| Başta benim üzerimde etkin olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | حسنا لم اعرف انك متمسك بي منذ البداية |
| Otelin dedektifi olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم اعرف انك محقق في الفندق |
| İroninin askeri kullanımı olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعرف أن السخرية لها استخدام عسكري |
| Köpeğin olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعلم أنّ عندكِ كلب. |
| Soruşturma tekniklerimin sıkı takip altında olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أن طرق إجرائي للاستجوابات تحت هذا النوع من المراقبة. |
| Bayağı bir sürpriz oldu bu. Şehirde olduğundan haberim yoktu. Peki... | Open Subtitles | حسناً، هذه حقاً مفاجأة لم تكن لدي أي فكرة أنك هنا حسناً.. |
| O Mentol Slim 100*'lerin sana ait olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن دخان النعناع كان خاصتك |
| İnançlı biri olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | ! لم اعرف انك شخص متدين |
| Tree Hill'de süper kahraman olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعرف أن لـ(تري هيل) أية أبطال خارقين. |
| Bu odanın kiralık olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعرف أن مكتبك كان للإيجار |
| Misafirimiz olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعلم أنّ لدينا ضيفًا. -عدت مبكّرًا . |
| Genişlemeye dair hırslarınız olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أن لديك طموحات توسعية |
| Burada bir kilise olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أن هناك كنيسة هنا. |
| Sizinle tanışmak için sabırsızlanıyordum. Homer'ın böyle güzel bir yeğeni olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أن لدى (هومر) ابنة أخ بهذا الجمال. |
| Büyüyüp dedektif olduğundan haberim yoktu ta ki seninle Marjorie'nin fotoğrafını gazetede görene kadar. | Open Subtitles | لم تكن لدي أي فكرة أنك ستكبر وتصبح محققاً حتَّى رأيت اسمك في الورقة... -اسمك واسم (مارجري ). |
| Fantezi değildi. FBI'da çalışıyordum. Mellie'nin bebek olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن خيالاً لقد كنت عميلاً فيدرالياً ولم أكن أعلم أن (ميلي) كانت دمية حينها |