"olduğunu biliyordum" - Translation from Turkish to Arabic

    • عرفت أن
        
    • علمت أن
        
    • أعلم أن
        
    • كنت أعرف أنه
        
    • عرفت أنه
        
    • علمت أنه
        
    • أعرف أنك
        
    • أعلم أنه
        
    • أعلم أنك
        
    • علمت أنك
        
    • أعرف أنّ
        
    • عرفت أنك
        
    • علمت أنها
        
    • عرفت ان
        
    • عرفت بأنه
        
    Bunun bir hata olduğunu biliyordum. Buraya kadar, her şey bitti. Open Subtitles لقد عرفت أن هذا خاطئ ، هذه هي لقد قُضي الأمر.
    Ancak her zaferden sonra da uyuyamıyordum çünkü gitmek için yalnızca bir yol olduğunu biliyordum, o da yenilmekti. TED ولكن بعد كل فوز، لم أستطع النوم حتى، لأني علمت أن هناك طريق واحد لأسلكه، وهو يتجه إلى الأسفل.
    Bu ailenin içinde, ortaya çıkmayı bekleyen, daha iyi bir aile olduğunu biliyordum. Open Subtitles عجبًأ، كنت أعلم أن بداخل هذه العائلة أن هناك عائلة أفضل تحاول الخروج
    Tuzak olduğunu biliyordum. Bu Anneler Günü'nden çok daha kötü. Open Subtitles كنت أعرف أنه فخّ هذا أسوء بكثير من عيد الأم
    Birşeylerin yanlış olduğunu biliyordum. Tırnaklarım dün hiç uzamadı. Open Subtitles لقد عرفت أنه هناك خطب ما لانى لم اعرف انام ليلة امس
    Yanlış birşey olduğunu biliyordum. Bu işinin bir parçası değildi. Open Subtitles علمت أنه ثمة شيئاً خطأ فذلك ليس جزءاً من وظيفتها
    İhbar. Muhbirin teki olduğunu biliyordum. En başından beri biliyordum. Open Subtitles الوشاية , كنت أعرف أنك واشى كنت أعرف طوال الوقت
    Böyle bir şeyi yapmanın delilik olduğunu biliyordum ama çok çaresizdim. Open Subtitles كنت أعلم أنه من الجنون تجربة هذه الأشياء، ولكني كنت بائساً
    Bu işin arkasında senin olduğunu biliyordum, Gaddar Doktor Wu. Open Subtitles كان يجب أن أعلم أنك وراء ذلك فينديش دكتور وو
    Hastaneye doğru geliyordum ama senin iyi olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت سأذهب إلى المستشفى لكنني علمت أنك بخير
    Yalnızca empati kurarak dinlemenin bile çok yardımcı olduğunu biliyordum. TED عرفت أن مجرد الإستماع بطريقة متعاطفة يمكن أن يكون لها تأثير عميق
    Chris'in annemize karşı çıkmaya tereddütlü olduğunu biliyordum. Open Subtitles لقد عرفت أن كريس سوف يعاود تفكيره بشأن موافقته لرأى أمى
    Agresif davranışlarıyla bir geçmişi olduğunu biliyordum ama böyle bir şey beklemiyordum. Open Subtitles علمت أن لديه تاريخ من السلوك العدواني, و لكن ليس بهذا الشكل
    Bu işe dahil olmanın bir şekilde tehlikeli olduğunu biliyordum. Open Subtitles علمت أن الخوض في ذلك كان خطراً بطريقة أو بأخرى
    Üzgünüm, yaptığımın yanlış olduğunu biliyordum sadece ne kadar yanlış olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles كنتُ أعلم أن ما افعله أمر خاطئ، لكن لم أعلم شدّة المسألة
    O bilmese de ben John'un doğal bir lider olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم أن جون قائد بالفطرة حتى لو لم يكن يعلم
    Hayır, ama orada olduğunu biliyordum. Hissedebiliyordum. Open Subtitles لا , لكننى كنت أعرف أنه هُناك . لقد شعرت بهذا
    Yani Ryan olduğunu biliyordum ama Ryan'ın sen olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لقد عرفت أنه كان ريان، لكنني لم أعرف أنه ريان أنت.
    Sen olduğunu biliyordum. Benim evimde olmaz. Ondan uzak dur! Open Subtitles علمت أنه انت، ليس في منزلي إبتعد عنها، إبتعد عنها
    İhtiyacın olduğunu biliyordum fakat o işleri hiçbir zaman beceremedim. Open Subtitles أعرف أنك كنت تحتاج لواحد لكنني لست بارعا في ذلك
    Çünkü bana destek olacak örnek alabileceğim biri olduğunu biliyordum. Open Subtitles لماذا؟ لأني أعلم أنه لدي من يساندني, شخص يعتمد عليه,
    - Bana ihtiyacın olduğunu biliyordum, kardeşim. - Sana ihtiyacım yoktu. Open Subtitles أعلم أنك تحتاجنى , صديقى لا لست أحتاجك , حسنا ؟
    İyi bir dansçı olduğunu biliyordum ama bu kadar iyi bir aktör olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles علمت أنك راقص جيد لكنني لم أعلم أنك ممثل بارع
    Bende oradaydım. Müzik kutusunun tehlikeli olduğunu biliyordum. - Beni komaya sok. Open Subtitles كنتُ هناك أيضاً، كنتُ أعرف أنّ الصندوق الموسيقي خطير، أدخلني في غيبوبة.
    Zalim olduğunu biliyordum, ama ne kadar ileri gidebileceğini bilmiyordum. Open Subtitles عرفت أنك قاسى لكنى لم أعرف إلى أي مدى يمكنك أن تصل
    Başında bir sıkıntı olduğunu biliyordum ama ona yardım edememek beni çok üzüyordu. Open Subtitles علمت أنها ستقدم علي فعل شئ ما، وهذا يقتلني أنني لم أستطع مساعدتها.
    Fikirlerinin kötü olduğunu biliyordum. Pekâlâ. Biz onunla oynayalım. Open Subtitles عرفت ان أفكارك كانت سيئة حسناً, سوف نتلاعب به
    Kimse bilmezken ben onun üstün olduğunu biliyordum. Open Subtitles عرفت بأنه كان اعلى عندما لا يعمل احد اخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more