"olmuştur" - Translation from Turkish to Arabic

    • مرّت
        
    • لطالما كان
        
    • ما تكون
        
    • لابد انه كان
        
    • بد أنه
        
    • وقع ذلك كان
        
    • لابد أنّ ذلك
        
    • فقد حصل
        
    Ama bahse girerim ki sana olmayalı.. ..epey zaman olmuştur. Open Subtitles سأراهن أنه مرّت فتره منذ حصلتَ على أحدها
    O zaman 19 yıl 3 ay falan olmuştur. Open Subtitles حسناً, إذاً فلابُد و أن تسعة عشر سنة و ربع قد مرّت.إذاً.
    Bu arada, güvensizlik demokrasi için her zaman çok önemli olmuştur. TED وبالمناسبة، لطالما كان انعدام الثقة مهما للديمقراطية.
    Hayattaki amacım, her zaman en az zaman ve kaynakla daha fazla ürün yapmak olmuştur. TED لطالما كان هدفي ابتكار المزيد من المنتجات بأقل ما يمكن من الوقت والموارد
    Bu her zaman için Spartalı bir ananın en zor anı olmuştur. Open Subtitles دائما ما تكون فترة صعبة على كل أم إسبارطية
    Geçmişini düşünürsek, Promisin iğnesi vurunmak çok zor olmuştur. Open Subtitles التخلى عن حياتك السابقه لابد انه كان صعبا ان تاخد حقنه البرومايسن
    Mutlaka şöyle düşündüğün zamanlar olmuştur: Open Subtitles أعني، لا بد أنه كان هناك مرات، عندما اعتقدتِ
    Hannah'nın dediğine göre yakınmışlar. Onun için zor olmuştur. Open Subtitles أجل، قالت (هانا) إنّهما كانتا مقرّبتين، لا بدّ أن وقع ذلك كان صعبًا عليها
    Eminim size cinayet işlemeyle ilgili bir sürü bilgi vermiştir. Çok yardımı olmuştur. Open Subtitles أنا متاكد أنّه قدم لكِ الكثير من المعلومات حول كيفية إرتكاب جريمة، لابد أنّ ذلك ساعدكِ كثيراً.
    Dedektif ben Castle'ı tanıyorum eğer oldu diyorsa olmuştur. Open Subtitles انا ... أيتها المحققة، أنا أعرف (كاسل) إن قال أنه حصل، فقد حصل
    Orada bulunmayalı belki de 30 yıl olmuştur. Open Subtitles لقد مرّت ربما 30 سنة منذ أن كنت بالداخل.
    Hepimizin mağlup olduğunu hissettiği anlar olmuştur. O haklı. Open Subtitles مرّت على الجميع لحظاتٌ ظنّنا فيها أنّنا لا نستطيع الانتصار
    Tanrı bilir, tam olarak kendi istediklerimi yaptığım bir akşam olmayalı ne kadar uzun zaman olmuştur. Open Subtitles أعني, الله يعلم من المدة مرّت منذ أن حصلت على أمسية لنفسي لأفعل تماماً ما أشاء
    Orası hep tehlikeli bir kavşak olmuştur. Bir keresinde gazete bile yazdı. Open Subtitles لطالما كان ذلك معبر خطير وقعت الكثير من الحوادث
    Benim başlıca sorumluluğum eskiden beri her zaman bu okulun ve tabii öğrencilerin iyiliği olmuştur. Open Subtitles لطالما كان همي الوحيد وسيبقى رفاهية هذه المدرسة وبالطبع طلابها
    Evet, bu kişisel ilişkilerimde kutsal kitabım olmuştur. Open Subtitles نعم، لطالما كان هذا دليلي للعلاقات الشخصية
    Bu bir tasarımcı pantolonu. Ve organlarım, daima Dr. Brennan'dan daha konuşkan olmuştur. Open Subtitles هذه سراويل مصمّمة خصيصاً ، وجثثي دائماً ما تكون أكثر تدفقاً من جثث الد.
    Bu konularda her zaman zor olmuştur konuya girmek. Open Subtitles دائما ما تكون هذه الأمور صعبة ويصعب طرحها
    Madencilerin hayatı her zaman zor olmuştur. Open Subtitles .حياة المُعدِّنين دائما ً ما تكون صعبة
    Senin ve Layla'nın birlikte geçirecek zaman bulması çok güç olmuştur. Open Subtitles (لابد انه كان من الصعب عليك انت و(ليلى ايجاد بعض الوقت لتقضوه معا
    Dallı budaklı bir iniş olmuştur. Open Subtitles لابد انه كان هبوط مؤلم
    Josh'un bu şekilde öğrenmesi senin için çok zor olmuştur. Open Subtitles لا بد أنه أمر قاسي أن يكتشف "جوشوا" حقيقتك بهذا الشكل
    Ona tek başına bakmak zor olmuştur. Open Subtitles لا بد أنه صعب الإهتمام به بنفسك.
    Küçük Tuck için zor olmuştur. Open Subtitles لا بد أنّ وقع ذلك كان قاسياً على تاك) الصغير)
    Küçük Tuck için zor olmuştur. Open Subtitles لا بد أنّ وقع ذلك كان قاسياً على تاك) الصغير)
    Onun için çok zor olmuştur. Open Subtitles لابد أنّ ذلك كان صعباً جدّاً عليه.
    Olan olmuştur. Open Subtitles فقد حصل ما حصل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more