"olduğunuzu bilmiyordum" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم أكن أعلم أنك
        
    • لم أعرف أنك
        
    • أعلم أنكما
        
    • لم أعلم أنك
        
    • لم أكن أعرف أنك
        
    • لم أكن أعرف أنكم
        
    • لم اكن اعلم انك
        
    • لم أدرك أنك
        
    • أنا لم أعرف أنت كنت
        
    • لَمْ أَعْرفْ بأنّك كُنْتَ
        
    • لم أعرف أنكما
        
    • لم أعرف أنه
        
    • لم أكن أعلم أنكم
        
    • لم أكن أعلم بأنكما
        
    • لم أدرك أنكما
        
    Çok özür dilerim. O kadar yakın olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles أعتذر بشدة لم أكن أعلم أنك تكن لها كل هذا الحب
    Pardon. Üst katta olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles أنا متأسفة , لم أعرف أنك في الطابق العلوي
    İkinizin evlilik sorunlarını paylaşacak kadar yakın olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعلم أنكما على مقربة تبيح لها مشاركتك بمشاكلها الزوجية.
    Pardon doktor. Meşgul olduğunuzu bilmiyordum. Sonra mı geleyim? Open Subtitles آسف يا دكتورة لم أعلم أنك مشغولة، هل آتي فيما بعد؟
    Sizin Konoha Köyün'ün efsanevi Sanninlerinden biri olduğunuzu bilmiyordum! Open Subtitles لم أكن أعرف أنك أحدُ النينجا السانين الأسطوريين من قرية كونوها
    - Gerçekten var olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف أنكم أيها الرفاق متواجدون حقاً.
    Seni ihtiyar köpek, seni. Bu kadar romantik olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles ايها الكلب العجوز لم اكن اعلم انك بهذه الرومانسية
    Hâlâ burada olduğunuzu bilmiyordum, Bay Canning. Open Subtitles لكنني لم أدرك أنك ما تزال هنا سيد كانينغ.
    Kitap kurdu olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles أنا لم أعرف أنت كنت عثة كتب.
    Postacıyla bu kadar yakın olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم أنك كنت مقرباً من رجل البريد
    Burada olduğunuzu bilmiyordum. Neden bana söylemediniz? Open Subtitles لم أكن أعلم أنك هنا, لما لم تخبرني؟
    Peder, özür dilerim. Rahip olduğunuzu bilmiyordum! Soygun için yanlış apartmana girdin, it herif! Open Subtitles أبتي، آسف، لم أكن أعلم أنك قسّ - لماذا تقتحم شقتي أيّها الأحمق -
    Kumandan Sergenko, bu gemide olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أنك على متن هذه السفينة، أيها القائد سيرجنكو
    Peşimizde olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles جنرال ماكلينتوك لم أعرف أنك وراءنا سيدي
    Ne güzel sürpriz. Sizin arkadaş olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles يا لها من مفاجأة، لم أعلم أنكما زملاء
    Siz... Tekrar beraber olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعلم أنكما عدتما لبعضكما
    Babamla aynı mangada olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعلم أنك و أبي في فرقة واحدة
    Selam, Bay Pinciotti. İzci takımında olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles مرحبـا سيد (بينسيوتي) ، لم أعلم أنك كنت في فريق الكشافة
    Burada olduğunuzu bilmiyordum. Ama diyecektim. Open Subtitles لم أكن أعرف أنك هنا لكن كنت سأعلم
    İletişim halinde olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles .لم أكن أعرف أنكم كنتم على تواصُل
    Kurulda olduğunuzu bilmiyordum, ne yapacağımı bilemedim. Open Subtitles لم اكن اعلم انك طردت من مجلس الادارة
    Stephan Altman'ın eşi olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles لم أدرك أنك زوجة ستيفان ألتمان
    Burada olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles أنا لم أعرف أنت كنت خارج هنا.
    Julie'lerde olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles مرحباً،سيدتي. أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّك كُنْتَ عند جولي
    Hala burada olduğunuzu bilmiyordum. Önemli değil. Open Subtitles أنا لم أعرف أنكما مازلتما هنا
    - Sizin arkadaş olduğunuzu bilmiyordum Open Subtitles لم أعرف أنه يمكن حضوره حسبت أنه لا بد من التسجيل
    Özür dilerim polis olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles آسفة , لم أكن أعلم أنكم رجال شرطة
    Sizin olduğunuzu bilmiyordum ama aramadım onu. Open Subtitles لم أكن أعلم بأنكما من تراقبوني لكنني لم أقم بالاتصال
    Hâlâ arkadaş olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles لم أدرك أنكما لا تزالان صديقتان.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more