"olduğunu söylerdi" - Translation from Turkish to Arabic

    • قال أنه
        
    • يقول أن
        
    • تقول أن
        
    • تقول بأن
        
    • يقول أنك
        
    • كان يقول ان
        
    • قال أنك
        
    • قال انه
        
    • قالت أن
        
    • يقول بأن
        
    • قال أنّه
        
    • قال أنها
        
    • قالت بأنه
        
    • كان يقول دائماً
        
    • قول أنه كان هناك
        
    Evet, büyükbabam asla izin vermezdi. Çok tehlikeli olduğunu söylerdi. Open Subtitles نعم، جدي ماكان يسمح لنا ابداً قال أنه خطر جدا
    Bazen okulun çok moral bozucu olduğunu söylerdi. Çünkü insanlar her zaman kavga ediyor ve öğretmenler istifa ediyorlardı. TED في بعض الأحيان كان يقول أن المدرسة كئيبة جداً لأن الناس فيها دائماً يتشاجرون كما أن المعلمين يتركون العمل فيها.
    Annem, bunun bizi bir arada tutan tek şey olduğunu söylerdi. Open Subtitles أمى أعتادت أن تقول أن هذا الشىء الوحيد الذى جعلنا اقرب
    Babası beyaz olduğu için Keith'in bizden iyi olduğunu söylerdi. Open Subtitles دائما كانت تقول بأن كيث أفضل منا لأن والده كان أبيضا
    Bill hep senin tanıdığı en iyi keskin silah kullanana kadınlardan bir olduğunu söylerdi. Open Subtitles بيل كان دوماً يقول أنك أفضل فتاة رآها تستخدم أسلحة الطعن
    Tom her zaman, Nick Brody'nin en yakın arkadaşı olduğunu söylerdi. Open Subtitles توم, اوه, دائماً كان يقول ان نيك برودي اقرب اصدقائه.
    Senin iyi bir adam olduğunu söylerdi, ama sen Tom Baldwin değilsin, değil mi? Open Subtitles قال أنك كنت رجل محترم لكنك الآن لست توم بالدوين ، أليس كذلك ؟
    İçindeki ölü toprağını atması için eşsiz bir yeteneğinin olduğunu söylerdi. Open Subtitles قال انه لديك إمكانيات خارقة في الجنس الفموي
    İyi biriydi. Eski mahkûmları işe almanın şirket politikası olduğunu söylerdi. Open Subtitles أجل، وكانت لطيفة، قالت أن استخدام مدانين سابقين من سياسة الشركة
    Her zaman ulusal yarışmayı kazanmanın hayatının en büyük başarısı olduğunu söylerdi. Open Subtitles فين كان دائماً يقول بأن الفوز بالناشينولز كان أفضل إنجاز في حياته
    Onun bütün ateşlerin birleşimi olduğunu söylerdi. Open Subtitles قال أنّه نحس من زمن بعيد
    Onun kucağında oturmayı severdi çünkü yatağında yatmanın onun için acı verici olduğunu söylerdi. TED كان يحب الجلوس البقاء في حضنها لأنه قال أنه مؤلم بالنسبة له الإستلقاء على فراشه
    Bütün çocukları arasında, kendisine çocuk olmanın ne olduğunu hatırlatanın sadece sen olduğunu söylerdi. Open Subtitles , قال أنه من جميع أبنائه كنت الوحيد معنى أن تكون طفلاً
    Mick, bir kahramanla bir korkak arasındaki tek farkın kahramanın kararlığı olduğunu söylerdi. Open Subtitles ميكى كان يقول أن الفرق الوحيد بين البطل والجبان أن البطل يرغب فى أن يحاول
    Frankie; boksun, içindeki her şeyin geriye doğru olduğu tuhaf bir olay olduğunu söylerdi. Open Subtitles يروق لـفرانكي أن يقول أن الملاكمة عمل مخالفٌ للطبيعة فكل ما يتعلق بالملاكمة معكوس
    Büyükannem kötülüğe karşı gücü olduğunu söylerdi. Ama o olmadan, bilemiyorum. Open Subtitles جدتى كانت تقول أن لها تأثير على الشر و لكنى لا أعرف إستخدامها
    Annem boşanmış insanların yüzüklerinin kötü büyü olduğunu söylerdi. Open Subtitles أمي تقول أن الاحتفاظ بخواتم الزواج بعد الطلاق فأل سئ
    Hayır, ama annem bunun kanımda olduğunu söylerdi. Open Subtitles لا , ولكن أمي كانت دائماً ما تقول بأن هذا وراثة
    Bill her zaman senin gördüğü en iyi bıçak kullanan hanımlardan biri olduğunu söylerdi. Open Subtitles بيل كان دوماً يقول أنك أفضل فتاة رآها تستخدم أسلحة الطعن
    Haçlı seferinin saçma bir macera olduğunu söylerdi. Open Subtitles كان يقول ان الحملات هي شيئ سخيف
    Büyükbabam bir beceriksiz olduğunu söylerdi. Open Subtitles جدي قال أنك فاشل.
    Tek amacının araştırma yapmak olduğunu söylerdi ama bana hep sanki bir şeyler arıyormuş gibi gelirdi. Open Subtitles قال انه بحث لا بأس به يبدو لي بأنه كان يبحث عن شيء ما
    Annem, babamın Fransa'daki bir şatoda yaşayan bir prens olduğunu söylerdi. Open Subtitles أمي قالت أن أبي كان أميرًا عاش في قلعة في فرنسا
    Yılbaşında orasının ılık olduğunu söylerdi. Open Subtitles يقول بأن الجو دافئ هناك في عيد الميلاد
    Onun bütün ateşlerin birleşimi olduğunu söylerdi. Open Subtitles قال أنّه نحس من زمن بعيد
    Gerçek anlamda ait olduğumuz ve müdafaa etmemiz gereken tek yerin orası olduğunu söylerdi hep. Open Subtitles و قال أنها الأرض الوحيده التى ننتمى إليها الأرض الوحيده التى يجب الدفاع عنها
    Geçmişe bakıp anlaşılan bir hediye olduğunu söylerdi. Open Subtitles قالت بأنه كان الحاضر الذي يفهمه الناس الذين يتطلعون الى الوراء
    Her zaman yaşayan insanların hayaletlerden daha korkunç olduğunu söylerdi. Open Subtitles لقد كان يقول دائماً أن الناس مخيفين أكثر من الأشباح
    Halk, suda ağaçların uzamasını sağlayan bir şey olduğunu söylerdi ve canlanmasını. Open Subtitles أعتاد الناس قول أنه كان هناك شيئ ما في الماء الذي يجعل الأشجار طويلة و تصبح حية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more