| Jaguarların alışılmadık şekilde kurnaz olduklarını duymuştum. | Open Subtitles | كنت قد سمعت أن النِمور هُناك كانت ماكِرة على نحو غير عادى |
| Detaylarını bilmiyorum ama dört kişi olduklarını duymuştum, üç değil. | Open Subtitles | لا أعرف كل التفاصيل, لكنني سمعت أن هناك أربعة مذنبين, و ليس ثلاثة. |
| Theresa gibi hasta insanların, uzun yaşayamayacaklarını bildiklerinden, aşk, seks ve diğer ayıp şeyler konusunda çok istekli olduklarını duymuştum. | Open Subtitles | "سمعت أن المرضـى مثل "تيريزا يعرفون بأنّهم ليس أمامهم الكثير ليعيشوه وذلك ما يجعلهم مفتونون للحبّ والعاطفـة |
| - Uyumlu olduklarını duymuştum. - Evet. | Open Subtitles | سمعت أنهم كانوا مناسبين لبعضهما تماما - نعم - |
| Köpekler kadar zeki olduklarını duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنهم أذكياء كالكلاب |
| Tavuk lezzetinde olduklarını duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت ان طعمه ينبغي ان يكون مثل الدجاج |
| Birkaç ay önce okulun spor salonunda bir gece kilitli kaldılar diye birlikte olduklarını duymuştum. | Open Subtitles | في الواقع، أنا سمعت انهم معاً لأنهم حُبسوا في صالة الرياضة في ليلة منذ بضعة أشهر |
| Eskort erkeklerin utangaç değil, yaramaz olduklarını duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن المرافقين الرجال أشقياء.. |
| Kasların diğer yetersizlikleri fazlasıyla karşılama eğiliminde olduklarını duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن رجال العضلات يحاولون تعيض |
| Şehirde olduklarını duymuştum. | Open Subtitles | سمعت أنهم في المدينة |
| Tavuk lezzetinde olduklarını duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت ان طعمه ينبغي ان يكون مثل الدجاج |
| Barbarlar hakkında çok mukavemetli olduklarını duymuştum. Ama görüyorum ki... | Open Subtitles | لقد سمعت ان البرابرة اقوياء ومناضلين ولكنك لست كذلك |
| Çok iyi olduklarını duymuştum. | Open Subtitles | سمعت انهم كانوا جيدين للغاية |