"olanaksız" - Translation from Turkish to Arabic

    • غير محتمل
        
    • مستحيلاً
        
    • لنَصل إليه
        
    Sadece hata yaparsam, bu aşırı derecede olanaksız. Open Subtitles فقط لو أفسدت الأمر وهذا غير محتمل إلى حد كبير
    Bu olanaksız, ama imkansız değil. Open Subtitles همم, هذا غير محتمل, لكنه ليس مستحيلاً.
    Fatih Sultan Mehmet böyle olanaksız bir şeyi göz önünde bulundurmazdı. Open Subtitles لم يكن لينوي ايجاد سلام غير محتمل
    Birkaç yıl öncesine kadar olanaksız olduğunu düşündüğümüz şeyler artık ölçülebiliyor. TED في السنوات القليلة الماضية كان هذا يعد مستحيلاً من الممكن قياسها حالياً
    Bu kavramı lisenin toplantı salonunun dışına taşıyabilmeyi hayal etmek kulağa olanaksız veya fazla saf gelebilir. TED ويبدو الأمر مستحيلاً أو غريباً لتخيل أن هذا الفهم يمكن أخذه من قاعة في مدرسة ثانوية.
    olanaksız görünüyor, biliyorum. Arabada bir çocuğu tuttuklarını bilmiyordum. Open Subtitles أعلم بأن هذا يبدوا مستحيلاً, لكن كان يوجد رجل بداخل السيارة
    Çünkü başladığımız noktadan bir yere varmak olanaksız. Open Subtitles لأنه من حيث بدأنا ليس هناك طريق لنَصل إليه
    Çünkü başladığımız noktadan bir yere varmak olanaksız. Open Subtitles لأنه من حيث بدأنا ليس هناك طريق لنَصل إليه
    Hadi Chase! olanaksız bir şey, değil mi? Open Subtitles بالله عليك يا (تشايس), هذا غير محتمل, أليس كذلك؟
    Son derece olanaksız. Open Subtitles إنّه غير محتمل للغاية
    - olanaksız. Open Subtitles غير محتمل
    Açıkçası bu olanaksız görünüyor. Open Subtitles هذا غير محتمل.
    Tabii, iyi düşünüldüğünde kolay değil ama olanaksız da değil. Open Subtitles حسناً,بتقديردقيق... الأمر ليس سهلاً... لكنه ليس مستحيلاً.
    Bu... olanaksız gibi. Open Subtitles ربما يكون هذا مستحيلاً
    olanaksız değil, dostum. Open Subtitles ليس مستحيلاً يا صديقي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more