يجب أن أذهب |
Basınla olabildiğince çabuk konuşmalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة للتحدث مع الصحافة فى اسرع وقت ممكن |
Hemen evine git siktiğimin anahtarlarını al, ve olabildiğince çabuk buraya gel. | Open Subtitles | احضر منه المفاتيح, وعد الي هنا بأسرع ما يمكنك |
McLaren Park, olabildiğince çabuk. | Open Subtitles | شيرلوك هولمز حديقة ماكلارين , في أقرب وقت |
- olabildiğince çabuk gel, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً , فقط عليكِ العودة إلي هنا بأسرع ما يمكنكِ حسناً ؟ |
olabildiğince çabuk evlenmeyi düşünüyoruz. | Open Subtitles | أنا وهو اتفقنا أن نتزوج بأسرع ما يمكننا وأنت ستكون مدعوًا |
Geminin olabildiğince çabuk kalkışa hazır olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تكون المركبة جاهزة للانطلاق بأقرب وقت ممكن |
Dinle, olabildiğince çabuk bir güvenlik planı istiyorum. | Open Subtitles | أصغِ , أريد أن أضع حماية أمنية في أقرب وقتٍ ممكن |