"olacaktık" - Translation from Turkish to Arabic

• لكنا
• لما كنا
• كنّا سنكون
• أننا سنكون

Babası olmasaydı, hepimiz ölmüş olacaktık. Onlara biraz toz ver...
لولا والده لكنا جميعا ميتين دعهم يحصلون على بعض البودرة

Eğer bu virüs zımbırtısı çıkmasaydı hepimiz iğrenç yaşamlarımıza geri dönmüş olacaktık.
ادا لم يكن هناك فيروس لكنا عدنا الى حياتنا القديمة و المملة

Eğer bütün bunlar olmamış olsaydı, hepimiz şu andaonun cenazesinde olacaktık.
إذا كان كل هذا لم يحدث لكنا نقيم لها جنازتها الآن

Ya da belki onu tanık korumaya almama izin verseydin şu anda bu konuşmayı yapmıyor olacaktık.
ربما لو كنت قد وضعتهما في رعاية وقائية كما كان يجب عليك أن تفعل، لما كنا سنتناقش بهذا

Gerçek bir aile olup her gün böyle birlikte olacaktık.
كنّا سنكون عائلة حقيقيّة، معاً هكذا كلّ يوم

Vadide başka taburlar da vardı ama onları cezbedecek yem biz olacaktık.
كان هناك العديد من المتمردين فى الوادى كنا نعلم أننا سنكون الطعم لإخراجهم

Eğer dün gece ayrılmış olsaydık yalnız ve yeni bir sabahtan uzak olacaktık.
لو كنا قد غادرنا ليلة الأمس لكنا وصلنا الآن الى مكانٍ بعيد من هنا بحلول الصباح

Senin 20. yy. çöp-çıkarma becerilerin olmasa hepimiz 20. yüzyıl çöplerinin altında gömülmüş olacaktık.
لولا مهارتك في صنع القمامة من القرن العشرين، لكنا مضمورين تحت قمامة القرن العشرين.

Eğer beni dinleseydin şu anda trafikte sıkışmış olacaktık, ve kendine fazladan bir beş dolar yapacaktın.
لو انك استمعت الي لكنا الآن وسط الزحمه وكنت كسبت 5 دولارات زياده

Beni dinlemiş olsaydın, şu anda çoktan trafiğe saplanmış olacaktık sen de fazladan beş papel daha kazanmış olacaktın.
لو انك استمعت الي لكنا الآن وسط الزحمه وكنت كسبت 5 دولارات زياده

O uzun saçlı boşboğaz sözünü tutsaydı... işimizi huzurla yapıyor olacaktık.
لكن لو تأخر قدوم ذي الشعر الطويل لكنا نعمل في هدوء تام

Eğer seni dinleseydik şu anda aptalın teki için tv dizileri çekiyor olacaktık.
لو أنصتنا لك، لكنا نشتغل عند فاشل في سلسلة

Yorgunluktan ölmüş bitmiş olacaktık.
لكنا وصلنا هناك الان فقط .. ولكنا متعبان و غريبان

Hacı Efendi gitmemiş olsaydı şimdiye Peşaver'e varmış ve Meryem'in nerelere gittiğini tartışıyor olacaktık.
لو أن الحاج لم يسبقنا لبيشاور لكنا فيها الآن و أتساءل أين قد تكون مريم قد وصلت الآن

Doğayla ilgili onca şeyi okumaya harcadığın zamanın yarısını doğa ile geçirseydin, akşama yıldızlar altında birbirimize sarılıp yatıyor olacaktık.
لو أنك تقضي منتصف وقتك بالقرائة عن الطبيعة لكنا نخيّم الليلة تحت النجوم

Eğer o mayını durduramasaydı gelinlik yerine ona tabut bakıyor olacaktık.
لو لم تقم بتعطيل الآنسة اللغم، لكنا نجهزها بكفنها بدل فستان زفافها.

Eğer başarmış olsalardı hala ülkesini yönetiyor olacaktı.Bizde ona istediği savaş uçaklarını satıyor olacaktık ama başaramadılar çakallar onu deviremedi ve askerleri yolladık bir kez daha ve bu sefer işi tamamladık onu devirdik.Ve ilerleyen süre içinde kendimize çok ama çok karlı bir imar anlaşması yaptık
لو نجحوا.. لكان لا يزال يدير البلاد. و لكنا نبيع له كل المقاتلات النفاثة التي يريد

Eğer beni yakalasalardı bu sohbeti yapamıyor olacaktık.
لو أمسكوا بي وقتها لما كنا لنجري هذا الحوار

Dünyadaki en iyi ebeveyn biz olacaktık.
كنّا سنكون أفضل الأباء في العالم

İyi de tünellerde güvende olacaktık hani?
ولكن أعتقد أننا سنكون بأمان بتلك الأنفاق