O kadar bütçe olmadığını söylediler. | Open Subtitles | كلا، لقد قالوا أنهم لا يملكون ميزانية لذلك |
Başka seçeneklerinin olmadığını söylediler. 10 yıldır çalıştığını söyledim. | Open Subtitles | قالوا أنهم لا يملكون الخيار. و أخبرتهم عن العشر سنوات. |
Ya evet, öğrenci kuruluna verdim ama yurtta kalan hiçbir öğrencinin odasına çanak anten taktırmasına izni olmadığını söylediler. | Open Subtitles | لكنّهم قالوا لا يُمكن لأية طالب تركيب صحن أقمار صناعية في غرفته. |
Bir suçtan iki kez yargılama konusunda yapabilecekleri bir şey olmadığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا لا يوجد شيء يمكنهم القيام به . مضاعفة خطر. |
- Bende de ondan var. Tedavisi yok. Fazla zamanım olmadığını söylediler. | Open Subtitles | انا لدى ذلك الورم و لقد اخبرونى انى ليس لدى الكثير من الوقت |
olmadığını söylediler, ben de bekledim. | Open Subtitles | إنهم قالوا أنك لست في الداخل، لذا إنتظرت |
Polise de anlattık... Ama pek anlaşılır olmadığını söylediler. | Open Subtitles | أخبرنا ذلك للشرطة ولكنهم قالوا أنّه غامض للغاية |
Benim sorunum olmadığını söylediler ve geri yolladılar. | Open Subtitles | قالوا انه لم يكن من اختصاصي وارسلوني بعيدا |
Büyük ödülün bir tank olduğunun doğru olmadığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأن هذا ليس حقيقيا ولا توجد الجائزة الأولى .. الدبابة |
Evet ama yapabilecekleri bir şey olmadığını söylediler. | Open Subtitles | نعم. لَكنَّهم أخبروني أنه لا يوجد شيء يمكنهم القيام به |
O kadar bütçe olmadığını söylediler. | Open Subtitles | كلا، لقد قالوا أنهم لا يملكون ميزانية لذلك |
- Başka seçeneklerinin olmadığını söylediler. | Open Subtitles | -لكنهم قالوا أنهم لا يملكون الخيار . |
Evet; ama Norika ile diğer kızları bulmalarına olanak sağlayacak kadar bilgi olmadığını söylediler. | Open Subtitles | نعم لكن قالوا لا توجد معلومات كافية لأيجاد نوريكا والفتيات الاخرى حسنا, يمكن ان يكون صحيح كلامهم. |
Konuşacak bir şey olmadığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا لا يوجد شيء للتكلم عنه |
Bir şeyim olmadığını söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا لا شيء خاطئ بجسمي |
- Bende de ondan var. Tedavisi yok. Fazla zamanım olmadığını söylediler. | Open Subtitles | انا لدى ذلك الورم و لقد اخبرونى انى ليس لدى الكثير من الوقت |
Ofisi aradım. Orada olmadığını söylediler. | Open Subtitles | اتصلت بالمكتب قالوا أنك لست هناك |
Almama izin vermiyorlar. 18 yaşında olduğunu ve hakkım olmadığını söylediler. | Open Subtitles | لم يسمحوا لي أن أخرجه قالوا أنّه سنّه 18 سنةً ولا حقّ لي بذلك |
Bunu FBI'a anlattığımda, işbirlikçi tanık olmaktan başka çok fazla seçeneğim olmadığını söylediler. | Open Subtitles | ولكني ما أن اخبرت المباحث الفيدرالية اني لفقت هذا الأمر قالوا انه لدي خيار بسيط ألا وهو أن أتعاون معهم كشاهد |
Onlar bana tank falan olmadığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأن هذا ليس حقيقيا ولا توجد الجائزة الأولى .. الدبابة |
- Bizden Biri ...sonra da hiç umut olmadığını söylediler. | Open Subtitles | "و في الأخير، أخبروني أنه لا يوجد أمل..." |