"olmadıkça" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلا إذا
        
    • إلا لو
        
    • إلاّ إن
        
    • إلا إن
        
    • إلا في
        
    • مالم يكن
        
    • ما لم يكن
        
    • لكن بدون
        
    • الا إذا
        
    • مالم يكون
        
    • طالما ليس
        
    • إلا اذا
        
    • إن لم نكن
        
    • الا اذا كنت
        
    KaçırıIma ya da şüpheli herhangi bir şey olmadıkça hayır. Open Subtitles ‫لا ‫ليس إلا إذا كان هناك مكروه ‫أو شيء مشبوه
    Zaten mecbur olmadıkça da dans etmem onlarla. Open Subtitles بالرغم من ذلك إننى لن أرقص مع إحداهن إلا إذا كنت مضطراً لذلك
    Fıstık ezmesiyle kaplı olmadıkça bir daha asla öyle bir hapı yutmam. Open Subtitles لن أتناول حبوب كهذه مجدداً إلا لو كانت مغطاة بزبدة الفول السوداني
    Gizleyecek bir şeyleri olmadıkça devriye polisine ateş etmezlerdi. Open Subtitles ، فلن يخاطروا بقتل شرطيّ . إلاّ إن كان لديهم مايخفوه
    Ve zorunlu olmadıkça hiç kimsenin McFarland'da kalmamasının sebebi bu. Open Subtitles ولهذا السبب لايبقى أحد في مكفارلاند .إلا إن إضطروا لذلك
    Bir yırtılma ya da basınç kaybı olmadıkça radyasyona maruz kalman imkansız. Open Subtitles التلوث مستحيل, إلا في حالة وجود تمزق بها... أو نقص في الضغط.
    Fakat o zaman bile iyi bir nedenleri olmadıkça çok nadir zıplarlar. Open Subtitles لكن رغم ذلك يقفزون نادراً مالم يكن لديهم سبب جيد للعمل ذلك
    Biz saate önem veriririz. Gerçekten gerekli olmadıkça silahlarımıza davranmayız. Open Subtitles ننتبه للساعة ولا نطلق النار ما لم يكن ذلك ضرورياً
    Evlat, istediğin kadar özür dile, yeni akü olmadıkça Open Subtitles بني ، يمكنك أن تعتذر كما تريد لكن بدون بطارية جديدة،
    Sana bilet satsam bile, yanında son sınıftan bir partner olmadıkça kapıdan giremezsin. Open Subtitles حتى لو بعت لك التذاكر ، لن تستطيع دخول الباب الرئيسي الا إذا موعدك مع طالبة من السنة الثالثة أو الرابعة
    Ayağında alçıyla,insan önemli bir nedeni olmadıkça gitmez. Open Subtitles هذا ليس اعتيادياً مع رجله المكسورة إلا إذا كان لديه سبباً قوياً
    İyi bir gazeteci olarak, gerçek olmadıkça bilgiyi kullanmazsın, öyle değil mi? Open Subtitles طبعا. طبعا كصحفي جيد انك لا تستخدم المعلومات إلا إذا كانت حقائق، الآن، أليس كذلك، جيم؟
    Biraz daha ince ve nazik olmadıkça Herif, merif yok size. Open Subtitles لا تتزاوج للك إلا إذا كنت اعتدالا وهدوءا العفن.
    Süpermen hakkında olmadıkça geri dönüş beklemeyin. Open Subtitles لكن لا تتوقع معاودة الأتصال، إلا إذا كان بخصوص سوبرمان.
    Tatmin olmadıkça bu sandığı vermeyeceğiz. Open Subtitles لن نتخلى عن هذا الصندوق إلا لو كنا راضين
    - O da bir ihtimâl, ama zorunda olmadıkça bu konuda endişe etmemeyi tercih ederim. Open Subtitles , هذا محتمل لكني لا أفضل القلق حيال هذا إلا لو اضطررنا
    Bu yüzden, elinizde bahsetmeye değer gerçek kanıtlar olmadıkça av partisi başlamıştır. Open Subtitles إلاّ إن كان هنالك دليلاً حقيقياً لم ترَ أنّه جديراً بالذكر... لنمضِ. الصيد جاهز
    Sıkıntı veren, ırk olmadıkça, ırkla ilgili bir şey değil. Open Subtitles ليست مسألة عرقية إلا إن كانت السخافة عرق
    Haksız bir durum olmadıkça bu kamu kayıtları için bir sorun olmaz. Open Subtitles لا يتم الاعلان عن الأمر إلا في حالة وجود مؤامرة.
    Hasta olmadıkça saat 10'da hala yatan kimseyi görmedim. Open Subtitles لم ارى في حياتي شخصا ينام حتى 10 صباحا مالم يكن مريضا
    Aksini gösteren bir kanıt olmadıkça hayatta olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ما لم يكن لدي دليل على عكس ذلك انا اعتبر انها حية بالتأكيد
    bu insanlar kör olmadıkça... Bunu işe yarayacağını sanmıyorum anladın mı? Open Subtitles مالم يكون هؤلاء الناس عديمى البصر انا اعتقد ان هذا لن ينجح
    Benim bölgemde bir ceset torbası olmadıkça, olup bitenler, umurumda bile değil. Open Subtitles طالما ليس هناك اكياس جثث في منطقتي لا اريد هراء
    Bir Hun kullanmaya niyeti olmadıkça kılıcını çekmez. Open Subtitles الهون لا يرفع سيفه إلا اذا كان يعني أن يستخدمه.
    Gerek olmadıkça varlığımızı belli etmemeliyiz. Beklemede kalın. Open Subtitles لا داعي لكشف وجودنا إن لم نكن مضطرين إلى ذلك
    Ben de gidip oraları kapatmayı düşündüm ama kesin bir şey olmadıkça DEA çiftlik baskınına izin vermiyor. Open Subtitles اريد الوصول هناك والاطاحة بهم ولكن مكافحة المخدرات لاتوافق على الغارات على المزارع الا اذا كنت متيقنا تماما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more