Kısmen hayli ilerlemiş olduğu zaman, geç evrede fark edildiğinden ve çok genetik değişimi olduğu için çok saldırgan bir kanserdir. | TED | إنه سرطان شديد العدوانية، في جزء لأنه أكتشف في مراحل متأخرة جداً، عندما يكون متقدم جداً وهناك عدد من الطفرات الجينية. |
Daha fazla talep olduğu zaman kendisinden daha fazla kopya yapıyor. | TED | تصنعُ المزيد من النسخ من أنفسها عندما يكون هناك طلبًا عليها. |
Hizmetler rakamsal olduğu zaman, mükemmel kaliteyle neredeyse sıfır maliyete üretilebilir. Ve neredeyse hemen dağıtımı yapılabilir. | TED | عندما تكون السلع الرقمية، التي يمكن تكرارها مع نوعية مثالية تكلفة ما يقرب من الصفر، ويمكن أن تسلم فورياً تقريبا. |
Bana, kötü bir şeyler olduğu zaman evi nasıl temizlediğini anlatmıştın, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تعرفين ما تقوليه لي دائماً لتنظيف المنزل عندما يحدث أي شيء سيىء ؟ |
Mühendis olduğu zaman buraların bir haritasını falan yaptı mı? | Open Subtitles | عندما كان مهندساً هل جعل الخرائط وحشا مثل تلك ؟ |
Evet ama eminim ki bir davada aynı fikre sahip iki kafa olduğu zaman daha üstün olunur. | Open Subtitles | أجل, لكني أكيدة من أنه كانت هناك أوقات.. حين يكون لعقلان مشابهان فضلاً بقضيّة ما. |
Kızgın olduğu zaman ne kadar kötü bir ahbap olduğunu hayal edemezsiniz. | Open Subtitles | انت لا تستطيع ان تتخيل اى شخص بغيض هو عندما يكون غاضبا |
Biliyorum ki patronum memnun oldu patronum memnun olduğu zaman bende memnunum demektir. | Open Subtitles | كل ما اعرفة ان رئيسى راضياً و عندما يكون رئيسي راضياً فأنا راضً |
Önlerinde açık bir hedef olduğu zaman dört dörtlük ileri taktik yapabilirler. | Open Subtitles | قادرين تماماً على الحصول على إستراتيجيات متقدمة عندما يكون لديهم هدف واضح. |
Olaya gerçek bir hanım dahil olduğu zaman iş değişiyor. | Open Subtitles | عندما يكون هُنالك آنسة في الموضوع، فحينها تكون قصّةً مختلفة. |
Birbirimize söylecek şeylerimiz olduğu zaman etrafında toplandığımız şeydir ışık. | TED | إنه المكان الذي نجتمع فيه عندما يكون لدينا شيئا نريد ان نقوله لبعضنا البعض. |
Alternatifler aynı kulvarda olduğu zaman bize verilen gerekçeler, bir hata yapıp yapmadığımızı belirleyecek gerekçeler en az ne yapmamız gerektiği kadar etkisiz. | TED | عندما تكون البدائل متساوية، فإن الخيارات المعطاة لنا، تلك التي تحدد فيما إذا كنا نرتكب خطئًا، صامتة أمام ما نفعله. |
Çünkü Gelfand'ın bulduğu da şuydu, bazı şeyler fazla esnek olduğu zaman insanlar yapıyı ve düzeni arzuluyorlar. | TED | لأن ما وجده غيلفند هو أنه عندما تكون الأمور فضفاضة جداً، فإن الناس يتوقون إلى النظام والبنية. |
Böylesi insanlar,teknik gücün ve onun zaferinin repertuarlarındaki tek rol olduğu zaman, ...dünyayı tiyatro sahnesi olarak görenlere berbat örnekler olarak hizmet edeceklerdir. | Open Subtitles | مثل هؤلاء الناس سيكون أمثلة فظيعة لأولئك الذين يرون العالم كمسرح عندما تكون قوة التقنية وانتصارها |
Başka yerlerde olduğu zaman hiç bu kadar kafa yormamıştım. | Open Subtitles | أنا.. لم أفكر كثيراً في الأمر عندما يحدث بمكانِ آخر |
Çünkü tek bir şeyden emindi, babaların çocuklarıyla bağlantıları olduğu zaman, dönmeleri pek olası değildir. | TED | لأنه كان يعلم شيئاً مؤكداً، عندما يحدث تواصل بين الآباء و أبنائهم ، لن يعود الآباء مرة أخرى إلى السجن. |
Uçak çizme eylemi beni, okulda da bir ders seçme imkanım olduğu zaman, hava mühendisliğine yazılmaya itti. | TED | شغفي برسم الطائرات قادني الى, عندما كان لدي الفرصة لاختيار تخصصي الدراسي, قادني للتسجيل في هندسة الطيران |
- Haklı olduğu zaman ondan nefret ediyorum. | Open Subtitles | لكنّني أكره ذلك حين يكون محقاً لا، إنّه ليس محقاً |
Ve bugün bu olduğu zaman insanlar telefonlarıyla fotoğraflar ve videolar çekip bu videoları İnternette paylaşıyorlar. | TED | وعندما يحدث هذا اليوم، يقوم الناس بالتقاط صورٍ ومقاطع فيديو باستعمال هواتفهم ويقومون بتحميلها على الإنترنت. |
Burası çiçek ve ışıkla dolu olduğu zaman verilen partileri hatırlıyorum. | Open Subtitles | انى أتذكر الحفلات بهذه الغرفة عندما كانت مليئة بالأزهار و الأنوار |
Bu olay olduğu zaman sen daha 9 saatlik falandın. | Open Subtitles | لقد كان عمرك حوالي 9 ساعات عندما حدث كل هذا |
5 yıl içinde, adın marka olduğu zaman bana teşekkür edeceksin. | Open Subtitles | في غضون خمس سنوات عندما تصبح علامة تجارية ، سوف تشكرني |
Buralarda insanların sorunu olduğu zaman, Belediye Başkanını değil, beni ararlar. | Open Subtitles | تقريبا هنا عندما يصبح عند ألناس مشاكل لاينادون ألمحافظ بل ينادونني |
Babam Kuzeyin Koruyucusu olduğu zaman hanen sancağını ahdetmeyi reddetmişti. | Open Subtitles | عندما أصبح والدي ووردن الشمال رفض بيتُك ان يتعهد بولائه |
Bundan sonra sadece hayati tehlike söz konusu olduğu zaman bombayı etkisiz hale getireceğiz. | Open Subtitles | من هنا وهكذا فقط نطفئ الفتائل حين تكون حياة اشخاص على المحك |
Sen her zaman o kanepede, bizi canımız sıkkın olduğu zaman güldürmek için varsın. | Open Subtitles | انت دائما ً هنا على الأريكة ،، لنا ،، تضحكنا عندما نكون منزعجين |
Öyle bir şey olduğu zaman bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | أتعلم, عليك أن تخبرني عندما يحصل أمرٌ كهذا. |
Uzun zamandır paranoyak davranıyorsunuz, ...biri sizin tarafınızda olduğu zaman bunu farkedemiyorsunuz. | Open Subtitles | كنتِ مذعورةً لفترة طويلة أنت لا تميزين حينما يكون الشخض بجانبك |