"olduğunu biliyorsunuz" - Translation from Turkish to Arabic

• تعرف أنه
• أنت تعلم أن
• تعلمون ان
• أنت تعرفين
• أنتِ تعرفين أن
• تعلمون أن
• تعرف ان
• تعرفون أنه
• تعلم أنها
• تعرفون أنها
• انت تعلمين
• أنت تعرف
• أنتم تعرفون
• وتعرفون
• مدركة أن

O halde en üst seviyede bile kurtlar sofrası olduğunu biliyorsunuz.
إذاً فأنت تعرف أنه حتى في أعلى المستويات فالكلاب تأكل بعضها

En yakın taktik ekibin 10 dakika mesafede olduğunu biliyorsunuz.
أنت تعلم أن أقرب فريق استجابة تكتيكي على بعد عشرة دقائق

Sonraki aşamanın ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
يا شباب تعلمون ان هذه هي محاولة لاطلاقكم الى النجومية

Thorn' un Deccal olduğunu biliyorsunuz, peki neden onu koruyorsunuz?
أنت تعرفين أن ثورن هو عدو المسيح اذن لماذا تحمينه

Müşterilerimin bana ihtiyacı olduğunu biliyorsunuz.
. أنتِ تعرفين أن زبائني يحتاجونني

Kocasının tekerlekli sandalyede olduğunu biliyorsunuz değil mi?
و تعلمون أن زوجها يستخدم كرسي ذوي الاحتياجات الخاصة

- Buranın Prag olduğunu biliyorsunuz, değil mi? Evet, efendim. Farkındayım.
تعرف ان هذه براغ، صحيح؟ اه، اه، اجل سيدتي اعرف هذا

Hadi ama çocuklar, hepiniz bunun solcuların çenesini kapatmak için yapılan formaliteler olduğunu biliyorsunuz.
بحقكم يا شباب تعرفون أنه مجرد إجراء شكلي لإسكات مثيري المشاكل اليساريين

Elbette aynadakinin kendiniz olduğunu biliyorsunuz çünkü siz göz kırpınca o da göz kırpıyor ve karşınızda ayna olduğunun farkındasınız fakat kendinizi, kendiniz olarak tanıyamıyorsunuz.
أعني، إنك تعرف أنه أنت لأنك حين تغمز صورتك تغمز وتعرف أيضا أنها مرآة ولكنك لا تعرف نفسك بنفسك حقا

- Onun Meksikalı kartellere bağlı uyuşturucu satıcısı olduğunu biliyorsunuz.
تعرف أنه موزع مخدرات مرتبط باتحاد مكسيكي ؟ بالطبع

Sizinle birlikte çalışırken hastalara yardım etmek, hayatları kurtarmanın istediğim tek şey olduğunu biliyorsunuz.
تعرف أنه عندما عملت معك كل ما إهتممت له كان فعل كل ما يمكنني

Sinemaya kaçak girmenin suç olduğunu biliyorsunuz değil mi efendim?
سيدي، أنت تعلم أن التسلل إلى مسرح يعتبر جريمة، أليس كذلك؟

Fakat tüm bunların bana ait olduğunu biliyorsunuz değil mi?
لكن أنت تعلم أن كل هذه الكنوز ملكي، بالحق.

Hasta bilgilerine erişimin yasak olduğunu biliyorsunuz.
أنت تعلم أن ملفات المريض مقيدة الوصول

Hepiniz bu savaşı sona erdirmenin tek bir yolu olduğunu biliyorsunuz.
انتم تعلمون ان هناك طريقة واحدة فقط لإنهاء تلك الحرب

Bu mahkûmun ciddi bir güvenlik riski olduğunu biliyorsunuz.
أنت تعرفين أن هذا السجن مخاطرة أمنية عالية

Shelby Carpenter'da bu dairenin bir anahtarı olduğunu biliyorsunuz.
أنتِ تعرفين أن (شيلبيّ كاربينتر) لديه مفتاح هذه الشقة ، لماذا لم تخبريني بذلك ؟

Bu suların korsanlarla dolu olduğunu biliyorsunuz. Değil mi, çocuklar?
تعلمون أن هذه المياه تعج بالقراصنة، صحيح يا فتيان؟

Polisten bilgi saklamanın ciddi bir suç olduğunu biliyorsunuz herhalde.
انت تعرف ان تضليل تحقيقات الشرطة تعتبر جريمة كبيرة

Fakat şimdi siz Jack Dawson adında birinin olduğunu biliyorsunuz.
لكن الآن تعرفون أنه كان يوجد رجل إسمه جاك دوسون وأنه أنقذني

Mi Ri'nin nişanlım olduğunu biliyorsunuz siz de bana oldukça yakınsınız.
..بالرغم من أنك تعلم أنها خطيبتي مازلت صريح معي

diyor. Statini duymuşsunuzdur. Bugün dünyada en çok yazılan ilaçların arasında olduğunu biliyorsunuz. Hatta belki de onları kullanan birilerini tanıyorsunuz. Düşünüyorsunuz, "Evet!
وربما قد سمعتم عن الستاتينات من قبل تعرفون أنها من أكثرالأدوية التى يتم استخدامها فى العالم اليوم وربما تعرفون أشخاصا يأخذونها

Leydi Stubbs, postanın benim sorumluluğumda olduğunu biliyorsunuz.
ليدى ستابس, انت تعلمين ان البريد مسئوليتى

O zaman, sen, sen, sen ve sen... anlattıklarımın doğru olduğunu biliyorsunuz.
اذاً أنت تعرف وأنت وأنت وأنت تعرف أن ما أخبركم به حقيقي

Bunu neyin yaptığını ve nasıl yaptığını bilmiyoruz ama siz kim olduğunu biliyorsunuz.
لا نعرف ماذا يريدون أو ماذا سيفعلون ؟ لكن أنتم تعرفون من يكون

Büyük değişiklikler yaşandığında nasıl olduğunu biliyorsunuz.
وتعرفون كيف تصبح حين يكون هناك تغيير كبير.

Yaşayacak sadece 1 yılımın olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
هل أنت مدركة أن لدي عام واحد فقط لأعيشه؟