Eğer sen bu olayda birşeylerin olduğunu düşünüyorsan, muhtemelen doğrudur. | Open Subtitles | لو كنت تعتقد أن هناك الكثير من الأمور تحدث, فعلى الأرجح هى كذلك |
Bunun tuhaf olduğunu düşünüyorsan, neredeyse aynı giysileri giyecektim. | Open Subtitles | لو تعتقدين أن هذا أمر معقد، فقد لبست ذات الرداء |
Şunu söylemek istiyorum, beyaz yaratıklarla çatışmanın kötü olduğunu düşünüyorsan, savaşa katılmayabilirsin. | Open Subtitles | كل ما أريد أن أقوله إذا كنت تعتقد أنه من السئ الحرب ضد تلك المخلوقات البيضاء يمكنك عدم المشاركة بالقتال |
Eğer buranın güvenli olduğunu düşünüyorsan kiminle uğraştığının hiç farkında değilsindir demek. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد أنّ هذا المكان آمن، فلا تعرف مع من تتعامل. |
Eğer bunu yapacak gücüm olduğunu düşünüyorsan sana duş almanı emretmez miydim sence? | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن لي القوة لفعل هذا ألا تظن أنني سامرك بالاغتسال؟ |
Eğer bunun kötü olduğunu düşünüyorsan, bir de onu görmelisin. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد أن هذا أمر سيء، يجب أن تشاهد له. ها، ها. أوه. |
Bunun sekse yakın olduğunu düşünüyorsan... gerçek seksi inanılmaz zevkli bulacaksın. | Open Subtitles | اسمع، إذا كنت تعتقد أن ذلك قريب من العلاقة إذن فسوف تستمتع بالعلاقة الحقيقية |
Bu aşkı bitirmek için sebebin olduğunu düşünüyorsan, | Open Subtitles | إن كنت تعتقد أن عدم وجود الحب هو سبب الإنفصال، |
Onun kötü olduğunu düşünüyorsan yediğim diğer boku sana hiç anlatmayayım. | Open Subtitles | إن كنتِ تعتقدين أن هذا شئ فلا أريد أن أخبركِ بالأشياء الأخري السيئة التي فعلتها |
Bunun ürkütücü olduğunu düşünüyorsan bir de onu beslenme vaktinde görmelisin. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقدين أن هذا مخيف يجب عليكي أن تريه عند إطعامه |
Saçmalık olduğunu düşünüyorsan neden bu kadar endişelisin? | Open Subtitles | لماذا أنت قلق كثيرا إذا كنت تعتقد أنه كلام فارغ ؟ |
Bunun delice olduğunu düşünüyorsan gittiğim diğer kulüpleri bir görmelisin. | Open Subtitles | لو كنت تعتقد أنّ هذا جُنونيّ، فإنّ عليك أن ترى بعض النوادي الليلة التي اردتادها. |
Tabii bunun Marcus'a arkadaş bulmak için en iyi yöntem olduğunu düşünüyorsan. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن هذا هي أفضل وسيلة لتعثر على صديق لماركوس |
Eğer o kolyeyle bir ilgisi olduğunu düşünüyorsan... | Open Subtitles | ولكن إذا كنتي تعتقدين أنه بسبب تلك القلادة |
Şimdi meteliksiz olduğunu düşünüyorsan seninle işi bittiği zaman bunun on katı meteliksiz olacaksın. | Open Subtitles | اذا كنت تعتقد أنك محطم الان ستكون اكثر بعشر مرات بحلول الوقت اللذي ستنتهي منك |
Evet, inan bana, eğer bunun garip olduğunu düşünüyorsan, bir de benim kopya olduğum için nasıl hissettiğimi bir düşün. | Open Subtitles | أجل , صدقنى إذا كنت تعتقد ان هذا غريب فتخيل مدى شعورى لكونى النسخه |
Bunun harika olduğunu düşünüyorsan, kasabanın geri kalanını da görmelisin. | Open Subtitles | حسناً , إذا كنت تعتقد بأن هذا عظيم فعليك رؤية باقى المدينة |
Eğer bizim aramızda bir şey olduğunu düşünüyorsan ilk önce benimle konuş! | Open Subtitles | ان كنت تعتقدين ان هناك شيء بيننا تحدثي الي اولاً |
Ayağını uzatıp canının istediğini yapmanın gerçeklik olduğunu düşünüyorsan kendine hâlâ asker diyebilir misin? | Open Subtitles | ،هل تظنّ أنّ سلك الطريق السهل التصرّف كما تشاء، هو الواقع؟ و بإمكانك أن تُطلِق على نفسك لقب جندي؟ |
Hayali bir adresin beni vurmaya değer olduğunu düşünüyorsan... | Open Subtitles | إذا كنتِ تعتقدين أنّ عنواناً وهمياً يستحق إطلاق النار عليّ من أجله... |
- Hayır, kullanmıyorsun. Eğer bakteriyel olduğunu düşünüyorsan, antibiyotik seç. | Open Subtitles | إن كنت تظنها بكتيرية اعطها مضاداً واحداً |
Eğer bir dahi olduğunu düşünüyorsan, bateri konusunda onunla çekişemezsin. | Open Subtitles | إن كنت تعتقد أنك عبقري، فهو كان يعزف بمهارة على الطبل |
Eğer benim duymam gereken bir şey olduğunu düşünüyorsan söyle. | Open Subtitles | انظر، إن كنتَ تظن أنني أحتاج أن أسمع شيئاً |