"olduğunun farkına" - Translation from Turkish to Arabic

    • أدركت أن
        
    • تدرك أن
        
    • وأدركتُ أنّ
        
    • أدركت كم
        
    • أدركت ما
        
    • أدركوا أن
        
    • أن هنالك
        
    • تدرك أنّكَ
        
    Tamam. Ama bir süre sonra, bunun benim yaşantım olduğunun farkına vardım. TED حسناً. ولكن بعد فترةٍ وجيزة أدركت أن هذه هي حياتي.
    Ve ancak o zaman genç olmanın mazeret teşkil etmeyeceğini ve o yaşta da doğruları bulabilmenin mümkün olduğunun farkına vardım. Open Subtitles عندها فقط أدركت أن الشباب ليس عذراً وأنّه كان من الممكن ادراك الحقيقة
    Fakat bunları farklı bir yönden görünce bu ikisinin aslında bağlantılı olduğunun farkına varıyorsunuz. TED لكن بمجرد رؤيتكم لها بطريقة حديثة، تدرك أن كلٌ من هذه الأشياء بالفعل متصلة.
    Yaşım biraz ilerlediğinde bir dava söz konusu olduğunun farkına vardım. Open Subtitles حتّى كبرتُ وأدركتُ أنّ كانتْ لدينا قضيّة.
    Kitabınızı okudum ve çok kadının benimle aynı durumda olduğunun farkına vardım. Open Subtitles بعد أن قرأت كتابك، أدركت كم كانت نساء أخريات في نفس الوضع
    Her neyse, ne olduğunu çözdüm, ve ne olduğunun farkına vardım... Open Subtitles على أية حال لقد حللت اللغز و أدركت ما الأمر
    Bizim yemek depomuzda büyük bir savunma zaafımız olduğunun farkına vardılar. Open Subtitles لقد أدركوا أن لدينا نقطة ضعف كبرى مصادر غذائنا
    der gibi oldunuz. Neyse ki, bir sorun olduğunun farkına vardık. TED حسنا ولكن لحسن الحظ، لقد حددنا أن هنالك مشكلة.
    Ölmeden önce, bir ezik olduğunun farkına vardıracağım seni. Open Subtitles لذا فقبل أن تموت، سأجعلك تدرك أنّكَ فاشل.
    Ve ancak o zaman genç olmanın mazeret teşkil etmeyeceğini, ve o yaşta da doğruları bulabilmenin mümkün olduğunun farkına vardım. Open Subtitles عندها فقط أدركت أن الشباب ليس عذراً وأنّه كان من الممكن ادراك الحقيقة
    İkinci kocam beni ikinci kez vurduktan sonra dünyadaki en önemli varlığımızın aşk olduğunun farkına vardım. Open Subtitles بعد أن أطلق علي زوجي الثاني النار للمرة الثانية, أدركت أن الحب هو أهم شيء, في العالم.
    Kendi adıma yapmazsam oturma odası için tartışmanın daha kolay olduğunun farkına vardım. Open Subtitles وعندها أدركت أن الأسهل لي أن أجادل لكسب لقمة العيش إن لم أفعل ذلك تجاه ذاتي
    Zamanla bunun sadece iş olduğunun farkına varacaksın. Open Subtitles في النهاية , سوف تدرك أن كل هذا مجرد عمل
    Neden insanlar tüm azizlerin de insanoğlu olduğunun farkına varamıyor. Open Subtitles الناس لا تدرك أن القديسين هم بشر
    Ya çığlık atıp bütün evi buraya toplarsın ya da bende duymak isteyeceğin bir bilgi olduğunun farkına varırsın. Open Subtitles إما أن تصرخ وتأتي بجميع الحاضرين فى المنزل الى هنا... . أو تدرك أن بحوزتي معلومات أنت فى حاجة ماسة لسماعها.
    Yaşım biraz ilerlediğinde bir dava söz konusu olduğunun farkına vardım. Open Subtitles حتّى كبرتُ وأدركتُ أنّ كانتْ لدينا قضيّة.
    Yaşım biraz ilerlediğinde bir dava söz konusu olduğunun farkına vardım. Open Subtitles حتّى كبرتُ وأدركتُ أنّ كانتْ لدينا قضيّة.
    Çok geç olmadan önce, ben bunun ne kadar yanlış olduğunun farkına vardım. Open Subtitles , و قبل أن يفوت الوقت . . انا أدركت كم هو خاطئ
    Kız uyanınca neler olduğunun farkına varmış korkudan çırpınmaya başlamış, şoka girmiş ve sonra solunum yetmezliğiden de... Open Subtitles قالت إنها أدركت ما كان يحدث... ... بدأت في الصراخ، وماتت من فشل في الجهاز التنفسي.
    Turizm işletmecileri, balıkçılar, Avustralya Büyük Set Resifi makamı ve bilim adamları Büyük Resifin bu yönetim altında ölüme mahkum olduğunun farkına vardılar. TED بعلمٍ من مدراء السياحة، و الصيادين، مسئولي الحاجز المرجاني العظيم في أستراليا و العلماء أدركوا أن الحاجز المرجاني العظيم محكوم عليه بالدمار تحت النظام السلطوي الحالي.
    Ve umarım bunu kendiniz yapmaktansa tasarım sanatına ve tasarıma yönelik çok şey olduğunun farkına varırsınız. TED و أتمنى أنكم أنتم أيضاً تكتشفون أن هنالك المزيد من الأشياء في التصميم, و المزيد من الأشياء نحو فن التصميم, من مجرد القيام به بنفسك.
    Babamdan o kadar nefret etmişsin ki onunla aynı olduğunun farkına bile varmamışsın! Open Subtitles - كرهتَ والدي جدّاً حتّى لمْ تدرك أنّكَ مثله تماماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more