| Memeler ve kalça. Memeler ve kalça. Umurlarında olan tek şey bu. | Open Subtitles | الصدور و المؤخرات ، هذا كل ما يهتمون به ، شكراً لك |
| Müvekkilimin hayatı söz konusu. Önemli olan tek şey bu, onun hayatı. | Open Subtitles | حياة موكلى على المحك هذا كل ما يهمنى ، حياته |
| Şu an ihtiyacım olan tek şey bu. | Open Subtitles | وأمسكت به في الحجز هذا كل ما أنا بحاجة إليه الآن |
| Sen kalbinde ve kafanda kazanıyorsun ve önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | انت فائز فوق هنا وبالداخل هنا. وهذا كل ما يهم. |
| Bu dünyada seni bir yerlere götürecek olan tek şey bu. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الوحيد الذي سيوصلكِ إلى أي مكان في العالم |
| İkiniz de iyi olun da, önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | كلتا الحالتين أمر جيد هذا هو كل ما يهم |
| Japon bir casusa aşık oldu ve kadın da ona ihanet etti, işte elimizde olan tek şey bu. | Open Subtitles | . وقع في حبّ جاسوسة "يابانية" وخانته، وهذا كلّ ما لدينا. |
| Bir deri hücresi, bir tel saç Aleister'dan bir parça oluşturmak için ihtiyacım olan tek şey bu. | Open Subtitles | جزء من جلد,وخصلة شعر هذا كل ما احتاجه لعينه من أجل اليستر |
| Bir taraf onu yakaladığı sürece, önemli olan tek şey bu,değil mi? | Open Subtitles | حسنا، طالما ان احد الجانبين سوف يقبض عليهم هذا كل ما يهم، أليس كذلك؟ |
| Denemeye devam ettikçe daha iyi oluyoruz önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | طالما نستمر في المحاولة نحن نعرف بأننا بأفضل حال هذا كل ما يهُم |
| Ancak olan tek şey bu da olmayabilir. | TED | ولكن قد لا يكون هذا كل ما يجري. |
| Keşke onunla karşılaşma şansım olsaydı tek bir şans, ihtiyacım olan tek şey bu. | Open Subtitles | {\cH70BFDC}أتمنّى لو حظيتُ بفرصتي معه وجهًا لوجه {\cH70BFDC}.فرصة واحدة فقط، هذا كل ما أحتاجه |
| Artık önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | لكن الآن, أنت تعرف هذا كل ما يهم |
| "Her zaman anı yaşa, çünkü elimizde olan tek şey bu." | Open Subtitles | ` عش في الحاضر, هذا كل ما لدينا ` |
| -Kim olduklarının bir önemi yok, senin ve kızların güvende olduğunu bilmem gerekiyor, şu an umurumda olan tek şey bu. | Open Subtitles | -لا يهم من هم , كل ما أريد سلامتك أنت والفتيات هذا كل ما يهمني الآن |
| Önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | .هذا كل ما يعنيني .الأمر الوحيد |
| On ayak, on el parmağı önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | --عشرة أصابع وعشرة أصابع القدم هذا كل ما يهم. |
| Sen kalbinde ve kafanda kazanıyorsun ve önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | انت فائز فوق هنا وبالداخل هنا. وهذا كل ما يهم. |
| Bu dünyada seni bir yerlere götürecek olan tek şey bu. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الوحيد الذي سيوصلكِ إلى أي مكان في العالم |
| Eğer senin yerinde ben olsaydım ve bana inansaydın benim için önemli olan tek şey bu olmuş olurdu. | Open Subtitles | لو كنت أنا بمكانك يا "غس" وأنت صدقتني لكان هذا هو كل ما يهم |
| *Dünyanın şimdi ihtiyacı olan sevgi tatlı sevgi, dünyada eksik olan tek şey bu. | Open Subtitles | ما يحتاج إليه العالم الآن هو الحب، حب جميل إنه الشيء الوحيد |
| - Mantıksız olan tek şey bu. | Open Subtitles | هذا الشيء الوحيد الذي يجعل الأمر مقنع |
| Hepinizden isteyeceğim tek şey bu. Benim için önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | هذا كلّ ما سأطلبه قط، لأنّه كل ما يهمّني. |
| Birbirimize sahibiz ve ihtiyacımız olan tek şey bu. | Open Subtitles | لدى كل منا الاخر وهذا هو كل ما نحتاجه فعلاً |
| Mantıklı olan tek şey bu. | Open Subtitles | لذا هذا هو الشيء الوحيد المنطقي |