Yılanlara olan takıntısı yüzünden ayrıldık. | Open Subtitles | لقد انفصلنا بسبب هوسه بالثعابين اللعينه. |
Bahsettiğim konu sana olan takıntısı yüzünden nasıl bir adam haline geldiği. | Open Subtitles | أتحدث عن الشخص الذي تحول إليه بسبب هوسه بكِ |
Bana olan takıntısı, ilerlemesine engel oluyor. | Open Subtitles | هوسه بي يعرقل تحسّنه |
Tüm planların onun bana olan takıntısı yüzünden suya düştü. | Open Subtitles | جميع خططك قد عُرقلت في سبيل هوسها بمطاردتي |
Liam'a olan takıntısı ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن هوسها بليام؟ |
Benim ilgilendiğim şey Tom Carter'in Jane Doe'nuza olan takıntısı ve müdür yardımcısı Mayfair ile arasında olan ilişki. | Open Subtitles | (الأمر الذي أهتم به هو (توم كارتر (هوسه بـ(جين دوي (وعلاقة كل تلك الأمور بمُساعدة المُدير (مايفير |
- O harika sesi prenses dövmesi şamdanlara ve Costco'ya olan takıntısı bir de şamdanlar ve Costco'dan başka bir şeyden bahsetmemesi. | Open Subtitles | ... وشامها الصغير على شكل أميرة هوسها في حب الشموع (هوسها في حب (كوستكو ( سوبرماركت ضخم جدًا ) عدم تمكنها في الحديث عن أي موضوع |