"olan bir adam" - Translation from Turkish to Arabic

    • رجل ذو
        
    • رجلاً لديه
        
    • الرجل الذي لديه
        
    • رجل لديه
        
    • رجلاً ذو
        
    • رجل كان
        
    • رجل يملك
        
    • يوجد رجل في
        
    • على الرجل الذي
        
    • الرجل صاحب
        
    • أمر من الأمور
        
    • رجل كَانَ في
        
    • رجل معه
        
    • رجل يحمل
        
    • رجلاً يملك
        
    Çünkü muhalefet parti tek gecede onu zayıf kalbi olan bir adam olarak lekelemeyi başarmıştı. Open Subtitles لأن منافسيه تمكنوا من تشويه سمعته على أنه رجل ذو قلب ضعيف
    Meteor yağmuruna çok ilginç bir bakış açısı olan bir adam buldum. Open Subtitles وجدت رجلاً لديه وجهة نظر مدهشة عن سقوط النيزك
    Evet, şimdi geleceği olan bir adam gibi konuşuyorsun. Open Subtitles نعم، انظر، الآن أنت يبدو الرجل الذي لديه مستقبل.
    Bir kutu kibriti olan bir adam, sigarasını yakmak için neden bir tane daha istesin? Open Subtitles لماذا يقوم رجل لديه علبة ثقاب كاملة بطلب واحدة أخرى ليشعل سيجارته؟
    - Poposu güzel olan bir adam görsem, gözümü ayıramıyorum. Open Subtitles لكن الآن، عندما أرى رجلاً ذو مؤخرة جميلة لا أستطع مقاومة النظر إليه
    Bu akşam, Görgü Tanığı Haberleri'nde 23 yıldır komada olan bir adam uyandı. Open Subtitles الليلة على "أخبار شاهد العيان"، يستيقظ رجل كان في غيبوبة منذ 23 سنة.
    Ben Denver tarafında büyük bir depo şirketi olan bir adam için çalışıyorum. Open Subtitles اه,أعمل لدى رجل يملك عقارات ضخمة معبأة بوحدات التخزين الذاتي بداخل و خارج دينفر.
    Şimdi bu bazı kabiliyetleri olan bir adam ama ben hata ve özür kabul etmiyorum. Open Subtitles الآن إنه رجل ذو كفاءة ولكنني لا أتوقع أي أعذار أو أي فشل
    Bence çocupu olan bir adam daha güvenilir. Open Subtitles أعتقد أن رجل ذو ابنة أكثر جدارة بالثقة
    Ufak tefek yapısı ama kocaman egosu olan bir adam Open Subtitles رجل ذو مكانه صغيره و كبرياء هائل
    Ben karşımda günün birinde genel menajer olabilecek zekası, pratikliği ve seksiliği olan bir adam görüyorum. Open Subtitles بل أرى رجلاً لديه الذكاء الكافي, حذق, و لديه جاذبية مثيرة ليكون مديراً عاماً يوماً ما
    Haverhill'de moteli olan bir adam tanıyor. Open Subtitles يعرف رجلاً لديه فندق في هافرهيل
    Keşke prezervatifi olan bir adam tanısaydım. Open Subtitles {\pos(192,220)} كم أتمنّى أن أعرف رجلاً لديه واقي.
    Katende, artık elindeki tek şey yarı zamanlı iş olan bir adam gibi konuşmuyorsun. Open Subtitles كاتيندي، أنت لا تتكلم بعد الآن مثل الرجل الذي لديه دوام جزئي فقط
    Zevkinden çok parası olan bir adam gibi. Open Subtitles مثل الرجل الذي لديه مال اكثر من الذوق
    Bu gerçekten dikkate değer. Karşımda net bir şekilde yeme problemi olan bir adam var ve acayip saç stilli bir kadın... Open Subtitles هذا مدهش بالفعل ، لدينا هنا رجل لديه إضطراب واضح بالأكل
    Saygın konuma sahip düzgün bir evi, birikmiş parası olan bir adam buldum. Open Subtitles وجدت رجلاً ذو مَكَانَة مُحترمه يملك منزلاً، ومالاً وفيراً
    Gözünü dört aç, şu tarafta eskiden kadın olan bir adam var. Open Subtitles أنظري جيداً ، هناك رجل كان قبل ذلك امرأة
    Yemek almak için parası olan bir adam. Open Subtitles رجل يملك المال وقادر على شراء الطعام
    Çünkü şu anda evde yardımımıza ihtiyacı olan bir adam var. Open Subtitles لأنه يوجد رجل في ذلك المنزل يحتاج مساعدتنا الآن.
    Bizimle hemfikir olan bir adam var. Open Subtitles , حسناً لقد حصلنا على الرجل الذي يتفق معنا
    Sanırsın ki, psişik imgelemleri olan biri çığlıklar atan bir bebek ile, kronik uçak tutması olan bir adam arasına oturmaması gerektiğini bilir. Open Subtitles سـتظنين الرجل صاحب الرؤى يعرف أفضل من الجلوس بين طفل يصرخ و رجل مصاب بدوار الطيران
    "Cesareti olan ve etrafını sorgulayabilecek olan bir adam. Open Subtitles رجل لديه الشجاعة التشكيك في أمر من الأمور.
    Efendim... 22 yıl boyunca Pakistan hapishanelerinde... kapalı olan bir adam. Open Subtitles رجل كَانَ في السجنِ للسَنَوات الإثنتان وعشرون الماضية... وذلك السجنِ في باكستان. وذلك الرجلِ...
    45'liği olan bir adam, tüfeği olan bir adamla karşılaştığında 45'liği olan adam, ölü bir adamdır. Open Subtitles حين يلتقي رجل بسلاح كهذا مع رجل معه بندقية سينتهي حامل المسدس بالموت
    Silahı olan bir adam neden ateşe karşılık vermez? Open Subtitles رجل يحمل مسدساً، لماذا لم يطلق النار مدافعاً عن نفسه؟
    Teknesi olan bir adam tanıyorum. Open Subtitles أعرف رجلاً يملك قارباً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more