"olarak tarif" - Translation from Turkish to Arabic

    • وصف
        
    • وصفها بأنها
        
    • صِف لي
        
    Bir arkadaşım bunu kendi doğrularına dayanmak olarak tarif ediyor, ki bence oldukça hoş bir tanım. TED صديق لي وصف الاصالة بأنها أن تتمسك بحقيقتك أنت، وأعتقد أنها طريقة لطيفة لوصف الأصالة
    Bir keresinde bir sivil toplum örgütünden birisi bana bunu karanlıkta bowling oynamak olarak tarif etti. TED أحد الأشخاص من المنظمات الطوعية وصف ذلك بأنها مثل لعب البولينج في الظلام.
    İncil'e bakacak olursak, Cehennem, ateş, kükürt ve sonsuz işkencenin olduğu bir yer olarak tarif edilmektedir, Open Subtitles إن نظرنا إلى الإنجيل فإن الجحيم قد وصف بمكان شبيه كهذا مليء بالنيران والكبريت ،والعذاب الأبدي
    Bu küçük kese ancak canlı olarak tarif edebileceğimiz bir şekilde davranıyor. TED هذه الحقيبة الصغيرة قادرة على تدبّر نفسها بطريقة التي يمكن فقط وصفها بأنها حية.
    Sadece Araçların savaşı olarak tarif edebileceğimiz bu hadiseye polis de hızlı araç takibi yaparak katıldı. Open Subtitles في ما يمكن وصفها بأنها حرب المركبات ...تشارك الشرطة في سرعة سعي عالية
    İçeri sızabilmek için, önce Taha'nın kaldığı yeri... tam olarak tarif etmen gerek. Open Subtitles صِف لي تماماً منزل طه، سأجد طريقةً للتسلل إلى الداخل
    İçeri sızabilmek için, önce Taha'nın kaldığı yeri... tam olarak tarif etmen gerek. Open Subtitles صِف لي تماماً منزل طه، سأجد طريقةً للتسلل إلى الداخل
    Mavi bebek sendromu, bir doğum kusuru olup, derinin mavi rengi alması olarak tarif edilen bir terimdir. Open Subtitles متلازمة الأطفال هو مصطلح يستخدم في وصف مجموعة من عيوب الولادة مثل تحول لون الجلد إلى اللون الأزرق
    Eğer bu boyutların tam olarak nasıI kıvrıIdığını belirlerseniz, o zaman evrendeki her şeyin doğasını tam olarak tarif edebilirsiniz. Open Subtitles إذا إستطعنا وصف كيفية إلتفاف الأبعاد الإضافية بدقة يمكننا حينها الوصف الصحيح لطبيعة كل شيء بالكون
    Her buluşma bok ve sidik kokulu bir tuvalette başlasa da Vernon bu işi asil bir düello olarak tarif etmişti. Open Subtitles فيرنون وصف التجارة كصفقة نبيلة مع ذلك كل تاجر يجب عليه أن يذهب الى دورة المياه
    Ateş eden kişiyi güneş gözlüklü, yüzüne sıkıca sarılmış bir kapüşonu olan, beyaz bir erkek olarak tarif ediyor. Open Subtitles وصف القاتل بانه رجل ابيض يرتدي نظارة شمسية وقبعة على رأسه مشدودة بقوة حول وجهه
    Kendimi bir aracı olarak tarif edebilirim. Open Subtitles يمكننى وصف نفسى بأننى رجل الإتصالات
    Kurtulan tek öğrenci katili otoriter ve kahkahalar atan birisi olarak tarif etti. Open Subtitles "والناجي الوحيد من الطلاب المميزين.." "وصف القاتل بالصياح والتسلط"
    Zemin kata indi. Yeri tam olarak tarif edebilir misiniz? Open Subtitles -أيمكنك وصف المنطقة التي وجدتماها فيها في النهاية؟
    Kendini coşkun olarak tarif eden birinin spermini alma bence. Open Subtitles وقد وصف نفسه بالفوراني ؟ لن تريدي نطفته
    - Böyle aykırı olmuş oluyorsunuz değil mi? Müziğimizi iğrenç derecede mutlu olarak tarif ederdim. Open Subtitles يمكنني وصف اصواتنا بـ سعيدة لعينة
    Birçok Lagoslu, büyükbabamdan nesiller önce gelen balıkçıların torunları dahil olmak üzere, "yeni Dubai" olarak tarif edilen gelişmekte olan şehirden dışarı itiliyorlar. TED العديد من أهل لاغوس، ومنهم أحفاد الصيادين أولئك الذين وصلوا قبل جدي بأجيال، قد دُفعوا الآن للخارج لإفساح المجال من أجل إنشاء مدينة التي تم وصفها بأنها "دبى الجديدة."
    Treves onu kirli ve sefil olarak tarif etti, değil mi? Open Subtitles (تريفز) وصفها بأنها كانت قذرّة و بائسة، صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more