"oliver'ı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أوليفر
        
    Saklanmak için, her şeyi yarım bırakmama bahane olarak Oliver'ı kullandığımı sen söyledin. Open Subtitles أخبرتني أنني أستخدم أوليفر طريقة لأختبئ أنه سببٌ أنني لم أنهِ أيّ شيء
    İki yıl önce polis Kanunsuz olduğundan şüphelendikleri için Oliver'ı tutukladığında, ki haklılardı... Open Subtitles قبل عامين عندما الشرطة القبض على أوليفر لأنهم اعتقدوا، بدقة، وأنه كان الاقتصاص،
    Belki defansif uca Dillard ve Oliver'ı koyarsın. Open Subtitles ربما ستشرك ديلان و أوليفر لنهايات الدّفاع
    Yani beni susturmak için hiçbir şey söylemiyorsun ve sonra Oliver'ı ne kadar incitirse incitsin gidip istediğini yapıyorsun. Open Subtitles إذاً تتفق معي على كل شيء أقوله فقط لتُسكتني وبعدها تفعل ما تريد مهما كان الأمر سيؤذي أوليفر
    Evet ama bu sefer daha da kötü çünkü Oliver'ı kullanıyor. Open Subtitles هذه المرة أسوأ لأنه يستخدم أوليفر ليُغطّي عليه
    Geçen haftaki seansımızdan sonra Luke ve ben Oliver'ı yemeğe götürdük ve bizden istediğin gibi evlâtlık alma konusuyla ilgili her şeyi ona açıkladık. Open Subtitles أنا ولوك أخذنا أوليفر للعشاء بعد جلستنا الأسبوع الماضي وشرحنا له كل شيء عن قضيّة التبنّي، كما قلتَ لنا
    Ve Oliver'ı her gece saat 10:00'a kadar evde tek başına bırakamam. Open Subtitles ولا أستطيع ترك أوليفر في الشقة كل ليلة حتى 10 مساءاً
    Tamam, ben bir gidip Oliver'ı içeri gelmeye ikna edebilir miyim bakayım. Open Subtitles حسناً، سأرى إن كان أوليفر يرغب في الدخول والتحدث
    Umarım Oliver'ı öldürmeden Barry'i geri getirebilirler. Open Subtitles أتمنى أنها يمكن أن تتحول باري العودة قبل أن يقتل أوليفر.
    Thea az önce Arrow'dan Oliver'ı aramasını istememi rica etti. Open Subtitles ثيا فقط طلب مني أن أتحدث إلى السهم حول إيجاد أوليفر.
    Dün gece arkadaşın Oliver'ı sekiz kurbanı başında dikilirken gördüm. Open Subtitles هم. الليلة الماضية، رأيت صديقك أوليفر الوقوف على مدى ثماني ضحاياه.
    Burası karanlık bir dünya ve geçtiğimiz dört sene boyunca seni, Oliver'ı, Laurel'ı, Thea'yı ve Roy'u izledim. Open Subtitles إنه عالم مظلم وعلى مدى السنوات ال 4 الماضية لقد شاهدتُكَ أنت و أوليفر
    Aslında, Ben Oliver'ı yaklaşık bir yıl önce bu çileklerden birinin DNA kökenini çıkarırken gördüm ve bu garip yolun ne olduğu üzerine onunla hemen o anda konuştum. Çünkü çilek DNA'sı gerçekten çok enteresandır, bu yüzden çok güzeldir. TED في الحقيقة، رأيت أوليفر يقوم بواحدة من عمليات استخراج الحمض النووي منذ سنة، وهذا ما قادني إلى هذا الطريق الغريب الذي سأحدثكم عنه الآن. لأن الحمض النووي للفراولة ساحر حقًا، لأنه جميل جدًا.
    Bayan Oliver'ı tanıdığınızı duydum. Open Subtitles لقد علمت بأنك على معرفة بالسيدة أوليفر
    Ya da Oliver'ı nasıl kullandığını. Open Subtitles أو كيف كنتَ تستغل أوليفر لأن تنام معها
    Ama seansın sonunda Oliver'ı almak için burada olacak. Open Subtitles لكنّه سيأتي لأخذ أوليفر بنهاية الجلسة
    Oliver'ı gördükleri anda, sanki kızları yok olmuştu. Open Subtitles لحظة أن شاهدا أوليفر وكأن ابنتهما اختفت
    Yani ondan Oliver'ı disipline etmen konusunda yardım istedin. Open Subtitles إذاً، أردتَ مساعدتها في تأديب أوليفر
    Oliver'ı çok fazla sahiplendiğimi fark ettim. Open Subtitles أدركتُ أنني كنتُ تملّكية بوضوع أوليفر
    Luke'u ailesi ihmal ettiği için sanırım biz de Oliver'ı ihmal etmeliyiz. Open Subtitles منذ أن عائلة لوك أهملت لوك أظن اننا يجب علينا ...أن نُهمل أوليفر. هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more