| "Tamam, evlat. Fakat bu konuda haklı olsan iyi olur." | Open Subtitles | حسنا, أيها الصبى لكنه من الأفضل أن تكون محق حول هذا |
| Dikkatli olsan iyi olur, yoksa bir gün... bu güç kontrol edemeyeceğin kadar büyük hale gelebilir. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون حذراً، أو في أحد الأيام سوف تصبح أكبر مما يمكنك التحكم بها. |
| İki dakika içinde hazır olsan iyi olur çünkü tam kapının önündeyim. | Open Subtitles | عليك أن تكون مُستعداً خلال دقيقتين لأني خارج باب منزلك تماماً |
| Merak etme, davalar bağlantılı olmayabilir ama yine de dikkatli olsan iyi olur. | Open Subtitles | لا تقلقي، قد لاتكون القضيتان ذا صلة لكن من الأفضل أن تكوني حذرة |
| - Tamam, sessiz olsan iyi olur, abi. - Ne yapacaksın? | Open Subtitles | حسنا، من الأفضل لك أن تبقى صامتا يا طفل- مالذي ستفعله؟ |
| Oraya vardıklarında eşyalarını toplamış şekilde hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | كنت أفضل أن تكون معبأة و جاهزة عندما نصل الى هناك |
| Dikkatli olsan iyi olur çünkü 3 gün içinde burası insan kaynayacak. | Open Subtitles | من الافضل ان تكون حذرا لأنه في غضون 3 ايام ستحصل زحمة كبيرة على الجبال |
| Onu yakaladığımda çekiyor olsan iyi olur. | Open Subtitles | كنت أفضل أن يكون التصوير عندما قبض عليه. |
| Emin olsan iyi olur dostum. Yoksa canını yakmam gerekecek. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون أكثر من متأكد يا صاحبى ، لأننى أكره أن أؤذيك |
| Ya da sen dikkatli olsan iyi olur bir kız, kız kardeşinin gerçekten tavlanıyor olduğunu düşünebilir. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون أنتَ حذِراً، أو ستعتقدك إحداهُنَّ أحد المُطاردين التافهين لأختها |
| Sekize çeyrek kala ordayım. Hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | سآتي لأصطحبك الساعة الثامنة والربع, من الأفضل أن تكون جاهزاً |
| Evet, üzgün olsan iyi olur. Beni gerçekten sinirlendirdin. | Open Subtitles | حسنا , عليك أن تكون آسف لقد أغضبتني كثيرا |
| İkinci postaya hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | عليك أن تكون مستعداً للجولة الثانية |
| Yanına vizite geldiğimizde odanda olsan iyi olur... | Open Subtitles | من الأفضل أن تكوني في غرفتكِ عندما يحين الوقت للمرور عليكِ |
| aklı olsan iyi olur haftasonuna kadar başkasının bulmazsan işimiz biter | Open Subtitles | من الأفضل أن تكوني محقة لأنهم سيلغوننا إذا لم تجدِ واحد آخر بحلول نهاية الاسبوع |
| - Gerçeği söylüyor olsan iyi olur, seni iki yüzlü köpek. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تكون تلك هي الحقيقة أيها الكلب ذا الوجهين |
| Oraya vardıklarında eşyalarını toplamış şekilde hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | كنت أفضل أن تكون معبأة و جاهزة عندما نصل الى هناك |
| Söylediğin kişi olsan iyi olur..., ...çünkü değilsen bunu anlarım. | Open Subtitles | من الافضل ان تكون كما قلت لانني سأعلم ان لم تفعل |
| Bu şehir bir orman, o yüzden bir aslan olsan iyi olur. | Open Subtitles | هذه المدينة غابة، لذلك كنت أفضل أن يكون أسد ينقط. |
| Eğer bu çizgiyi geçersen beni öldürmeye hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | إن تخطيت هذا الخط .. فمن الأفضل أن تكون مستعدا لقتلي |
| - Tamam. Haklı olsan iyi olur. | Open Subtitles | يُستحسن أن تكون محقاً. |
| Geldiğimde burada olsan iyi olur. | Open Subtitles | ومن الأفضل ان تكوني هنا عندما اعود |
| Haklı olsan iyi olur çünkü sonuncusunu halletmek mucizelere bağlı. | Open Subtitles | من الأفضل أن تَكُون محقاً لأن الأخيرة سَتأْخذُ معجزة |
| - Nolan, eğer Lacey'i tekrar ararsan, şey olsan iyi olur... - Yanıyor! | Open Subtitles | نولان ان اتصلت بلاسي مجددا من الأفضل ان تكون مشتعلا |
| Ve dikkatli olsan iyi olur, ...yoksa nikaha davet edilmeyebilirsin. | Open Subtitles | ومن الافضل ان تكون حذرا او قد لا تتم دعوتك للزفاف. |
| Ama burnum akmaya başlarsa, yanımda olsan iyi olur. | Open Subtitles | لكن إن أصابني الزكام، يجدر بك أن تكون موجوداً |
| Yemek istemiyorum. Dikkatli olsan iyi olur. Sabah onunla biraz "orun-s" yaşadık. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكونى حذرة ، لقد كان لدينا صينية مزدوجة معها هذا الصباح |