"olduklarına" - Translation from Turkish to Arabic

    • بأنهم
        
    • أنّهم
        
    • أنهما
        
    • أنهم كانوا
        
    • بوجودهم
        
    • بأنهما
        
    • بانهم
        
    • تواجدهم
        
    • أنّهما
        
    • وجودهم
        
    • من أنهم
        
    • ماهيتهم
        
    • كونهما
        
    • انهم كانوا
        
    Ama sizden 26 sayı daha iyi olduklarına hâlâ inanmıyorum. Open Subtitles لكن ما زلت لا أعتقد بأنهم 26 نقطة أفضل منك.
    Hele ki milyar dolarlık şirketin üst düzey yöneticisi olduklarına nadiren rastlanır. Open Subtitles وهو مائل إلى الندرة بأنهم يشغلون وظائف كمتحدثين رسميين للشركة ببليون دولار
    Flemenk yavşaklar bu kıtaya ayak bastıkları anda kendilerinin beyaz olduklarına kanaat getirdiler. Open Subtitles باللحظة التي وطأ بها أولئك الهولنديين الدَّعَرة هنا وقرّروا أنّهم بِيضْ، وأنتم سود،
    ...onları ayrı odalarda tutup yine de aynı odada olduklarına inandıracağız? Open Subtitles فكيف نبقيهما في غرفتين منفصلتين ونجعلهما يعتقدان أنهما في غرفة واحدة؟
    Bir bakıma, otel incelemesine kendilerini sokmaya çalıştılar, sizleri orada olduklarına ikna etmeye çalışır gibi yani. TED كانوا يدخلون أنفسهم في الرأي حول نقد الفندق, كأنهم يحاولون أن يقنعوك أنهم كانوا هناك.
    Tabii ki birçok insan zaten burada olduklarına inanıyor. Open Subtitles بالتأكيد , بعض الناس يؤمنون . بوجودهم هنا
    Tuhaf. Ama çıkışları hakkında aynı şeyi düşünmüyorum. Burada olduklarına eminim. Open Subtitles لكني لا أظن المجيء والذهاب سِيّين، أوقن بأنهما ما زالا هنا.
    Ve sonunda cidden bu karakterler olduklarına inanıyorlar. Open Subtitles و يبدأون بالإعتقاد حقاً بانهم هم نفس هؤلاء الشخصيات
    Gerçekten şu an farklı bir dünyada olduklarına mı inanıyorlar? Open Subtitles إذن،هم حقا يصدقون بأنهم في عالم آخر في هذه اللحظة؟
    Fakat insanları görülmeye değer olduklarına ikna etmek zor bir şey. TED لكن من الصعب إقناع الناس بأنهم يستحقون أن يكونوا مرئيين.
    Tamamen başka birisi olduklarına inandıkları anda fotoğrafları çekiliyor. TED تلتقط صورهم في اللحظة التي يؤمنون فيها بأنهم شخص آخر تمامًا.
    İklim şüphecilerine söyleyeceğiniz 1-2 cümle olsaydı onları yanlış olduklarına dair nasıl ikna ederdiniz? TED كريس: متشككو المناخ: إذا كان لديك جملة أو أثنين لتقولها لهم، كيف قد تقنعهم بأنهم على خطأ؟
    Takımımın geliştirdiği ve onayladığı bir ölçüte uygun bir öz farkıdalığa sahip olduklarına inanmalıydılar. TED كان عليهم أن يؤمنوا بأنهم يملكون الوعي الذاتي قياسًا بتقييمٍ كنّا قد طوّرناه ووثّقناه أنا وفريقي.
    Sırf komşuları güvende olduklarına ikna etmek için dışarıya park ettiler. - Ne? Open Subtitles إنّهم قابعين بالخارج ليقنعوا الجيران أنّهم بأمانٍ.
    Gösteri sırasında seyircinin yarısı hipnotize edilerek Filarmoni konserinde olduklarına inandırılmış. Open Subtitles أثناء العرض نُوّم أغلب الحضور مغناطيسيًّا ليظنّوا أنّهم ضمن أوركسترا
    Ama duyduğuma göre kanunun hangi tarafında olduklarına henüz karar vermemişler. Open Subtitles ولكن ما سمعت أنهما لم يقررا في اي جانب من القانون هما
    Geçen 11 ay boyunca masum olduklarına yemin eden insanlar tarafından 6 suç işlenmiş. Open Subtitles وخلال ال 11 شهرا الماضية، كانت هناك ست جرائم ارتكبت من قبل الناس الذين أقسم في وقت لاحق أنهم كانوا أبرياء.
    Nerede olduklarına dair bir fikrin olduğunu söyle. Open Subtitles اخبرينى ان لديكى اى فكرة عن مكان تواجدهم
    Ne olduklarını açıklayamıyorum diye onların UFO olduklarına inanacak değilim. Open Subtitles عجزي عن التفسير لا يعني أنّي سأصدّق أنّهما طبقان طائران
    Yetkililer her yerin altını üstüne getirdi. Gittiklerine dair kanıt şöyle dursun, var olduklarına dair bir kanıt yoktu. Buhar olup uçtular. Open Subtitles و فى خلال اسبوع مزقت السلطات كل شئ و لم يجدوا اى دليل على وجودهم انهم فقط اختفوا
    Çocukların yukarıda nasıl olduklarına bakabilir misin? Open Subtitles هل بإمكانكِ تفقد الأطفال للتأكد من أنهم هادئون بالأعلى ؟
    Bence şu madeni parayı bulduktan sonra ne olduklarına bakalım. Open Subtitles {\pos(190,200)}أعتقد إننا سنعرف ماهيتهم بعد أن نحصل على هذه العملة.
    Arkadaş olduklarına memnunun ama biraz müsamaha etmesi lazım. Open Subtitles أعني، إنني سعيدة بخصوص ..كونهما صديقين وكل شيء لكن عليه أن يعطيها استراحة
    Gerçek olduklarına inanamıyorduk. Open Subtitles بالرّغم من ذلك, لم يكن من الممكن أن نصدّق انهم كانوا حقيقيّين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more