Köprünün kontrolünün hala bizde olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتأكد من أننا ما زلنا مسيطرين على الجسر |
Bütün kapı ve pencerelerin kilitli olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتأكد من أن جميع الأبواب والنوافذ مغلقة |
Stratejilerimizin aynı doğrultuda olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | سيصبح مهما بشكل متزايد يجب أن نتأكد من أن استراتيجياتنا تسير بشكل متوافق |
Buradaki bütün esasların örtülü olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نتأكد أن كل قواعدنا هنا تم تغطيتها |
Alıcının ruhsal ve fiziksel olarak Stabil durumda olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي أن نتأكد بأن المتلقّي مستقرّ عقليّاً وجسدياً |
Dediğim gibi. Öncelikle hala bilincinin açık olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | كما قلت لكم ، قبل أن نبدأ في تنفيذ أي شيء يجب أن نتأكد من انها غائبة عن الوعي |
Bu aşamada, her şeyin yolunda olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | -في هذه المرحلة فيجب أن نتأكد من أن كل شيء مثالي |
Güvenli olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي أن نتأكد من أن المكان آمن. |
Annemin güvende olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتأكد من سلامة والدتي |
Onun güvende olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | . يجب أن نتأكد من سلامتها |
Güvenli olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتأكد من أنه آمن |
Joe ve Norrie'nin güvende olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | - يجب أن نتأكد من سلامة (جو) و(نوري) |
Fiona'nın gelecek şovunun baş döndürücü olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتأكد أن عرض "فيونا" التالي سيكون ضارباً جداً |
Belki de onun iyi olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | ربما علينا أن نتأكد أنه بخير |
Yani orangutanlara yardım etmek istiyorsak -aslında yapmak için yola çıktığım- yerel insanların bundan fayda sağlayacak olanlar olduğundan emin olmalıyız. | TED | لذا إذا أردنا مساعدة القردة -- وهو الذي خططت لفعله -- فعلينا أن نتأكد أن السكان المحليين هم المستفيدون. |
Adam ile Melissa'nın iyi olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتأكد أن (آدم) و (مليسا) بخير |
Her şeyin yolunda olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | -بوجود كل هذه المشاكل, نريد أن نتأكد بأن كل شيء على بخير -لا أهتم يـ(ماني ) |