Keşke geri alabilsem, çünkü o kişinin sen olması gerekiyordu, yani biz, ama... | Open Subtitles | وأتمنى أذا كان بأمكانى أرجاع ذلك لأنة من المفترض , أن يكون انت |
Dinle bunun yapılacak son şey olması gerekiyordu, ilk değil. | Open Subtitles | انظر، كان من المفترض أن يكون ذلك بالأخير، لا الأول. |
Annenin bu dünyanın hakimi olması gerekiyordu, onun müthiş güç ve bilgeliğiyle. | Open Subtitles | أمي كانت من المفترض أن تكون حاكمة هذا الكوكب بقوتها العالية ومعرفتها |
Wachs'ın iki gün önce Washington'da olması gerekiyordu. | Open Subtitles | واتشس كان يفترض أن يكون في واشنطن قبل يومين |
Bu evin 24 saat gözetim altında olması gerekiyordu. | Open Subtitles | هذا البيت كان يفترض أن تكون تحت ساعة 24 ساعات. |
Aslında düğün olması gerekiyordu ama gelinin partisinde iki kız kavgaya tutuştu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يكون حفل زفاف لكن فتاتين من الحفل دخلوا |
Basit bir soygun olması gerekiyordu her şey onun yüzünden ters gitti. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تكون عملية سرقة بسيطة, وفسد الأمر كله بسببه. |
Kullanışlı olması gerekiyordu, ama bana daha çok deli gömleği gibi geldi. | TED | ومن المفترض أن يكون عمليًّا، ولكنه بدا لي كسترة مجانين. |
Cumartesi günü, şu hemşirenin öldürüldüğü gece buralarda olması gerekiyordu. | Open Subtitles | يوم السبت عندما قُتلت الممرضة كان من المفترض أن يكون هنا ولكنه لم يظهر |
Karargahın boş olması gerekiyordu. | Open Subtitles | هذا المعسكر كان من المفترض أن يكون خالياً. |
Son seferde gelen Almanların da hoş olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون هناك ألمان لطفاء في آخر مرة |
Yani, bu seansın saf zevk üzerine olması gerekiyordu ama cazibe kısmen anlamla ilgili. | TED | إذاً، هذه الجلسة من المفترض أن تكون ممتعة لكن الروعة حقاً وإلى حد ما هي المعنى |
Bakın,seçimin bir şaka olması gerekiyordu. | Open Subtitles | هذه الإنتخابات كان المفترض أن تكون مزحة |
Bunun bir evcil hayvan bahçesi olması gerekiyordu? | Open Subtitles | كان المفترض أن تكون حديقة لحيوانات أليفة؟ |
İşte olması gerekiyordu. | Open Subtitles | لم أخبره بالأمر، كان يفترض أن يكون في العمل. |
Ama bunun bir aile gösterisi olması gerekiyordu. | Open Subtitles | لكن هذا عرض أعني أنه حقا يفترض أن يكون شيء عائلي |
Yolculuğun yeni aile birliğiyle alakalı olması gerekiyordu. Bağ kurma denen şeyin ne olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | هذه الرحلة كان يفترض أن تكون عن لم شمل العائلة من جديد، أتعرف؟ |
Bitmiş projenin bir enerji santralinden daha fazlası olması gerekiyordu. | TED | المشروع النهائي من المفترض ان يكون ليس أكثر من مجرد محطة طاقة. |
Basit bir hırsızlık işi olması gerekiyordu. - Bırakır mısın şunu! | Open Subtitles | كان من المفترض ان تكون مهمة مطاردة بسيطة |
O gaz bulutunun Dünya'ya giden yolda başka bir ipucu olması gerekiyordu... | Open Subtitles | مسار ؟ أي مسار ؟ كان يُفترض أن يكون السُديم دليل للطريق للأرض ولكنها |
- Cuma günü olması gerekiyordu. - Yukarı çıkıp çoraplarımı alabilir miyim? | Open Subtitles | انه مفترض أن يكون كل جمعة فقط- هل أستطيع أن أذهب وأحضر جواربى النسائية- |
Kaslarının zayıflamış olması gerekiyordu ama kronik ve açıklanamaz bir hücresel yenilenme durumundalar. | Open Subtitles | عضلاتك يجب ان تكون ضامرة لاكنها بالعكس دخلت في تجدد مستمر غير مستقر |
Hiç hoş değil. Bu yemeğin dostluk adına olması gerekiyordu. | Open Subtitles | ليس لطيف , هذا يجب ان يكون فقط بخصوص الصداقه |
Bunun çocuk oyuncağı gibi olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان ينبغي أن يكون الأمر كإطلاق السمك في برميل. |
Bunun büyük bir kültürel gezi olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يفترض ان تكون مثل أتفهمني ، رحلة تاريخية كبيرة |
Evet, ama daha bir cerrahi grev gibi olması gerekiyordu olduğunu. | Open Subtitles | أجل ، لكن هذا كان يفترض به أن يكون كإستئصال سريع |