| Teknoloji ve tasarımın getirdiği hiçbir bağlantısızlık bizi acı çekmeye, fakirliğe, dişlanmışlığa, adaletsizliğe önem vermediğimiz sürece tam olarak insan olmamıza izin vermez. | TED | ليس هناك فصل بين التكنولوجيا والتصميم وبين أن نكون أكثر إنسانيةً لنلتفت إلى المعاناة ، الفقر ، الإهمال ، الظلم ، وعدم المساواة. |
| Böylece, bu tuhaf TV programı ile birlikte insanların oturma odalarının bir parçası olmamıza izin verildi. Müzikle, doğayla ve insanlarla | TED | إذن سُمح لنا أن نكون جزء من غرفة الجلوس لدى الناس بهذا البرنامج التلفزيوني الغريب، من خلال الموسيقى والطبيعة والناس. |
| Kendisinden önce gelen bütün popüler kültür fenomenlerinden farklı olarak, bilgisayar oyunları gerçekten makinenin bir parçası olmamıza izin veriyor. | TED | على خلاف أي ظاهرة ثقافية قبلها الألعاب التلفزيونية تسمح لنا بأن نكون جزء من الآلة |
| Gangster olmamıza gerek yok, zaten yeterince düşmanımız var. | Open Subtitles | نحن لدينا من الاعداء مايكفى دون الحاجة كى نكون افراد عصابات , يا سيدى |
| ve hatta hiç tanışmamız olmamıza rağmen, bir çeşit bağ kurabiliyoruz beraber. | TED | وبطريقة ما، مع أننا لم نلتقي أبداً أستطعنا إقامة شكل من التواصل. |
| Senin ve benim arabaların üstünde olmamıza ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في أن نكون أنا وأنت علي سطح السيارة؟ |
| Görevlerimiz yüzünden düşman olmuş olmamıza rağmen Agira iyi bir adamdı. | Open Subtitles | بالرغم من أن مهمتنا كانت أن نكون أعداء في ذلك الوقت إلا انه كان رجلا طيبا |
| İnsanları kategorize eden bir örgüt olmamıza gerek yok. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجه ان نكون المنظمه اللتى تصنف الناس |
| Bizim insanları yaftalayan bir örgüt olmamıza gerek yok. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجه ان نكون المنظمه اللتى تصنف الناس |
| Daha net olmamıza yetecek kadar böcek faaliyeti var mı? | Open Subtitles | هل يوجد ما يكفي من الحشرات الدقيقة الحية لكي نكون اكثر دقة؟ |
| Şu kadarını biliyorum: arkadaş olmamıza izin vermeyecek. | Open Subtitles | أعرفه بما يكفي لأفهم أنه لن يدعنا نكون أصدقاء |
| İlişkimizin başka insanlarla görüşmemiz konusunda dürüst olmamıza yetecek düzeyde olmasının olgunluk göstergesi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | وتطوّر بما فيه الكفاية أن نكون صادقين مع بعض لرؤية أشخاص أخرين |
| Ama işler çoktan ciddileşti, barışçıl göstericiler olmamıza rağmen tahrik olmayacağımız fikrine sakın kapılmayın. | Open Subtitles | أصبحت الأمور جدية. ومع إننا مع متظاهرين سلميين، لا يفترض بنا أن نكون ثائرين. |
| Bu cömert insanlar son bir kez daha birlikte olmamıza izin verdiler. | Open Subtitles | أتاح هؤلاء الكرماء لنا المجال كي نكون معًا للمرّة الأخيرة |
| Sanki tüm dünya birlikte olmamıza karşı. | Open Subtitles | كأن العالم بأسره يقول لنا اننا لا نستطيع ان نكون مع بعض |
| Asla biz olmamıza izin vermezler. | Open Subtitles | إنّهم فقط لا يدعونا أن نكون على طبيعتناأبداً. |
| Tarihteki en iyi savaştı ve bir parçası olmamıza izin verilmedi. | Open Subtitles | أفضل حرب في التاريخ و لم يُسمح لنا بأن نكون جزءا منها |
| Teslim olursan birlikte olmamıza izin vermezler. | Open Subtitles | إذا سلّمت نفسك لن يسمحوا لنا أن نكون معا |
| Bu yüzden herkes gevşesin, ve yetişkin olmamıza izin versin. | Open Subtitles | اذاً لو أن كل شخص هنا يرتاح ودعونا نكون بالغين حول هذا |
| Eğlenmek için diğerleri gibi olmamıza gerek yok. | Open Subtitles | لأيجب علينـا ان نكون مثل الجميع لـ نستمتع بـ وقتنـا |
| Yani durum öyle ki yazıya sahip toplumlar olmamıza rağmen, geçmişi bilmiyoruz çünkü geçmişin kaynaklarına inanmıyorlar. | TED | إذن لديك وضعية حيث لا يعرف الناس الماضي، بالرغم من أننا نعيش في مجتمعات متعلمة، لأنهم لا يثقون في موارد الماضي. |
| bizim daha çok insan olmamıza yardım ediyorlar, birbirimizle iletişim kurmamızı sağlıyorlar. | TED | بل ان هذا يعني .. ان الالات تساعدنا على ان نصبح انسانيون اكثر .. فهي تساعدنا على التواصل مع بعضنا البعض |