| Oyunlardan hiç hoşlanmıyor ya da fanatik olabilirsiniz. Geç saatlere kadar oyun oynuyor olabilirsiniz. | TED | ربما تكون متحمس, او انك تنتظر ظهور لعبه جديده تكون حتى وقت متأخر تلعب لعبه معينه |
| Belki de federal hükümetin nasıl olup da bunu onayladığını merak ediyor olabilirsiniz. | TED | حسنا قد تكونون تتساءلون كيف استطعنا أن نحصل على الموافقة من طرف الحكومة الفيدرالية. |
| Ben tamamım, bebek yapmayacağım ve siz bebek istiyor olabilirsiniz, veya bebekleriniz olabilir, hiç bebeğiniz olmayabilir de. | TED | أنا قمت بذلك، أنجبت أطفالا. قد تكونين بانتظار ولادة طفلك. قد تكونين رزقت بطفلٍ حديثا. وقد لا يكون لديك أطفال. |
| Bana göre, siz bayanlar manken olabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان عائداً لي, كنتم يا سيدات ستكونون عارضات أزياء |
| - Mm-mmm. Çok tatlı ! - Bence, iyi bir çift olabilirsiniz. | Open Subtitles | إنه لطيفُ جداً أعتقد أنه بالإمكان أن تكونا ثنائيا جيدا، غرايس |
| Her ikiniz belki evde saygının ne olduğunu öğrenmemiş olabilirsiniz ama burada öğreneceksiniz | Open Subtitles | كلاكما قد تكونان لم تتعلّما الاحترام في بيوتكما ولكن ستتعلّمانه هنا |
| Bence eğer bir şeyi görebiliyorsanız, o olabilirsiniz, değil mi? | TED | وأعتقد أنه إذا جعلت الآخرين قدوتك، يمكنك أن تكون مثلهم، |
| Herkese örnek olabilirsiniz. Seçim sizin. Eminim hepiniz yardım etmeye can atıyorsunuzdur. | Open Subtitles | بإمكانكم الاستعانة بمثال، فهذا خياركم أنا مُتأكد بأنكم جميعاً حريصون على المساعدة. |
| Bunu değişik şekillerde görmüş olabilirsiniz,... ...ama en üstteki çizgi korunmuş bölgedir... ...kara üzerinde, dünya çapında,... ...ve yaklaşık yüzde 12. | TED | ربما قد رأيتم هذا بأشكال أخرى، و لكن أعلى المنحنى يُمثل كمية المناطق المحمية من الأراضي، عالمياً. وهي حوالي 12 بالمائة. |
| Öyle hissediyor olmasanız bile güvende olabilirsiniz. | TED | و تستطيعون أن تكونوا بأمان حتى لو لم تشعروا بذلك. |
| Ama her acı yiyeceğin aynı oranda acı olmadığını fark etmiş olabilirsiniz. | TED | ولكنك قد تكون لاحظت أنه ليست كل الأطعمة الحارة حارة بنفس الطريقة. |
| Hayır, öyle olmadığından emin olmak için, bu yüzden birlikte olabilirsiniz. | Open Subtitles | لا، للتأكد من أنك لست مثله بحيث يمكن أن تكون معا |
| Cumhuriyetçi olabilirsiniz, Demokrat veya bağımsız. | TED | يمكنك أن تكوني في جمهورية، أو ديموقراطية، أو مستقلة. |
| Hatalı olabilirsiniz. Öyle yada böyle, kaptan sizi isteğe bağlı değiştiremez. | Open Subtitles | ربما تكون على خطأ و لكن سواء كنت على خطأ أو صواب لم يكن من حق الكابتن إستبدالك |
| Vampir olabilirsiniz ama benimle konuşurken benim gibi bir hanımla nasıl konuşulacaksa öyle konuşacaksınız. | Open Subtitles | ربما تكون مصاص دماء, لكن عندما تتحدث معي سوف تتحدث معي كسيده |
| Küreselci dostlarım, eğer siz de benim gibiyseniz insancıl gerekçelerle küreselciliğe ılımlı olabilirsiniz. | TED | زملائي العولميون، إذا كنتم مثلي، قد تكونون متشبتين بالعولمية لأسباب إنسانية. |
| Öğretmen olabilirsiniz ama kesinlikle evde kalmış yaşlı bir kız değilsiniz. | Open Subtitles | قد تكونين مدرسة، لكنك لستِ عانساً على الإطلاق |
| Arkadaşlarınızla daha çok vakit geçirebilir, ailenizle daha yakın olabilirsiniz, işyerinde tehlikeye attığınız milyar dolarlık üretkenlikten bahsetmeme gerek bile yok. | TED | ستكونون أكثر حضورًا مع أصدقائكم، وأكثر مشاركة مع عائلاتكم، ناهيك عن ذكر ملايين الدولارات لتسوية الإنتاجية في أماكن العمل التي يمكنُ تجنبها. |
| Arkada karı koca olarak birlikte olabilirsiniz ve arkadaş olduğumuzdan dolayı izlemeyeceğim. | Open Subtitles | يمكنكما أن تكونا رجل و زوجته عندكما في الخلف .. وبسبب أننا أصدقاء لن اراقبكم |
| Çünkü siz dünya üzerindeki son iki mamut olabilirsiniz. | Open Subtitles | لأنه ربما تكونان آخر ماموثان موجودان على الأرض إن لديه وجه نظر |
| Sınıfın en zekisi, vasat bir öğrenci ya da salağın teki olabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تكون دماغ الصف أو طفل في المنتصف أو أخرس كالعمود |
| İşe alma sürecinde veya kabul sürecinde yer alıyorsanız, renk cesuru olabilirsiniz. | TED | إن كنتم جزءً من سيرورة التوظيف، أو عملية القبول، بإمكانكم أن تكونوا شجاعين حيال الألوان، |
| Bir adam görmüş olabilirsiniz ama davalıyı görmediniz, değil mi? | Open Subtitles | ربما قد رأيتِ الرجل , لكنكِ لم تري المدعيّ عليه , أليسَ كذلك؟ |
| Biri olmadan nasıl diğeri olabilirsiniz ki? | TED | كيف يمكنكم أن تكونوا أحد تلك الأمور دون الأخرى |
| İkiniz de Franken-insan olabilirsiniz, ama aynı deneyin ürünü değilsiniz. | Open Subtitles | قد تكون انسانا متحولا ولكنك لست من نفس محصول التجارب |
| Fakat bu odada bir güç var ve her ne kadar hayallerimizden uzakta da olsak, bu gece kendiniz olabilirsiniz. | Open Subtitles | لكن هناك طاقة في هذه الغرفة وعلى الرغم من أن أحلامنا بعيدة الليلة يمكن أن تكون ما أنت عليه حقاً |
| Hâlâ Sharon ile birlikte nedimem olabilirsiniz. | Open Subtitles | إنه ليس متأخر جدا لازال يمكنك أن تكوني وصيفة العروسه مع شارون |
| Belki de yaradılışın böyle birşey olacağını düşünmüş olabilirsiniz. | TED | إذن قد تكونوا قد فكرتم ان إنشاء حياة سيحدث في مكان يبدو كهذا. |