"olduğunu gördük" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجدنا أن
        
    • لقد رأينا
        
    • وجدنا أنه
        
    • لقد راينا
        
    • أدركنا أن
        
    • قد رأينا
        
    Böylece biz, renk bölgesi ve sayı bölgesinin beynin fusiform gyrus bölgesinde yan yana olduğunu gördük. TED وجدنا أن منطقة الألوان ومنطقة الأرقام بجوار بعضها البعض في الدماغ، في التلفيف المغزلي.
    Diğer dosyaları da araştırdığımız da onlarında hatalı olduğunu gördük. Open Subtitles بمجرد أن وجدنا أن ذلك الملف مُزيف نظرنا إلى الملفات الأخرى
    Örneğin denizyıldızı ve denizkestanesinin beşli simetrisi olduğunu gördük. TED على سبيل المثال، لقد رأينا أن نجمة البحر وقنفذ البحر لديهم تناظر خماسي.
    Zaten küçücük olan bir gezegeni, çok daha küçük adacıklara bölünce ne olduğunu gördük. TED لقد رأينا ما يحدث عندما نقسّم كوكباً صغيراً إلى جُزر أصغر.
    Bunun, tedaviye cevap veren hastaların neredeyse hepsinde olduğunu gördük. TED لقد وجدنا أنه يحدث تقريبا لكل المرضى الذين يستجيبون للعلاج.
    Yolculuğun senin için ne kadar önemli olduğunu gördük ve özel şeylerimizi satışa çıkardık. Open Subtitles لقد راينا كم تعني لك هده الرحلة لدلك جميعنا باع شيئا خاصا
    Baban ve ben çatı katındaydık ve gelinliğimin hala üzerime olduğunu gördük. Open Subtitles حينما كنتُ و أبوك في العلية أدركنا أن فستان زفافي مازال يناسبني
    Ancak burada durmadık çünkü öğrencilerin sınıftaki katılımları için sadece ne kadar anlamı olduğunu gördük. TED ولكن لم نتوقف هنا ، لأننا قد رأينا فقط مدى أهمية و معنى ذلك في مشاركة الطلاب في الصف.
    Fakat bir çalışmada, dikkatlilik eğitiminin sigarayı bırakmada, altın standart yönteminden iki kat daha iyi olduğunu gördük. TED لكن في إحدى الدراسات، وجدنا أن التدريب الذهني كان جيداً وبمثابة الذهب ضعف العلاج العادي في مساعدة الناس في الإقلاع عن التدخين.
    Bu gerçekten ağır bir dava, bu yüzden müzik dünyasında, klasik ticari yayın sistemi tarafından çok iyi hizmet verilmediğini ve bazı bozuklukların olduğunu gördük. TED انها منطقة قابلة للمقاضاة بشكل كبير لذلك وجدنا أن هناك كوة في عالم الموسيقا لم تخدم بشكل جيد بشكل فظيع بالنظام التقليدي التجاري للنشر
    Bazı yıllarda mesela bu yıl gibi Sahilde bulduğumuz ölü yetişkin penguenlerden %80’den fazlasının petrole bulanmış olduğunu gördük. TED في بعض الأعوام مثل هذا العام وجدنا أن أكثر من 80% من طيور البطريق البالغة الميتة على الشاطيء كانت مغطاة بالنفط
    Martin ve ben oraya gittiğimizde Hintlilerle Meksikalıların çok ortak özelliği olduğunu gördük. Open Subtitles عندما مارتن وحصلت هناك، وجدنا أن الهندي الشعب و الشعب المكسيكي لدينا الكثير من الأمور المشتركة ، يا رفاق .
    Hepimiz bunun bir kaza olduğunu gördük. Open Subtitles على أي حال، لقد رأينا جميعاً أن أطلاق النار لم يكن مقصوداً
    Zira, solucan deliğinin öldürücü olduğunu gördük. Open Subtitles لأن هذا الثقب الدودي قاتل.. لقد رأينا هذا
    Geleceğe zaman yolculuğu yapmanın mümkün olduğunu gördük. Ama bu tek yönlü bir seyahat. Open Subtitles لقد رأينا أن السفر عبر الزمن .إلى المُستقبَل البعيد مُمكِن
    Kehribarın diğer tarafta neye sebep olduğunu gördük. - Binlerce insan içinde sıkışıyor. Open Subtitles لقد رأينا ما يسببه الكهرمان بالعالم الآخر، آلاف الناس عالقين به
    Ama gerçekten bunu mümkün kılan Dünyada nasıl uygulanabileceği hakkında düşünmeye yardımcı olduğunu gördük. TED لكن أن تفكر بالفعل حول الآثار التي يجعلها هذا ممكنة، وجدنا أنه يساعد في التفكير حول كيف يمكن أن يتم تطبيقه في العالم.
    İşinde ne kazandığına göz attık ve araştırdığımızda orda ful time bile çalışmıyor olduğunu gördük. Open Subtitles تفيد أنه سيقوم بتطوير عمله و عندما تحرينا عن ذلك وجدنا أنه لم يكن حتى يعمل بدوام كامل
    İzlemelerimiz sırasında, bir mutantın diğerlerine kıyasla hava akımlarından sonra sakinleşmesinin çok daha uzun sürdüğünü gözlemledik, ve bu mutasyonda hangi genin etkilendiğini araştırdığımızda, bunun dopamine reseptör kodunu taşıyan gen olduğunu gördük. TED وبالفحص والتتبع ، لاحظنا أحد الذبابات المعدلة جينيا تستغرق وقتا أطول للعودة لحالتها الطبيعية بعد تأثير نفخات الهواء وعند اختبار الجين المسؤول عن تلك الطفرة وجدنا أنه يشير إلى مُستقبلات الدوبامين
    - Ne olduğunu gördük! - Sakinleş. Open Subtitles لقد راينا ماذا سيحدث - اهدا -
    Bundan sonra dizinin haftalık yaratık dizisinden daha fazlası olduğunu gördük. Open Subtitles لجميع هذه الأسباب أدركنا أن المسلسل يمكن أن يكون أكثر من محاربة وحش كل أسبوع
    Tamiflu'nun, hastalığın insandan insana bulaşmasında hem Vietnam'da hem de Mısır'da etkili olduğunu gördük. TED و نحن الآن قد رأينا بالفعل حالات مقاومة لتأثير التاميفلو في كلاً من فيتنام، ينتقل في الإنسان من فرد لآخر، و في مصر ، أيضا من فرد لآخر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more