Ona biraz ev yapımı öğle yemeği getirmek iyi olur diye düşündük. | Open Subtitles | إعتقدنا سيكون جيدا ان نجلب له غدا مصنوع في البيت |
Oh, onun anısına içersek- hoş olur diye düşündük. | Open Subtitles | أوه، إعتقدنا سيكون لطيفا شربه لذكرى صوفي. |
- Süslemedik, çünkü hep birlikte süslersek daha iyi olur diye düşündük. | Open Subtitles | -لم نفعل ذلك لأننا إعتقدنا سيكون من الأفضل لو قمنا بالتزيين جميعا الكل |
Bir yumurtanın içindeki kimyasallardan duyarsan daha iyi olur diye düşündük. | Open Subtitles | كنا نظن أنه سيكون من الأفضل إذا سمعت الخبر من مواد كيميائية في بيضه |
12.05'ten 1.05'e boş saatinizin sonu Bay Presley'yle toplantınız için iyi bir zaman olur diye düşündük. | Open Subtitles | 05 حتى 13: 05، لك ساعة حرة، في نهاية كنا نظن أنه سيكون من الجيد |