"olduğunu söylediler" - Translation from Turkish to Arabic

• قالوا أن
• أخبروني أن
• قالوا أنه
• يقولون أن
• قالوا أنك
• قالوا ان
• يقولون أنها
• قالوا أنها
• قالوا أنّه
• قالوا بأنّه
• يقولون بأنه
• يقولون أنه
• لقد أخبروني أنّ
• لقد قالوا بأن
• قالوا أنّ

Bir piyango yaptılar, ve bunun tek adil yol olduğunu söylediler.
كَانَ لديهم يانصيب، و قالوا أن تلك هى الطريقه الوحيده العادله

Beni beklemeye alma şanslarının yüksek olduğunu söylediler.
لقد قالوا أن لدي فرصة جيدة للحصول على مقعد في طيارة بديلة

Kapa. Yeni evinin tadını çıkar, prenses. Burada bir aynasız olduğunu söylediler.
أغلقهم أستمتع ببيتك الجديد , أيتها الأميرة أخبروني أن هنالك شرطياً هنا

Kurşun organlarımı parçalamış. Hamile kalabilmemin neredeyse imkansız olduğunu söylediler.
مزقت الطلقة أحشائي قالوا أنه سيكون مستحيلاً تقريباً أن أنجب

- Her şeyin normal olduğunu söylediler. - Diğer her şeyin normal.
إنهم يقولون أن كل شئ طبيعى فى كل شئ آخر ، نعم

Hepsi senin bu hafta bu bloktaki en meşgul adam olduğunu söylediler.
قالوا أنك كنت أكثر التجّار نشاطاً في الجادّة هذا الأسبوع

Sonra bir daha aradım ve bir iptal olduğunu söylediler.
ولكن عندما اتصلت للمرة التاسعه قالوا ان احدهم قد الغي

Hayır, ikizler çıkarttı. Ama senin fikrin olduğunu söylediler.
كلا, التوأم فعلا لكنهم يقولون أنها كانت فكرتك

Onu gençken tanıyan insanlar onu çabuk, akıllı ve neşe dolu olduğunu söylediler.
الناس الذين عرفوها في شبابها قالوا أنها كانت حيوية و مشرقة ومفعمة بالمرح

Benim için bir sürprizleri olduğunu söylediler.
و أيقظونى فى منتصف الليل و قالوا أن لديهم مفاجأة لي

Laboratuvardaki çocuklar tamamen normal olduğunu söylediler.
الرجال في المختبر قالوا أن الدم طبيعي جداً

Salı günü saat 2.30'da. - Acil olduğunu söylediler.
لقد قالت الإشارة أن الأمر عاجل لقد قالوا أن الأمر عاجل

Yüzbaşı Blackadder'ın tütün konusunda hayli başarılı olduğunu söylediler.
لقد أخبروني أن النقيب بلاكادر لديه نقاطٌ عالية في إقامة العلاقات القاسية.

Fakat, onun, araştırmaya bağış yapabilecek iyi bir aday olduğunu söylediler.
لكن قالوا أنه سيكون مرشح جيد للتبرع للأبحاث

Ve çıkıyor. TV'de tamircilerin yalnız olduğunu söylediler. Ev kadınları da yalnız hissederler.
في التلفاز يقولون أن رجل الصيانة يعيش وحيداً وسط الناس وربّات المنزل يُصبحن وحيدات أيضاً.

Ofisini aradım,ama dışarıda olduğunu söylediler.
جربت الاتصال بمكتبك ولكنهم قالوا أنك بالخارج

Babam bilim ve teknolojiyle bunu değiştirmek istedi, ...ama bunun kurallara aykırı olduğunu söylediler.
والدي أراد أن يغير الأشياء عن طريق العلم والتكنولوجيا ولكنهم قالوا ان ذلك هرطقة

Bazı geçmiş tecrübelerim olmuştu ve bana bozulma olduğunu söylediler.
لديّ سيرةٌ ذاتية متنوعة، يقولون أنها متسمة بالإنحلال.

Beni anneme vermek istemedikleri için onun deli olduğunu söylediler.
ولا يرغبوا في أن تأخذني أمي، لذا قالوا أنها مجنونة

Acil bir durum olduğunu söylediler. Bu yüzden geldim.
قالوا أنّه كانت هناك طوارئ لذلك هاانا ذا

Saat 20:30'dan az biraz önce olduğunu söylediler.
قالوا بأنّه حدّث تماماً قبل السّاعة 8: 30.

Destekçiler böyle yasalara aşırı uçtaki insanlar için ihtiyaç olduğunu söylediler: vandallar, kundakçılar ve radikaller.
الداعمون لهذا القانون يقولون بأنه مطلوب للمتطرفين: المخربين، مشعلي الحرائق، والراديكالية.

Kadın ve bebekleri öldürmekten suçlu olduğunu söylediler. Aynı şeyi yapan tam olarak kaç bomba attı dersin?
يقولون أنه مٌذنب بقتل النساء والأطفال ولكن، كم قنبلة اُلقيت تقوم بنفس الشئ ؟

Kalbimin, otostop çekerken araba çarpması sonucu ölen bir kıza ait olduğunu söylediler.
لقد أخبروني أنّ قلبي يعودُ إلى فتاةٍ قضت في حادثِ سير بينما كانت تستوقف السيّارات على الطريق العام

Oradakilerin üçünün geçen gece buraya gelen vampirler olduğunu söylediler.
لقد قالوا بأن هناك ثلاثه مصاصي دماء أتوا في الليله الماضيه

- Laboratuvardakiler böyle bir parçanın koleksiyonerler için paha biçilmez olduğunu söylediler.
حسناً، عُلماء المُختبر قالوا أنّ غرضاً كهذا سيكون فائق القيمة لأيّ جامع.