Onu ben büyütmek istiyorum ve önceden de bunun mümkün olduğunu düşünmüyordum, | Open Subtitles | أنا أرغب في تربيته و لم أظن أن ذلك ممكن من قبل |
Biri çıkıpta gelene kadar olanları düzeltmenin bir yolu olduğunu düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أظن أن هناك أي سبيل لتصيحح ما أفسدته. حتى وجدت شخصاُ واحداً. |
Yapabileceğin bir şey olduğunu düşünmüyordum. | Open Subtitles | لا أظن أن هناك أي شيء تستطيعين فعله. |
Benim gibi başka birinin olduğunu düşünmüyordum. | Open Subtitles | -لم أظن أن هناك أخرون مثلي . |
Depresif olmaya hakkım olduğunu düşünmüyordum. | TED | لم أعتقد بأنّه يحقّ لي أنْ أكون مكتئبة. |
Büyükannemin okumak isteyeceği bir hayatım olduğunu düşünmüyordum. | TED | لم أعتقد أنه كانت لدى الحياة التي كانت جدتي ترغب بالقراءة عنها. |
Öyle bir yerin oğlum için, güvenli olduğunu düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أعتقد أن تلكَ البيئة كانت مكانا آمنا لابني. |
Tekne gerçekten adama benzemeye başladı. Kabiliyetinizin olduğunu düşünmüyordum. | Open Subtitles | المركب حقاً بدأ يتعدل انا لم أعتقد أنكم تملكون هذا |