| Ama onun yanında olmadığım zamanlarda... ..evet, her şey çok aptalca geliyor. | Open Subtitles | و عندما لا أكون بجانبه كل شيء يبدو سخيفا |
| Seninle olmadığım zamanlarda, hep seninle olmak istiyorum. | Open Subtitles | ،الأمر فحسب أنني عندما لا أكون معكِ فإنني أنتظر لأكون معكِ |
| Güzel olmadığım zamanlarda bile beni güzel bulduğun için teşekkrüler. | Open Subtitles | شكراً لك لأنك دوماً ما تراني جميلة حتىّ عندما لا أكون كذلك |
| Umutsuz olmadığım zamanlarda oldukça üretkenimdir. | Open Subtitles | أجد أنني منتج حقاً عندما لا أكون محطماً باليأس |
| Onunla olmadığım zamanlarda bile sadece oturup onu düşlüyordum, anlatabiliyor muyum? | Open Subtitles | عندما لا أكون معها، تراودني أحلام اليقظة عنها. |
| Genelde beni burada bulabilirsiniz, koridorun sonundaki süitimde olmadığım zamanlarda. | Open Subtitles | يمكنكعادةالعثورعلي هنا . عندما لا أكون في نهايةالقاعة. فيالجناح. |
| Sana göre yayında olmadığım zamanlarda ben havalı parti kızıyım. | Open Subtitles | تعتقدين أنني مجرد فتاة ماجنة عندما لا أكون على الهواء مباشرة |
| "Bahçede, yemekte ya da iş başında olmadığım zamanlarda... | Open Subtitles | عندما لا أكون في الساحة}... {في الوجبات، أو الأشغال العامة |