Senin sadece paranormal olayları sevdiğini sanmıştım. Bir şeyler mi kaçırıyorum ? | Open Subtitles | ظننتك تحبّ القضايا الخارقة للطبيعة فقط، فهل يفوتني شيء؟ |
Bu terör olayları My yönetiminin tepkisi yeni eleman bağlıdır | Open Subtitles | رد إدارتي على هذه الحوادث الإرهابية سيعتمد على عنصر جديد |
Şimdi, haydi bu şeyi trajikomik hale getiren inanılmaz olayları araştıralım. | Open Subtitles | لندرس الآن الاحداث صعبة الحدوث التي أدت لهذه المهزلة الممتعة المأساوية |
Bu korkutucu olayları engellemek elimizde olmasa bile kendi ruhlarımız için gerekeni yapalım. | Open Subtitles | وبالرغم أننا لا نستطيع التحكّم بهذه الأحداث المُخيفة, دعونا نتولّى عجلة القيادة لأرواحنا |
Bu binada bâzı hırsız olayları oldu. Sizi içeriye alamam. | Open Subtitles | وقعت بعض حالات السرقة في البناية، لا أستطيع ادخالك. |
Elindeki uyuşturucunun bu olaydaki tek rolü olayları algılama yeteneğini etkilemiş olması. | Open Subtitles | تعاطيك للمخدرات سيلعب دوراً إذا كان يؤثّر على فهمك للأحداث |
General Prada, son 10 yılın olayları üstüne beni bilgilendirdi. | Open Subtitles | جنرال برادا اطلعني على احداث 10 سنوات الاخيرة |
Gördün mü, güncel olayları mideye indirmiş adam. Bu adamı izlemelisin. | Open Subtitles | أترون, إنه ملم بالأمور يجب أن تراقبوا هذا الفتى |
Savunma Bakanlığı'nın bu tarz olayları medyadan sakladığı için şanslısınız. | Open Subtitles | لحسن حظّهم أن وزارة الدفاع تميل للتكتُّم على حوادث كهذه |
Bilim, uzak gelecekteki olayları öngörmemizi ve birbirimizle ışık hızında iletişim kurmamızı sağladı tam da benim şu anda sizinle yaptığım gibi. | Open Subtitles | مكننا العلم من التنبؤ بأحداث في المستقبل البعيد و التواصل فيما بيننا بسرعة الضوء |
olayları rüyanda çözdüğünü söylemişlerdi. | Open Subtitles | أحدهم أخبرني أنك تري حل القضايا في أحلامك |
olayları rüyanda çözdüğünü söylemişlerdi. | Open Subtitles | أحدهم أخبرني أنك تري حل القضايا في أحلامك |
Anlamalısınız ki ordunun bu tip olayları halletmek için kesin yolları vardır. | Open Subtitles | علينا أنْ نتفهّم طريقة تعامل الجيش مع الحوادث |
Bu olayları araştırmada bize yardımcı olacaklar. | Open Subtitles | الذي سيكون الآن مسؤولاً عن التحقيق بهذه الحوادث. |
Oh, güncel olmasın. Güncel olayları öğreniyoruz. | Open Subtitles | لا ليس الاحداث الجارية لدينا هنا أحداثنا |
Benim anladığıma göre sadece geçmiş olayları yaşayabiliyorduk. | Open Subtitles | اعتقادي اننا يمكننا ان نواجه الاحداث الماضية فقط |
olayları bir anlam ifade edecek şekilde sıralandırdın ve sonuçta suçlu sen çıktın. | Open Subtitles | احتجتي لذلك الترتيب من الأحداث لتبدو منطقية بعض الشيء لهذا قمتي بلوم نفسك |
Greg, başka olayları benimkinin önüne alma. | Open Subtitles | جريج، أنا لا أُريدُ أيّ حالات أخرى اللغم القافز. هذه أولويةُ. |
Ve böylece, yaklaşan olayları hazır hale getirmek için oyuncular son yerini almış oldu. | Open Subtitles | وحتى أتى الأمر إلى أن اللاعبين أخذوا أماكنهم الأخيرة جاهزين للأحداث التي ستقدم |
Eğer öyleyse kesinlikle kitaptaki olayları örnek alıyor demektir. | Open Subtitles | لو كان الامر كذلك، فهو بالقطع يقلد احداث الكتاب |
Sana söylemeye çalıştım, olayları istediğim şekilde bitireceğiz. | Open Subtitles | حاولت إخباركم أني سأقوم بالأمور على طريقتي |
Ev içi şiddet olayları azalmıştı, aynı şekilde ruh sağlığı şikâyetleri de. | TED | تناقصت حوادث العنف الأسري وشكاوى الصحة العقلية. |
Gerçekten yaşanmış olayları kullanıyor. | Open Subtitles | هذا ما هو عليه يستعين بأحداث حدثت فعلاً في السابق |
Ancak daha sonra yenilik ve yolsuzluk arasındaki ilişkiyi daha fazla öğrendikçe olayları daha farklı görmeye başladım. | TED | ومن ثم، كنتُ كلما تعلمتُ المزيد عن العلاقة بين الابتكار والفساد، كلما تغيّرت نظرتي للأمور. |
Kendilerinden büyük ve önemli sonuçları olan olayları başlatan çocuklar. | Open Subtitles | أطفال بدأو أحداثاً اصبحت أكبر منهم و تسببت في تبعيات |
O haftanın olayları arasında bizi en çok şaşırtanı şuydu. | Open Subtitles | التي ربما كانت أحداث ذلك الأسبوع، وهناك ماهو مدهش أكثر |
Zamanımızın büyük olayları ve güçleri yüzünden savruluyoruz, öyle değil mi? | Open Subtitles | نحن تبادلنا الأدوار بالأحداث الأحيرة والزمن أجبرنا |
Kendini daha iyi hissetmeni sağlar mı bilmem ama çocukluğumuzda birçok kez olayları gerçekte olduğundan biraz daha ağır hissederiz. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان هذا سيحسن شعورك، لكن في أحيان كثيرة خلال طفولتنا، نشعر بالأشياء أسوأ مما هي في الحقيقة. |