Böyle pratik bir soruya cevap olarak, cesur olmak zorundayız. | TED | لذا كرد على سؤال ذرائعي كهذا، يجب أن نكون جريئين. |
Buradan gönderilmek zorundalar. Kaygılarınızı anlıyorum, Mohnke. Ama bir buz kadar soğuk olmak zorundayız. | Open Subtitles | أفهم قلقك، مونك لكن يجب أن نكون باردين كالثلج |
Kaygılarınızı anlıyorum, Mohnke. Ama buz kadar soğuk olmak zorundayız. | Open Subtitles | أفهم قلقك، مونك لكن يجب أن نكون باردين كالثلج |
- Evet ama hızlı olmak zorundayız. | Open Subtitles | . نعم. لَكنَّنا يَجِبُ أَنْ نَكُونَ سريعينَ. |
Saf, kesin ve güçlü olmak zorundayız eğer yaşayacaksak. | Open Subtitles | ويجب علينا ان نكون طبيعيين ومستقيمين واقوياء اذا اردنا النجاة |
Bugün asker olmak zorundayız Mycroft. | Open Subtitles | لذلك ما كنا نفعله عبارة عن محاولة إنقاذ الفتاة الصغيرة اليوم لابد أن نكون جنود (مايكروفت) ، جنود |
Kız bizden biriyle çıkıyor diye, neden ona karşı iyi olmak zorundayız anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أرى لما يتوجب علينا أن نكون لطفاء معها فقط لأنها تواعد واحدا من الشِلة |
Ben ve arkadaşlarım orada olmak zorundayız, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | يجب أن نكون حاضرين أنا والضابطة، هل تفهمين؟ |
Evet, özellikle bu yüzden hazır olmak zorundayız. Virüsün kuluçka dönemi düşündüğümüzden çok daha kısa süreli. Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | يجب أن نكون مستعدين لهذا بما أن فترة الحضانة أقصر مما ظننا |
Sadece, neden hepimiz orada olmak zorundayız diyorum. | Open Subtitles | , ما أقوله فقط لماذا يجب أن نكون كلنا هناك؟ |
Evet, dikkatli olmak zorundayız. Kötülüğü uyandırmak istemeyiz. | Open Subtitles | نعم ، يجب أن نكون حذرين لكي لا نوقظ الشر |
Böyle olmak zorundayız çünkü kadınları düzmemiz gerek muhteşem, harika bir kadının üzerine çıkmak için iğrenç şeyler yapmak zorunda kalıyorsunuz onu düzüyor ve penisinizle haşat ediyorsunuz. | Open Subtitles | يجب أن نكون على هذه الطريقة لآن يجب علينا أن نضاجع النساء ويجب أن نكون مقرفين نوعاً ما |
Birlikte olmak zorundayız çünkü senden başka kimsem yok. | Open Subtitles | إذاً نحن معاً هنا؟ يجب أن نكون معاً. لا أحد لي غيرك. |
Bu davada dikkatli olmak zorundayız. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن نكون حذرين مع هذه القضيّة. |
Bu olayın gerçekleşmemesinden emin olmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نكون مؤكدين بأن هذا لن يعبر بسهولة |
Onu çok fazla dolaştırdığım için endişeleniyorum ama bilirsiniz her zaman bir arada olmak zorundayız. | Open Subtitles | ,أنا قلق حول التنقل كثيراً لكن تعلم يجب أن نكون معاً بذلك |
Çünkü biz asla en ucuz seçenek olmayacağız, yani en iyisi olmak zorundayız. | Open Subtitles | - .. لأننا لن نكون أبدا الخيار الأرخص لذلك يجب أن نكون الأفضل |
Zamanın en büyük sorunu-- olmak zorundayız. | Open Subtitles | ،تلك هي شروط الأوقات يجب أن نكون مستعدين |
Bo'yu korumak için fedakârlık etmeye hazır olmak zorundayız. | Open Subtitles | لحِماية بو ,نحن يَجِبُ أَنْ نَكُونَ راغبين لتَقديم التضحيات |
Güçlü olmak zorundayız. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نَكُونَ أقوياءَ. |
Bu nedenle onu rahatsız etmemek için çok dikkatli olmak zorundayız. | Open Subtitles | هذا لما يجب علينا ان نكون حذرين جدا ألا نخربه |
Dikkatli olmak zorundayız. | Open Subtitles | لابد أن نكون حذرين. |
Daha dikkatli olmak zorundayız. Daha akıllı olmak zorundayız. | Open Subtitles | فكلّ ما علينا أن نكون أكثر حذراً، أن نتحلّى بذكاء أكبر |
diğer bölümlerinde böyle değil. Ve bu teknolojiyi nasıl geliştirebilir ve bu bölgelerde işleyişi arttırabiliriz konusunda duyarlı olmak zorundayız. | TED | في انحاء أخرى لا تتواجد. لذا يجب ان نكون حساسين حول كيفية إنشاء هذه التقنية ووضعها موضع التنفيذ في تلك المناطق. |