| - Canım, meşgul olmanı anlıyorum. - Ben de meşgulüm. | Open Subtitles | عزيزتى، أفهم أنك مشغولة وأنا مشغول أيضاً. |
| Bana kızgın olmanı anlıyorum ve çok üzgünüm. | Open Subtitles | اسمع، أفهم أنك غاضب مني وأنا آسف |
| İçki içmemem konusunda biraz endişeli olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | إذاً, أنا أتفهم أنك قلق قليلاً بشأن امتناعي عن الشرب |
| Brick, üzgün olmanı anlıyorum ve bunun senin için çok önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أتفهم أنك مستاء وأعرف أن الأمر مهم جدًا بالنسبة لك |
| Bana kızgın olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | يا رجل ، أتفهم بأنك غاضب مني ؟ |
| Tina, Glee kulübünde sesinin geri planda bırakıldığını hissediyor olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | (تينا)، إسمعي أنا أفهم أنكِ تشعرين وكأن صوتك مخنوق حالياً في نادي غلي. |
| Mia, şu anda duygularının altında ezilmiş olmanı anlıyorum... | Open Subtitles | استمعي يا ميا، أتفهّم أنّكِ تشعرين بالإجهاد الآن |
| Üzgün olmanı anlıyorum... | Open Subtitles | انظري انا افهم انك منزعجة واشعر بذلك لك |
| - Hector üzgün olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | هيكتور، وأنا أفهم أنك مستاء. |
| Dinle, Rajesh. Amerika'da olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | (انظر, (راجش), أفهم أنك في (أميركا |
| - Mutsuz olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | - حسنا , أفهم أنك حزين |
| - Üzgün olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم أنك غاضب |
| Pişman olmanı anlıyorum ama çalıların arasından izlemek bir şeyi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | أنظر، أنا أتفهم أنك تأسف على ذلك الآن، لكن التسلل في الشارع للمراقبة لا يساعد |
| - Bana sinirli olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أتفهم أنك منزعج مني الآن |
| Oliver, hala bana kızgın olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | (أوليفر)، أتفهم أنك لا تزال منزعجاً مني. |
| Claire kederli olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | كلير,أتفهم بأنك حزينه |
| - Üzgün olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} ـ أنا أفهم أنكِ مستاءة. |
| Bana kızgın olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهّم أنّكِ غاضبة منّي |
| - Kızgın olmanı anlıyorum. - Avukat istiyorum ben! | Open Subtitles | انا افهم انك منزعج انا اريد محامى |