Oğlum sekiz yaşındayken, ...iki çocuk, sırf farklı olduğu için, onu hırpalamıştı. | Open Subtitles | حين كان ابني بالثامنة من عمره, تعرض له صبيان لأنه كان مختلفاً. |
Sadece iyi bir polis olduğundan değil iyi biri olduğu için de. | Open Subtitles | ليس فقط لأنه كان أفضل شرطي بل لأنه كان أفضل رجل أيضاً |
Büyükannen çok mutluydu, ben de o mutlu olduğu için mutluydum. | Open Subtitles | جدتك كانت سعيدة جداً، و أنا كنت سعيدة لأنها كانت سعيدة. |
Ama onlar arkadaşı oldukları için yanında değiller ünlü olduğu için yanındalar. | Open Subtitles | في الحقيقة كأنهم ليسوا معه لانهم أصدقائه لانهم يحيطوه فقط لكونه مشهور |
Aile diye bir şey olduğu için günde 12 kez şükrediyorum. | Open Subtitles | و عدد المرات يوميا التي أكون فيها شاكرة لوجود شئ كالعائله |
Kadınlara hitap eden bir yer olduğu için orada çalışıyordur. | Open Subtitles | بما أن النادي يقدّم خدماته للنساء، أظن أنه يعمل هناك |
Sizden biri olduğu için bu kadar kırıldın. | Open Subtitles | تشعرون جميعكم بالإساءة لأنّه كان واحداً منكم |
Madam, bu adamın ailesini beslemekte çaresiz olduğu için bunu yaptığına inanıyorum. | Open Subtitles | سيدتي ,أنا مقتنع أن الرجل قام بهذا لأنه كان يائساً لإطعام عائلته |
Washington kirli olduğu için mi öldü... yoksa temizlendiği için mi? | Open Subtitles | هل مات واشنطون لأنه كان فاسداً ؟ أو لأنه كان شريفاً |
O gece, başımızın üstünde bir çatı olduğu için aslında şanslı olduğumuzu düşünmüştük. | Open Subtitles | في تلك الليلة اعتقدنا أننا كنا محظوظين لأنه كان لدينا سقف فوق رؤسنا |
O gece, başımızın üstünde bir çatı olduğu için aslında şanslı olduğumuzu düşünmüştük. | Open Subtitles | في تلك الليلة اعتقدنا أننا كنا محظوظين لأنه كان لدينا سقف فوق رؤسنا |
Sorun değil. Bana karşı dürüst olduğu için çok sevindim. | Open Subtitles | أنه لا بأس , أنا سعيدة لأنها كانت صادقة معي |
Harika bir piyes olduğu için izlerken hakkında daha çok şey öğrenmek istedim. | Open Subtitles | لأنها كانت مسرحية رائعه و أردت أن أعرف المزيد عنها بينما كنت أشاهدها |
Biraz şaşırdım, söylemem gerekir ki nasıl olur da ondan sorumlu olmayı redederken sorumsuz olduğu için ona bağırırsın. | Open Subtitles | يجب عليّ الاعتراف بأنني مرتبك قليلاً كيف بإمكانك أن توبّخه لكونه غير مسؤول عندما ترفض أن تكون مسؤولاً معه |
Ölmek üzere olan eski sevgilinden bir ifade olduğu için olmasın? | Open Subtitles | أموقنة أن سبب الغرابة ليس لكونه بيان وفاة من خليلك السابق؟ |
Yani, bazı insanların ahlaki kaygılardan dolayı daha muhafazakar davrandığını ve başkalarının da, bazı ülkelerde denetim daha az sıkı ya da yoksun olduğu için ilerlediğini görecek miyiz ? | TED | أعني أنه هل نحن بصدد رؤية أشخاص يعيقون الأمر لوجود مخاوف أخلاقية لديهم وآخرين يمضون قدما في استخدام التقنية لأن هنالك دولا تتقيد بالقوانين وأخرى لم تسن قوانين على الإطلاق؟ |
Joo Won'un seçtiği kadın olduğu için çok iyi biri olmalı. | Open Subtitles | بما أن كيم جو أختارها فلا بد أن تكون فتاة جيدة |
Yetiştirdiğin, bugüne getirdiğin öz evlâdını hasta olduğu için terk ettin ve bu bir günahtır. | Open Subtitles | ابنك، الذي ربّيتَه، هجرتَه وكلّ ذلك لأنّه كان مريضاً فأثمتَ |
Tanelerde çok az hücre olduğu için deney hücreleri yok etti. | Open Subtitles | بما أنه كانت توجد خلايا قليلة في القملة فالاختبار أتلف العينة |
Ödevin not verdiğim son ödev olduğu için şansı çok azdı. | Open Subtitles | ورقتك كانت سيئة الحظ لكونها الأخيرة التى قمت بوضع الدرجات عليها. |
Asıl derdim başka olduğu için seninle sadece... - ...ilgilenirmiş gibi yapacağımı. | Open Subtitles | تظنّ أنّني لا آبه بك، وبأنّني أتظاهر بالاهتمام لأنّ لدي دافعاً آخر |
Çok can sıkıcı bir şey olduğu için görüntülerin yayınlanmamasını istedim. | Open Subtitles | وقلت لهم ان لايبثوا العرض في التلفاز لانه كان مؤلم جداً |
Tasha'nın davanızda bir görgü tanığı olduğu için, bilgi almak istediğinizi söyledim, | Open Subtitles | لقد ابلغتها بأنك تحتاجين الإطلاع على التفاصيل بما أنها شاهدة بأحدى قضاياك |
Vücut ağırlığını taşıyabilen iki tane sağlam bacağı olduğu için. | Open Subtitles | هذا لأن لديه ساقان تعملان قادرتان على حمل جسده بالكامل |
Peşimde birkaç deli suçlu olduğu için biraz endişeli de. | Open Subtitles | انها فقط قلقة لأن هناك حفنة من المجرمين يردون قتلي. |
Sanırım Jonathan biraz dengesiz olduğu için endişe ediyor. | Open Subtitles | اعتقد ان جوناثان يخشاه فقط بسبب انه غير مستقر |
Bu bina eski olduğu için tamir ettirmem gereken çok yeri var. | Open Subtitles | بما ان مبنى المركز قديماَ نوعا ما فهناك اجزاء منه بحاجة للترميم |