"olduğunu bile bilmiyordum" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم أكن أعلم حتى أن
        
    • لم أعلم أن
        
    • لم أكن أعرف حتى أنه كان
        
    • لم أعرف أن
        
    • لم أكن أعرف بوجود
        
    • لم أكن أعرف حتى أن
        
    • لم أكن أعرف حتى أنها
        
    • لم أكن أعلم أن
        
    • لم أكن أعلم أنه
        
    • لم أكن حتى أعرف أن
        
    • لم اكن اعرف ان
        
    • لا أعرف إذا كان
        
    • جهلت حتى أنّك
        
    • لم أعرف حتى أن
        
    • لم أعرف حتى أنه
        
    Yani bu projenin gerçek olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles أعني أننى لم أكن أعلم حتى أن ذلك المشروع حقيقى
    Biri beni ısırana kadar kurt adamların gerçek olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أعلم أن المذؤوبين لهم وجود حقّ إلى أن عضّني أحدهم.
    - Öyle bir terim olduğunu bile bilmiyordum. - Ben de bilmiyordum. Open Subtitles ـ لم أكن أعرف حتى أنه كان موجود ـ ولا أنا
    - Onu gülerken hiç görmemiştim. - Dişleri olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles . لم أراه يبتسم أبداً . لم أعرف أن لدية أسنان
    Sen söyleyene kadar var olduğunu bile bilmiyordum ki. Open Subtitles أنا لم أكن أعرف بوجود هذا الدرب حتى أخبرتني أنت.
    Bu tür yiyeceklerin olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف حتى أن مثل هذه الأكلات موجودة
    Korkunç. Kayıp olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles إنه أمر رهيب لم أكن أعرف حتى أنها مفقودة
    Tanrım, çok üzüldüm. Bir erkek arkadaşın olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles يا إلهي, أنا آسفة لم أكن أعلم أن لديك صديق
    Kartın limiti olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم أنه للبطاقة حد حتى
    Bir oğlunuz olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles أنت لم تطلب الكعك من مطعمنــا لم أكن حتى أعرف أن لديك طفل .
    - Onu ben onarabilirim. - Bir klaksonu olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles استطيع اصلاح هذا انني حتى لم اكن اعرف ان بها بوق
    Dürüst olmak gerekirse, bir hayalim olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles وبأمانة، لا أعرف إذا كان لدي حلم
    Martin'in özel müşteri kasası olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم حتى أن مارتن لديه صندوق وديعة.
    Dorothy'nin silahı olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم حتى أن دورثي تحمل مسدسا
    Gaz bağlantımız olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم حتى أن لدينا غاز.
    Dün gece onu arayıncaya dek, bende olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أعلم أن اللوح قد أؤخذ من المكان الذي ذهبت له حتى نظرت له
    Silahı olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف حتى أنه كان يحمل مسدساً
    Bak, sana ondan bahsettiğime eminim, o benim kız kardeşim. Bir kız kardeşin olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles أعرف أني ذكرت لك هذا من قبل إنها أختي لم أعرف أن لديك أخت
    Bir kaç ay öncesine kadar bir Meredith Grey olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف بوجود (ميريدث جراي) إلا منذ عدة أشهر
    Tanrım. Annemin şehirde olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles يا إلهي، لم أكن أعرف حتى أن أمي في المدينة
    Hamile olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف حتى أنها كانت حاملاً
    Washington eyaletinde çöl olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم أن واشنطن لديها صحراء أنا من بوسطن
    İkinci sınıf olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم أنه في السنة الثانية.
    Orada bir ev olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن حتى أعرف أن هناك منزل
    Bana yazana kadar bir babam olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles لم اكن اعرف ان لي اب حتى راسلني عندما كنت في الثالثة عشر وقال ان لي اثنان من الاخوة
    Dürüst olmak gerekirse, bir hayalim olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles وبأمانة، لا أعرف إذا كان لدي حلم
    GD'de bir depo olduğunu bile bilmiyordum. Andy ne durumda? Open Subtitles لم أعرف حتى أن غلوبال لديها مخزن إذا، كيف أندي؟
    Beni götürmediği bir kulübe olduğunu bile bilmiyordum! Open Subtitles لم أعرف حتى أنه يوجد كوخاً لم يكن يأخذني إليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more