Ama insanlar kendilerine verilene kadar neye ihtiyaçları olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | لكن الناس لا يعرفون ما يحتاجون له حتى يعطى إليهم |
Yatakta uyumamanın, tuvalet olmamasının nasıl bir şey olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | لا يعرفون حتى كيف ينامون دون سرير أو يذهبون للخلاء |
Riley'yle komandolar onu durdurdu. Ama onun Oz olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | رايلي و رفاقه استوقفوه، و لكنهم لا يعلمون أنه أوز |
Rusların 48 saat içinde bu sığınağı ele geçirme ihtimali olduğunu bilmiyorlar mı? | Open Subtitles | ألا يعلمون أن الروس سيصلون إلى القبو في 48 ساعة. |
Burada bir senaryomuz olduğunu bilmiyorlar mı? | Open Subtitles | ألا يعرفون أن لدينا سيناريو هنا؟ |
Karısı güvenliği ektiğini ve arkadan çıktığını söyledi. - Nerede olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | قالت زوجته أنّه تخلص من الأمن، ذهب من الخلف، ولا يعرفون وجهته. |
Chuck'ın Bilgisayar olduğunu ve Jill'in ifşa olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يعلمون ان تشاك هو التداخل ولا يعلمون اننا اكتشفنا امر جيل |
Geceler boyu, arkadaşları, çocukları aileleri zalimce onlardan koparıldı ve kimin sırada olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | ليلة بعد أخرى يرون اصدقائهم وأطفالهم كلهم يختطفون منهم بوحشية وهم لا يعرفون من سيكون التالي |
Malcolm X'in kim olduğunu bilmiyorlar, JFK'nin kim olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يعرفون من هو مالكوم إكس ، أنها لا تعرف من هو جون كنيدي ، |
Susie'nin yengem olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | هم لم يقابلوا سوزي لا يعرفوا أنها زوجة أخي |
Neden arayacaklar? Neler olduğunu bilmiyorlar, Sadece bir ceza alacaklar. | Open Subtitles | كيف سيبحثون عنه حتي، إنهم لايعرفون ماذا يحدث، إنها مجرد مُخالفة سرعة. |
Şu an, bunun ne kadar gülünç olduğunu bilmiyorlar, ama ben biliyorum. | TED | الأن، هم لا يعرفون كم هو سخيف فعل ذلك، لكنني أعرف. |
Onun kız olduğunu bilmiyorlar Kamarot olduğunu sanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يعرفون أنها ليست فتاة وليست صبيّ كابينة |
- Bulmaya çalışıyorlar, Ed. Nerede olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يبحثون عنه، إنهم لا يعرفون أين هو الآن |
Neyin benim açımdan iyi olduğunu bilmiyorlar, o yüzden her şeyi askıya alıyorum. | Open Subtitles | انهم لا يعرفون ما هو بارد وما هو لا، لذلك أنا فقط وضعت كل شيء على الانتظار. |
Her sabah uyanıp da yanında yatan kişiyi görmemenin ne olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | لا يعلمون كيف هو ان تقوم كل صباح ولاترى هذا الشخص بجوارك |
Bir yarış pilotu olmak için nelerin gerekli olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | الناس لا يعلمون مدى صعوبة ان تكون سائق سيارة سباقات. |
Bu popülasyon için bir trajedidir... ...fakat asıl trajedi insanların... ...onları yemesidir... ...çünkü onlar toksik etin ne olduğunu bilmiyorlar. | TED | هذه كارثة مؤسفة لتلك المجتمعات. و كارثة مؤسفة أيضا للناس الذين يأكلونها لأنهم لا يعلمون أنها لحوم مسممة. |
Fakat insanlar bunu göremiyor, çok fazla şey olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | لكن... الناس الذين لا يرون ما بداخل عقلي لا يعلمون أن هناك ملايين الأشياء و... |
Annelerinin seksi bir kadın olduğunu bilmiyorlar mı? | Open Subtitles | ولا يعلمون أن أمهم مثيرة و جذابة؟ |
Dolunay olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يعرفون أن ان القمر بدرٌ الليلة. |
Parkın, onlara ihtiyacı olduğunu bilmiyorlar mıydı? | Open Subtitles | ألا يعرفون أن المنتزة يحتاج إليهم؟ |
İnsanlar artık saatin kaç olduğunu, neler olduğunu, etraftakilerin kim olduğunu bilmiyorlar. | TED | ويصبح مرضاه على غير علم بالوقت ولا ماذا يحدث حولهم، ولا يعرفون أنفسهم |
Muhtemelen mekanda çok fazla insan olduğu için Kimin kim olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | -ربما لوجود أشخاص كثر، وهم لا يعرفون بعض |
Birini gözaltına almışlar. Kim olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | هناك شخص تحت الحراسه و لا يعرفون من هو |
Evet, ama hala yardımlarına ihtiyacı olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | نعم، لكنهم ايضا لا يعرفوا انها لا تزال بحاجة إلى مساعدتهم. و أنت أيضاً |
Videonun sizde olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لايعرفون أن لديك الفيديو |