"olmamız gereken" - Translation from Turkish to Arabic

    • يجب أن نكون
        
    • تعيّن علينا
        
    • المفترض أن نكون
        
    • يفترض أن نكون
        
    • التي يفترض أن
        
    Daha verimli araçlar edinmek de olsa, ya da yeni tür araba ve yeni yakıtların kullanımını başlatmak da olsa, olmamız gereken yer burası. TED سواء بإيجاد عربات أكثر كفاءة وبناء أنواع من الأسواق لسيارات جديدية ووقود جديد في الطرق هذا حيث يجب أن نكون
    Aslına bakarsan hayır. Ve bu da minettar olmamız gereken bir şey. Open Subtitles في الواقع,لا وهذا شئ يجب أن نكون ممتنين من أجله
    Fakat yakalayamadık, değil mi? Bu durumda olmamız gereken hiçbir yerde olamıyoruz. Open Subtitles لكننا لم نكن نفعل حينها في هذه الحالة لسنا حيث يجب أن نكون
    Daha önceden konuşmuş olmamız gereken adamla konuşmaya gideceğim. Open Subtitles سأذهب للتحدث مع الشخص الذي تعيّن علينا الذهاب إليه منذ البداية.
    olmamız gereken kişilerden uzak bir gece seni o şekilde mutlu edebileceğimi kanıtlayacağım bir gece. Open Subtitles ليلة بعيده عن ما من المفترض أن نكون ليلة لأثبت أنني أستطيع أجعلكٍ سعيده بهذه الطريقة
    Ve hepsi, bu noktada kadınların gelişim aşamasında olmamız gereken yerden çok farklı bir yerdeler. Open Subtitles و هذا مختلف تماماً مع ما يفترض أن نكون عليه فى هذه المرحلة فى تاريخ النساء، أتعرف ذلك؟
    Sonra biz olmamız gereken şekliyle birlikte olacağız! Open Subtitles وسنكون معاً بالطريقة التي يفترض أن نكون بها معاً
    Barış girişimlerinizin işlerlik kazanabilmesi için olmamız gereken de budur. Open Subtitles الآن, يجب أن نكون هكذا من أجل مبادرتك للسلام ليكون لها أمل فى النجاح
    Bu bizi olmamız gereken yere geri götürecek. Open Subtitles قد يضعنا هذا في المكان الذي يجب أن نكون فيه.
    Çünkü olmamız gereken yerden 15 km uzaklıktayız ve bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama senden lanet bir Noel mucizesi umuyoruz. Open Subtitles لأننا نبعد عشرة أميال عن المكان الذي يجب أن نكون فيه و ولا أعرف كيف ساقولها لكن لكننا نأمل بمعجزة في عيد الميلاد هذا
    olmamız gereken yerdeyiz. Tamam mı? Open Subtitles نحن بالضبط حيث يجب أن نكون تماماً, أتفقنا؟
    Biz burada olmamız gereken yerdeyiz. Open Subtitles ... نحن في المكان الذي يجب أن نكون فيه ، إن كنت تكن
    Tam da olmamız gereken yerdeyiz. Open Subtitles و نحن بالضبط كما يجب أن نكون حالياً
    Onlar bizim ileride olmamız gereken şeyler... Open Subtitles إنها ما كنا يجب أن نكون دائماً،
    Daha önceden konuşmuş olmamız gereken adamla konuşmaya gideceğim. Open Subtitles سأذهب للتحدث مع الشخص الذي تعيّن علينا الذهاب إليه منذ البداية.
    olmamız gereken kadar genç değildik ama sandığın kadar da yaşlı değildik. Open Subtitles لم نكن صغاراً كما كان من المفترض أن نكون ولكننا لم نكن كباراً بالقدر الذى تظنه
    Ta ki biri jet ski ile gelip olmamız gereken yerde yeller estiğini görene dek. Open Subtitles ،حتى يظهر شخص ما على دراجة مائية ويرى أن هناك فقط محيط مفتوح حيث نحن من المفترض أن نكون
    Ta ki biri jet ski ile gelip olmamız gereken yerde yeller estiğini görene dek. Open Subtitles ،حتى يظهر شخص ما على دراجة مائية ويرى أن هناك فقط محيط مفتوح حيث نحن من المفترض أن نكون
    olmamız gereken yerden bir buçuk kilometre ötede. Open Subtitles و عن بعد 120 ميلاً عن المكان الذي يفترض أن نكون فيه.
    Sonuçta olmamız gereken yerden cehenneme gidip geldik kaptan. Open Subtitles كحد أدنى.. لقد فٌقدنا وبعيدون (من حيث يفترض أن نكون يا (سكيبار
    Birlikte sahip olmamız gereken hayatı. Open Subtitles الحياة التي يفترض أن نعيشها سوياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more