Şimdi dinle şu ısı olayının bir şeyle bağlantılı olup olmadığına bakacağım. | Open Subtitles | سوف اراجع موضوع الحرارة هذا ان كان هنالك اي امر له علاقة |
Sistem her hareketi diğer videodaki her hareketle karşılaştırıp aynı şeyin olup olmadığına bakıyor. | TED | يقوم النظام بمقارنة كل لحظة مع نظيرتها ليرى إن كان هناك تطابق. |
Bİz de bunun doğru olup olmadığına dair bir çalışma yapmaya karar verdik. | TED | وهكذا قررنا عمل دراسة بحثية لمعرفة ما إذا كان هذا صحيحًا أم لا |
Tabii ki, efendim. Boş odamız olup olmadığına bir bakayım. | Open Subtitles | بالطبع لحظة لأرى الأماكن الشاغرة |
Bunu özellikle ürün incelemelerinde, kitap incelemelerinde; otelden, bir tost makinenin iyi olup olmadığına kadar her şeyde görüyoruz. | TED | نرى هذا خصيصاً مع نقد المنتجات, نقد الكتب, مل شيئ من الفنادق إلى ما إذا كانت محمصة الخبز جيدة أو لا. |
Cebir, kandırma veya zorlama olup olmadığına bakılmaz. | TED | بغض النظر إذا ما كان تحت إكراه أو احتيال أو قوة. |
Sürekli bir striptiz işi olup olmadığına bakın. Ya da sorun olup olmadığına. | Open Subtitles | ودعونا نرى إذا كان لديه أيّ متعرّين مزعجين أو أيّ مشاكل هناك. |
Jüri genel olarak atın yeterince iyi eğitilip eğitilmediğine ve binicinin sonraki iki yarışmada engel aşacak yetenekte olup olmadığına bakar. | Open Subtitles | يريد المحكمون رؤية ان كان الحصان مدربا كما ينبغي وإن كانت مهارات الفارس قوية بما يكفي لتحمل القفزات في القسمين التاليين |
Oraya dönüp onların filmlerinden biri olup olmadığına bakıver. | Open Subtitles | وترى ان كان هذا احد افلامه أتريدنى يا سيدى ؟ |
Neden öne çıkıp temiz olup olmadığına bakmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تلقي نظرة في الخارج لترى ان كان الطريق سالكاً ؟ |
Kayıtları kontrol edeceğiz. Uygun donör olup olmadığına bakacağız. | Open Subtitles | سنتفقد السجل و نرى إن كان هناك نخاع مناسب |
Dolaşım sistemine radyoaktif bir izotop enjekte edip ...vücudununda inflâmasyon olup olmadığına bakacağız. | Open Subtitles | نحقن مجرى الدم بنظير مشع و نرى إن كان هناك إلتهاب بأي مكان بجسده |
Şimdi, bu özel optik sondayı kullanarak içeride birilerinin olup olmadığına bir bakalım. | Open Subtitles | ولكن يمكنني أستخدام هذا المسبار البصري الخاص . لأرى إن كان هناك أحد في البيت |
Ve alacakaranlıkta bir ardıç çalılığı gördüğünde koşarak insan olup olmadığına bakar, çok az kaldılar. | Open Subtitles | وعندما يرى شجيرة في الأفق فإن يهرع لرؤية ما إذا كان بشر لأنه لم يتبقى إلا القليل. |
İçeri girmeni ve herşeyin kontrol altında olup olmadığına bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | اُريدك أن تذهبى بالداخل . لتُرين ما إذا كان كل شىء تحت السيطرة |
Tabii ki, efendim. Boş odamız olup olmadığına bir bakayım. | Open Subtitles | بالطبع لحظة لأرى الأماكن الشاغرة |
Daha da önemlisi, hedeflerin gerçekçi olup olmadığına dair bir fikir birliği yok. | Open Subtitles | علاوة على ذلك، ليس ثمة إجماع على ما إذا كانت الأهداف واقعية |
Diğer bir deyişle geri sıçrayan alfa parçacığı olup olmadığına baksın. | Open Subtitles | بلفظ آخر ، انظر إذا ما كان هناك أي جسيمات ألفا سترتد للوراء |
Herhalde beni evine davet etmesini sağlayıp çıkartma makinesi olup olmadığına bakacağım. | Open Subtitles | أظن أنه سيدعوني إلى شقته، -وسأرى ما إذا كان لديه واضع علامات . |
Aslında para ile doldurulmuş olup olmadığına bakmak için MR bile isteyebilirim. | Open Subtitles | بح" أقصد، ربما أطلب تصوير الرنين المغناطيسي، لأتأكد إذا كان مملؤ بالمال |
Belki de diğer binaya çıkmayı deneyebilir onu çatısına geçebileceğimiz bir yer olup olmadığına bakabiliriz. | Open Subtitles | حسناً ، ربما يمكننا تجربة محاولة الصعود للبناية الأخرى ونرى إن كان يوجد هناك مكان للعبور من خلاله إلى سقف بنايتها |
Ön tarafa bakıp güvenlik görevlilerinin bir sorunu olup olmadığına bakayım. ıyi fikir. | Open Subtitles | ربّما يتعيّن أن أتفقّد المقدّمة لأرى إن ما كان لدى حرّاس الأمن مشكلة |
Dışarı çıkıp duman olup olmadığına bakacağım. | Open Subtitles | سأبقى هنــا سأتفقد السلالم.. اذا كان هناك دخان سأعمل على إخراجك |
Bunun kanunen bağlayıcı olup olmadığına karar verebilirim. | Open Subtitles | انا متمكنة تماما لمعرفة اذا كان هذا ملزم قانونيا ام لا |