Başına gelenlerin hükümetin hatası olduğunu düşündüğünü biliyorum, belki de öyleydi ama ölecek olan insanlar suçsuz. | Open Subtitles | أعرف أنك تعتقد أن ما حدث لك خطأ الحكومة وربما هو كذلك |
Yaptığının doğru olduğunu düşündüğünü biliyorum, ama öldürmek asla doğru değil. | Open Subtitles | أعلم أنك تعتقد أن ما فعلته صحيح ولكن القتل لا يمكن أن يكون صحيحا أبداً |
Ses tonundan bunu kötü bir şey olduğunu düşündüğünü anlıyorum. | Open Subtitles | أشعر في نبرةِ صوتكَ أنّك تظنّه أمراً سيئاً |
Bay McDonald, söylenenlerin çok önemli olduğunu düşündüğünü belirtti. | Open Subtitles | السيد ماكدونالد قال أنه يعتقد أن ماقيل كان |
Huzura kavuşmanın tek yolunun öldürmek olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك تظن أنّ الطريقة الوحيدة لتجدالسلامهي عن طريقالموت.. |
Bunu yapmanın çok zor olduğunu düşündüğünü biliyorum. Ama sanırım bunu yapabilirim. | Open Subtitles | ,أعرف أنكِ تظنين أنه شيء صعب و لكن أعتقد أنه يمكننى ذلك |
Veya, düşünmemesine rağmen sen buluşma olduğunu düşündüğünü düşünebilirsin. | Open Subtitles | أو لربما أنكَ تظن أنها ستظن أنك تظن بأنه موعدٌ غرامي مع أنها لا تظن ذلك |
Burada bir sürü şirin kız olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تظنين أنه يوجد فقط مجموعة من الفتيات الصغيرات هنا. |
Onların akıl hocası olduğunu düşündüğünü biliyorum, ama en sonunda, kendi cevizlerini avuçlamış oluyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنك تعتقد أنك مستشارهم، لكن ما تفعله بنهاية اليوم هو الإمساك بالخصى |
Bu kıyafetin içindeki herkesten daha akıllı, hızlı ve sert olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | انا افهم انك تعتقد انك اذكى واسرع واقوى من اي رجل في هذه الارجاء |
Bak, turnuvanın aptal bir oyun olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك تعتقد أن المعترك نوع من الألعاب الغبية |
Bunların hepsinin bir tesadüf olduğunu düşündüğünü sanıyorum, haksız mıyım? | Open Subtitles | أنا افترض أنك تعتقد أن كل شيء مجرد صدفة إليس كذلك؟ |
Dwight, Duke'ün umutsuz vaka olduğunu düşündüğünü biliyorum ama... | Open Subtitles | دوايت ، أنا أعلم أنك تعتقد أن ديوك قضية خاسرة ، ولكن |
O halde neden buranın kendi cehennemin olduğunu düşündüğünü söyledin? | Open Subtitles | إذًا لمَ قلت أنّك تظنّه دار عذابك الخاصّ؟ |
O halde neden buranın kendi cehennemin olduğunu düşündüğünü söyledin? | Open Subtitles | توثيق اليوميات أمر سخيف، خاصّة بفيديو. إذًا لمَ قلت أنّك تظنّه دار عذابك الخاصّ؟ |
John, herkesin bu işten Lowry'nin sorumlu olduğunu düşündüğünü söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | (جون)، قلت لنا إن الجميع يعتقد أن (لاوري) مسؤول عن هذا، صحيح؟ |
STUXnet'in ABD için korkunç bir tehdit olduğunu düşündüğünü. | Open Subtitles | كان يعتقد أن "ستكس نت" كان "خطراً شديداً علي "الولايات المتحدة |
Benim gerçekten geçerli bir bahanem olduğunu düşündüğünü söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يعتقد أن قضيتي جيدة |
Bu kuralın saçma olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك تظن بأن القانون هراء، |
Gey olduğunu düşündüğünü söyleyeceksin diye yüreğim ağzıma geldi. | Open Subtitles | كنت خائفةً للغاية من أن تقولي أنكِ تظنين أنه شاذ |
Bak, Tommy'nin sapık olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أنظر، أعلم أنك تظن بأنه منحرف |
Hey, hey. Bak, Sophie. Babanın mükemmel olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | مرحباً ، اسمعي يا (صوفي)، أعرف أنك تظنين أباك مثالي |
Kendinin büyük neşeli bir yarrak kahraman olduğunu düşündüğünü biliyorum | Open Subtitles | أعلم أنك تعتقد أنك جندي بطل |
Bunun kötü bir fikir olduğunu düşündüğünü biliyorum, ama... | Open Subtitles | انا اعرف انك تعتقد انها فكره سيئه |