"olmaması için" - Translation from Turkish to Arabic

    • كي لا
        
    • أن لا يكون
        
    • لكي لا
        
    • ألا يحدث
        
    • يمنع أن
        
    • لتجنب الأمر
        
    • لعدم حدوث
        
    • لعدم وجود
        
    • أن لا يحدث
        
    • حتى لا يكون
        
    Bir adam bir kadına aşık olursa ve ona abayı yakarsa, bir daha olmaması için ne yapar? Open Subtitles إن أغرم رجل بامرأة واحترقت أصابعه فماذا يفعل كي لا تتكرر هذه التجربة؟
    Komşulardan onları ve eşyalarını dikkatlice gören olmaması için 1017 Troost Caddesine geceleyin taşındılar. Open Subtitles إنتقلت العائلة إلي شارع 1017 في ظلام الليل كي لا يُلقي أهالي الحيّ نظرة فاحصة عليهم أو على حاجياتهم
    Her gece yatağa yatıp bunun böyle olmaması için dua ettim ama artık biliyorum bu böyle... Open Subtitles أتمدد في السرير ليلة بعد ليلة أدعو أن لا يكون ذلك حقيقي لكني أعرف الآن ..
    Trakesine doğru daha fazla akış olmaması için mide basıncını azaltmamız gerek. Open Subtitles علينا أن نزيل الضغط عن معدتها لكي لا تزيد الإرتجاعات إلى الرغامى.
    Eğer senin oğlun, ona zarar verebilecek birilerinin yanında olsaydı böyle bir şey olmaması için her şeyi yapmaz mıydın? Open Subtitles لو كان ابنك الصغير هو من بالخارج مع شخص يمكن أن يؤذيه ألن تفعل أي شئ لتحرص ألا يحدث ذلك؟
    Bu dünyada birden çok sevgilimiz olmaması için hiçbir sebep yok. Open Subtitles ليس هناك ما يمنع أن نحظى بعدة أحباء في هذا العالم
    Kamera görüntülerini tekrar izleyip bunun olmaması için ne yapabilirdim diye bakıyorum. Open Subtitles كنت أشاهد التصوير لمحاولة رؤيه ما الذي كان يجب القيام به لتجنب الأمر
    Yarın Amerika'daki her sınıfta bunun olmaması için bir sebep yok. TED لا يوجد سبب لعدم حدوث هذا الشئ في كل فصول الدراسة في أمريكا يوم غدا
    Kasabanızın modern bir liseye sahip olmaması için bir neden yok. Open Subtitles لا يوجد سبباً لعدم وجود مدرسة ثانوية راقية في بلدتكم
    Her ne oluyorsa da, bir daha olmaması için sağlam tedbirler alacağım. Open Subtitles أياً كان ما يجري، فلقد إتّخذتُ خُطواتٍ جريئة للتأكّد أن لا يحدث ذلك مُجدّداً.
    Adaletsizlik olmaması için arazilerin kanun çerçevesinde iadesi gerekiyor. Open Subtitles يجب أن ترد الأراضى بالقانون حتى لا يكون هناك ظلم
    Tekrar pıhtılaşma olmaması için nasıl kan alacağını gösterir. Open Subtitles سيخبرك كيف تسحب كمية من الدم كي لا يتجلط ثانيةً
    Bana inanmayacaksın biliyorum ama bunun olmaması için her şeyimi verirdim. Open Subtitles أعرفأنكلا تصدقني, لكنني أود فعل أيّ شئ كي لا أضطر لفعل هذا
    Pişik olmaması için poposunu kremlemeyi unutma. Open Subtitles تذكر وضع الكريم على مؤخرته كي لا يصاب بالطفح
    Bir daha olmaması için yeteri kadar para istiyorum. Open Subtitles أريد مالًا كافيًا كي لا يحدُث ذلك مُجدّدًا
    Sonra da çok geç olmaması için dua edeceğiz. Open Subtitles وبعد ذلك أتمنى أن لا يكون الأوان قد فات على إيقافه
    Bir çocuğun kanserden iyileştiğini duyduğumda seni eken o ağaçlara sarılan hödük doktor olmaması için dua ediyorum. Open Subtitles و عندما أسمع بأن طفلا شفي من السرطان أدعو أن لا يكون شفاؤه تم على يد ذلك الدكتور الأحمق الذي يحدق في الشجر وقام بهجرك
    Ancak yasadışı olmaması için öncelikle yapmamız gereken bir şey var. Open Subtitles لكن في سبيل أن لا يكون غير قانونيا علينا فعل شيء أولا
    Sonra da kontraktür olmaması için epey bir yara dokusu temizledim. Open Subtitles وبعدها أزلت الكثير من النسيج المتندب لكي لا تكون هناك تقلصات.
    Sonrasında bana, böyle olmaması için her şeyi yaptığını söyledi. TED أخبرني فيما بعد أنه قاوم بكل ما أوتي من قوة لكي لا يفعل ذلك.
    Vay, böyle bir şeyin olmaması için değneğe bağlanan bir şey yapmalılar. Open Subtitles رائع، يجب أن يصنعوا شيئاً لمسك العصى لكي لا يحدث ذلك.
    Böyle olmaması için tüm sahip olduğumuz gücü kullanacağımıza emin olabilirsin. Open Subtitles حسنا، سنبذل كل ما فى طاقتنا لنحرص على ألا يحدث هذا
    Öyle olmaması için dua etsen iyi olur çünkü sonra ne olur biliyor musun? Open Subtitles من الأفضل أن تأمل ألا يحدث هذا، فهل تعرف ماذا سيحدث بعد هذا؟
    Bu seyahatin pembe şampanya tadında olmaması için bir sebep var mı? Open Subtitles ولا يوجد ما يمنع أن تكون هذه الرحلة كشامبانيا القرنفل
    Böyle olmaması için Iowa'ya taşınman gerekir. Open Subtitles عليك الانتقال إلى (آيوا) لتجنب الأمر
    Bunun olmaması için 10 farklı sebep olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم ان هناك عشارات الاسباب المختلفه لعدم حدوث ذلك مطلقا
    Joe, Muhtemel sebep olmaması için bir dava açabileceğimizi düşünüyorum. Open Subtitles جو، وأعتقد أننا يمكن أن بناء قضية لعدم وجود سبب محتمل.
    Bunun olmaması için uğraşıyoruz. Open Subtitles حسناً، نحن نحاول الحفاظ على أن لا يحدث هذا
    Şüpheli olmaması için ölü numarası yapmaya çalıştı. Open Subtitles أراد أن يـُـزيف موته الخاص حتى لا يكون محل شك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more